- Kategori
- Tarım / Hayvancılık
Başlarken
Pazarsuyu köyü Bulancak kazasına bağlı, Giresun ili içinde bir köy, benim doğduğum, bugün yaşadığım yer, kısacası Giresun'lu bir vatandaşım. Onun için ilk yazımı Giresun'umu anlatarak başlamak istiyorum. Ülkemizin Doğu Karadeniz bölgesinin ortasında her yanı yeşilliklerle kaplı, fındığı ile meşhur şirin bir ilimizdir. Doğa her güzelliği ilimize vermiş olsada gerek fiziki, gerek siyasi etkenler nedeniyle bir alt yapı çalışması olmadığı için turizm gibi bir ekonomik geliri yoktur. Ekonomisi sadece fındığa dayalı ilimizde fındık, sahilden 10-15 km iç kesimlere kadar verim alınabilir yerlerde yetiştirilmektedir. Daha iç kesimlere girilirse yükselik 2500-3000 m çıkmakta, yaz ayları hariç, yaşam koşulu imkansız olmaktadır. Hükümetlerin yanlış politikaları, fındığımızın değerini düşürmüş, bu son yıllarda masrafını bile karşılayamaz hale getirmiştir. 2011 sezonu fındık rekoltesinin düşük olması nedeniyle fındık fiyatlarının makul seviyelere yaklaşması halkımızı biraz olsun rahatlatmıştır. Bu durum fındık üretiminin, çok fazla olduğunu gösteriyor. Arazi koşulları fındıktan başka bir tarım ürününün üretimine müsait olmayan Giresun, Ordu ve birazda Trabzon ili haric diğer ilerde ( Düzce, Sakarya vs.) fındık üretimi, çay ve şekerpancarı gibi kısıtlanmalıdır. Fındığın üretildiği diğer iller incelenirse birçok tarım ürününün üretimine uygun arazi yapısına sahip oldukları görülür. Mevcut alternatiflere yönlendirilirse daha fazla ekonomik getiriye kavuşacakları kesindir. Yıllardır yaptıkları fındık üretiminden, başka ürün üretmeye yönlenmeleri, devletin yardımları olmadan mümkün değildir. Bu nedenlerle fındıktan başka ekonomik getirisi olmayan illerimizin ekonomisini güçlendirmek için fındık üretimi kontrol altına alınmalı ve gereken acilen yapılmalıdır. Hükümetlerin görev yetkileri bu düzenlemeleri yapmak değil midir ?