Başlığa bak, hizaya gel: Aurelio’ya son darbe!.

Sıcak havalarda, sokakta şöyle çevrenize bir bakın, kimi insanlar, “barut fıçısı gibi”dir.

Hele, farkına varmadan dokunmaya gör, birden patlar/ parlarlar.

Aslında patlamayı/ parlamayı gerektirecek bir durum yoktur.

“Sıcak, başına vurmuş!” der, geçeriz.

Uzak dururuz o insanlardan, hemen oradan sıvışırız.

****

Sıcak, sadece “sokaktaki adam”ın başına mı vurur?

Masa başında çalışan da sıcaklardan etkilenir; olmadık tepkiler gösterebilir.

Şaşırırsınız!

Anadolu Ajansı’nın bir spor haberi başlığı, haberin içeriğine bakıldığında, “başına sıcak vurmuş” birinin kaleminden çıkmışa benziyor:

Aurelio’ya son darbe!...

*****

Haberin tamamı şöyle:

“İspanya'da Kral Kupası ilk eleme maçları dün oynanırken, Cordoba'ya 2-1 yenilen Real Betis elendi.

Türk futbolcu Mehmet Aurelio'nun sakatlıktan dolayı kadroda olmadığı Real Betis, sahasında oynamasına rağmen kötü bir futbol ortaya koyarak, Kral Kupası'na erken veda etti.

Betis, 2. ligin ilk maçında 29 Ağustos'ta yine sahasında Cordoba'ya karşı oynamış ve 3-0 kazanmıştı. Real Betis'in kupa dışında kalması süpriz olarak yorumlandı.”

Haberden, "Ne anlatılıyor?" dendiği zaman, çıkarılacak tek cümle:

Aurelio'nun takımı yenilmiş.

*****

Aurelio, sakat, sahada yok.

“Son darbe”, oynayan, yedek oyunculara olmuyor da, niye Aurelio’ya oluyor?

Bunun bir açıklaması var mı?

Demek ki, sıcak, sadece “sokaktaki adam”ın başına vurmuyor?