Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '16

 
Kategori
Deneme
 

Başlarken

Başlarken
 

Yazar Anne


Kendimi bildim bileli yazıyorum. Kâh amatör, kâh site ve gazetelerde… Lakin henüz baskısını tamamladığım herhangi bir kitap çıkartamadım. Bu konu hayatımda hep ertelenen bir mevzu oldu. Çünkü çıkarılan kitabın, çıkarmaya değer ve yararlı şeyler olması gerektiği kanaatindeydim ve hala aynı düşünceyi taşımaktayım. Hem öğrenip; hem de öğrendiklerini insanlarla paylaşmak, birilerinin de öğrendiklerinden yararlanacak olması duygusu kadar haz verici bir şey yok. (Bence)

Kaldı ki kitap çıkarmak için tonlarca afili sözler barınıyor mizahımızda. Neyleyim insana ciddi bir yararı olmayan cümleyi ve kitabı… Hani her kitap çıkaran kendini şair yazar zanneder hesabına girmek istememek bizimkisi.

Evliliğimin ardından, tasarladığım konular “evlilik üzerine mi olsun” du; sonra bir kız evlada sahip olunca; rotam tamamen değişti. Şimdi her iki konunun da işlenmesinden yanayım ve daha çok evlat yetiştirme konusunda yazacak çok şey olduğunu kavradım. Ş/öyle ki; evliliğimin 2. Senesindeyim ve 14 aylık kızım var. Tecrübe konusunda bir hayli yolun başındayım. Ama ısrarla ve tekrarla değinerek; kimse annesinin karnında öğrenmiyor hiçbir bilgiyi. İnsan kendini; yaşadıklarıyla, okuduklarıyla, araştırıp eledikleri ve kendine aldıklarıyla çok şey katabilir kendine.  Ve çok yol kat edebilir bu konuda. Ben de diyorum ki, hem okuruz, hem yazar ve paylaşırız. Hatta tabiri caizse beraberce paslaşır beraberce eleştiririz konuları. Kimse ben bilirim havasına girmesin şimdi. Tonlarca kitap okumuş ve yıllarca tecrübe sahibi olmuş bir sürü âlim ve üstatlar bile hiçbir zaman ben biliyorum edasıyla atmamışlar adımlarına. O yüzden enaniyete hiç meyillenmeyelim.

Hiç birimiz hiç bir şey bilmeyen ama çok bilmeye yakışan insanlarız. Kendi nazarımızda kendi kıymetimizi ayukka çıkarmanın vaktidir.

Aylardır yaptığım araştırma ve gözlemlerime göre; eksik ve bilinçsiz yetiştirilen ve düzensiz evlilik ortamlarında nefes almaya çalışan çocuklar hakkında bir hayli eksik bir toplumuz. Adına yobazlık değip kimseyi yerin dibine sokmaya meyilli değilim; ama sanırım hayatın biraz kolayına kaçmaya tembellik etmeye hazır bir yapımız var. Sabır ve fedakârlık konusunun sadece mecburi yapılan hareketlerle tamamlanacağı konusundan bir sıyrılmamız gerekiyor.

İnsan diyorum. Bir yerden ve şeylerden başlamak istiyorsa; “okumakla” başlamalı bir şeylere.  İlk emir de böyledir keza. Hele ki; inancının doğrultusunda yaşayan insanlar için ve hatta kadınlar ve hatta anneler için bu en güzel ve en kıymetli iştir. Okuyalım arkadaşlar… Bununla başlayalım derim bir yerlerden!

Evlilik işinin ciddi bir iş olduğuna inanmışımdır hep ve sırf bu yüzden geç evlendim. =)) belki kendim tamamlamak için belki biraz daha aklımı başıma alıp adam akıllı evlenmek için. Belki evlenip arından da dayanamayarak ayrılmayı marifet sananlardan olmamak için ya da kim bilir belki de hepsi sebep buna. Kullanmaktan pek hoşlanmasam da bu konuda keşke değdim zamanlar var ama elimizde olmayan mevzulara pek de girmemek müdahale etmemek lazım. Şakasını yapsam da sık sık eşime; “keşke erken çıksaydın karşıma da daha erken başlasaydık bu renkli serüvenimize” gibi; Yaradan yazmış zamanını ne gelir elden. Vardır bir sebebi diyor geçiyoruz konuyu. =))

Sonra evlat sahibi olunca bu işin ciddiyeti daha baskın geldi düşüncelerime. “Anam!” dedim. “Minik bir varlık var ellerimde. Bu ne büyük sorumluluk ne büyük iş...”

“Yazmak için ciddi konuları Rabbim avuçlarımın arasına koymuş. Tam sırası yazmanın… Daha fazla bekleme ne hacet…” diyor bu ilk sözler makalesiyle başlıyoruz işimize.

Bir daha ki makale de görüşmek üzere..

Dua ile…

 

YAZAR ANNE ”(A)y(Ş)enur(K)ayaaydoğan

 
Toplam blog
: 3
: 94
Kayıt tarihi
: 11.01.14
 
 

Kızım, eşim, evim ve yazı hayatım; iki satıra sığmayacak kadar uzun ve derin... Bu yüzden laf-ı g..