Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '12

 
Kategori
Deneme
 

Başlık parası

Başlık parası
 

GELİN


Erzurum’un yemyeşil köylerinden birisi Çoban Dede köyü… Dağın eteklerinde kurulmuş selvi ve kavak ağaçları ile süslü, içinden kocaman bir çay akıyor, kuzuların melemesi çocuk seslerine karışıyor. Çatısız, toprak damlı, içleri pırıl pırıl, temiz, intizamlı köy evleri serpiştirilmiş yemyeşil ovanın yanına.

Köyün ileri gelen ailelerinden Ethem efendinin kızı Edibe, henüz 16 yaşında, bembeyaz tenli, kara gözlü bir kız. Sık, siyah örgülü saçları belinde. Annesi üstüne titriyor, hatta evde iş yapmasına dahi kıyamıyor. Baba sert mizaçlı, asık suratlı, çatık kaşlı, korku uyandıran bir adam…

Küçük yaştaki Edibe, yandaki köyün ağasının oğlu ile iki öküz, beşibiryerde, 10 burma bilezik ve yüklü miktarda para karşılığı, başlık alınarak nişanlanmış. Damat adayı Edibe’den 20 yaş büyük ve bir gözü de kör. Zavallı Edibe gece gündüz ağlar, ben o adamla evlenmem diye annesine diretir. Damat adayı nişanlısını görmek için gün aşırı: ya ehram çıkınının üstüne altın küpeleri takar getirir ya da kutu içinde altın burma bileziklerle gelir,2–3 dakika Edibe’yi görmek ister. Fakat Edibe her seferinde eteğine taşları doldurup, damadın kafasından aşağı fırlatır eve yaklaştırmaz, adam kafası yarılarak geri çekilir, ümitsizlik içinde köyüne geri döner. Günler geçtikçe damadın sabrı tükenir ve babasına düğün alayının kurulmasını bildirir. Haber köye varınca, Edibe ağlar, bağırır annesine yalvarır “ne olur beni evlendirmeyin “ diye kendini yerden yere atar.

Bu duruma komşuları olan jandarma Komutanının hanımı çok üzülür. Düğün alayı köye gelince Edibe’yi alıp evine saklar. Davullar eşliğinde atın üstünde büyük bir azametle gelen damat adayı Edibe’nin evden kaçtığını öğrenince kıyamet kopar. Ethem Efendi hışımla eve girer kızına sahip olamadığı için karısını döve, döve kolunu kırar. Bunu gören komşusu bağırır “vicdansız adam onun bir günahı yok kız benim evimde evlenmek istemiyor, zorla kızı veremezsin erkeksen gel de al der. Damat ve çevresi: “evi basalım kızı alalım” derler ve eve yönelirler. Kadın kocasının tüfeğini, pencereden dışarı çıkarır ve “yaklaşanı yakarım, ev basmak neymiş gösteririm size diyerek tüfeği ateşler bu kocasına bir işarettir. Bunu gören köylüler kaçışırlar, oğlanın babası: “ hepimiz hapislerde çürürüz, bu zorla olmaz, gidelim” diyerek geri dönerler. Edibe’nin Erzurum’daki ağabeyine haber gider. Ağabeyi köye gider ve Edibe’yi Erzurum’a ablasının yanına getirir. Edibe ablasının evinde her gün bütün işleri yapar, koşturur her türlü emre boyun eyer. Ablasının komşusu Akif Ağa’nın evi kocaman 3 katlı bir konaktır. Konakta aşçılar ve hizmetliler bütün gün çalışırlar, Evin tek çocuğu olan Şefik henüz 17 yaşındadır ve ailesi üstüne titremektedir. Okuyor ama bitirmeye de gönlü yok. Bütün gün arkadaşları ile gezer, eğlenir. Bir gün sokakta Edibe’yi görür ve peşine düşer. Günler, gecelerce kızın evinin önünden ayrılmaz olur. Şefik Edibe’ye âşık olmuştur. Ailesine,”bu kızı bana isteyin” diye yalvarsa da, aile kabul etmez. Köyden Edibe’nin babasından haber gelir. Kızın köye getirilmesini ister. Zira aldığı yüklü başlık parasına karşılık kızını eski nişanlıya verecektir. Edibe bu haberi işitince bohçasını alır ve Şefiklerin evine gelir. Şefik’in annesi durumu öğrenince, kızı döverek getirip ablasına teslim eder. Ablasının evinde de dayak yiyen Edibe’yi bir odaya kilitlerler. Akif Ağa durumu öğrenince eşine “Şerefimi iki paralık ettin Akif ağanın oğluna kız kaçmış geri çevirmişler dedirtmem bu kız istenecek” diye karısına çıkışır. Durumu öğrenen Şefik evine gitmez saklanır. Aile telaşlanır. Şefiği aramak için tellal bağırtırlar. Eskiden kayıplar için tellal denilen adamlar sokaklarda o kayıp için bağıra, bağıra hem ilan edip, hem de arama yaparlarmış. “Şefik nerdeysen çık gel istediğin yapılacak” diye bağırmış tellal. Neticede genç âşık evine gelir.

Kızın köyüne gidilip, Edibe istenir. Eski nişanlıya olan borç ödendiği gibi yüklü miktarda başlık parası verilir. Bir hafta sonra düğün kurulur 15 gün devam eder. Kazanlarla yemekler ikram edilir. Her gün bir koyun kesilir. Edibe’ye altın kemer, altın küpeler, beşi bir yerde, altıntop ve 25 tane burma bilezik takılır.

Böylece Ağa evine anlı şanlı düğünle gelen Edibe de muradına ermiş olur.

NAHİDE ÇELEBİ

 

 

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..