- Kategori
- Aşk - Evlilik
Başlangıçlar ve mutsuz sonlar
Başladığımız her şeyi bitirebiliyor muyuz? İşte bu çok karmaşık bir soru.. Başlangıçlar güzeldir, yarıda bırakılmadığı sürece..
Çevreme bakıyorum; yarı yolda bırakılmış ama sırf çocuklar uğruna devam edilmiş ya da birbirini görmezden gelerek katlanılmış bitirilememiş ne çok evlilik. Bu örneğin sayısı artmakta. Bunları gördükçe mutlu beraberliklere olan inancınız azalmaya başlıyor. Ne çok mutsuz insan var, farkına varmak için çevreye bakmak yeterli.
Eskiden, çok zaman önce farklıydı herşey. Evliliklerde verilen sözler bir ömür boyu geçerliydi. İyi günde, kötü günde birlikte olmak için verilirdi o sözler.. Kısa zaman sonra evliliği bir oyun gibi görüp sonlandırmak şimdi çok kolay. Kötü günde sıkıntıya gelemeyen bir toplum var şimdi.Sanki herşey değerini eskide saklamış. Sevgiler bile başka güzel, anlamlı. Eski türk filmlerinde mutlu sonla biten hikayeler vardı. Kendimizi inandırdırmışız, mutlu sonlara..
Bunun en yakın örneğini yaşadım. Yakın bir arkadaşımla görüştüm. Çok üzgündü ve ağlıyordu hiç durmadan. Halbuki iki hafta öncesine kadar çok mutluydu.. Yeni bir başlangıç yapmıştı, kalbinin yarası kapanmadan daha. Önce şaşırmıştım ama mutluluğunu görünce sessiz kadım. Aradan sadece iki hafta geçmişti. Ve sevgilisi ona hiçbirşey söylememiş, gitmişti.. Veda etmemiş, hiçbirşey söylemeden uzaklaşmış. İnanmak istemiyordum, yeni bir çizik ağır gelecekti ona eminim. Bu kadar mı basit duyguları sömürmek diye geçirdim içimden.
Yarıda bırakılmış bir başlangıçtı. Sonuçları ağır. Duygular, kelimeler anlamını yitirmiş gibi. Mutsuz sonlara tanık olmak, ağır geliyor.. Yarıda bırakılmasa, keşke bu kadar kolay olmasa..
Çevreme bakıyorum; yarı yolda bırakılmış ama sırf çocuklar uğruna devam edilmiş ya da birbirini görmezden gelerek katlanılmış bitirilememiş ne çok evlilik. Bu örneğin sayısı artmakta. Bunları gördükçe mutlu beraberliklere olan inancınız azalmaya başlıyor. Ne çok mutsuz insan var, farkına varmak için çevreye bakmak yeterli.
Eskiden, çok zaman önce farklıydı herşey. Evliliklerde verilen sözler bir ömür boyu geçerliydi. İyi günde, kötü günde birlikte olmak için verilirdi o sözler.. Kısa zaman sonra evliliği bir oyun gibi görüp sonlandırmak şimdi çok kolay. Kötü günde sıkıntıya gelemeyen bir toplum var şimdi.Sanki herşey değerini eskide saklamış. Sevgiler bile başka güzel, anlamlı. Eski türk filmlerinde mutlu sonla biten hikayeler vardı. Kendimizi inandırdırmışız, mutlu sonlara..
Bunun en yakın örneğini yaşadım. Yakın bir arkadaşımla görüştüm. Çok üzgündü ve ağlıyordu hiç durmadan. Halbuki iki hafta öncesine kadar çok mutluydu.. Yeni bir başlangıç yapmıştı, kalbinin yarası kapanmadan daha. Önce şaşırmıştım ama mutluluğunu görünce sessiz kadım. Aradan sadece iki hafta geçmişti. Ve sevgilisi ona hiçbirşey söylememiş, gitmişti.. Veda etmemiş, hiçbirşey söylemeden uzaklaşmış. İnanmak istemiyordum, yeni bir çizik ağır gelecekti ona eminim. Bu kadar mı basit duyguları sömürmek diye geçirdim içimden.
Yarıda bırakılmış bir başlangıçtı. Sonuçları ağır. Duygular, kelimeler anlamını yitirmiş gibi. Mutsuz sonlara tanık olmak, ağır geliyor.. Yarıda bırakılmasa, keşke bu kadar kolay olmasa..