Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

Başlık

Başlık
 

Google/Görseller de başlık yazınca çıkan fotoğrafların en iyisi buydu:)


Bir cumartesi sabahı sinirden nasıl kulaklarınızdan alev çıkar şimdi size onu anlatacağım.

Kahvaltı esnasında göz ucuyla gazeteye bakarken birden bakakaldım. Lokmalar boğazıma dizildi.  Bir gazetenin manşeti tam da şöyleydi: “SURİYELİLER VE MISIRLILAR TÜRKİYE’DE ÜNİVERSİTEYE SINAVSIZ OLARAK GİRECEK”

Evet başlıkta bir yanlışlık yok. Başımdan aşağı kaynar su döküldü deriz ya o an itibariyle bu deyimi gerçek anlamıyla bana uygulasalar bu kadar canım yanmazdı. Zaten Yök’ün formasyon uygulamasına son anda getirdiği değişikliğin mağduriyetini sindirememişken bu da neyin nesiydi şimdi. Başlığın hemen üst kısmında da bir de şöyle bir tabir vardı: “YETERLİ YER YOK” DİYE HER YIL 1 MİLYON 100 BİN GENCİMİZ YÜKSEK ÖĞRENİME BAŞLAYAMIYOR.  Başlığın altında da 2013 yılında üniversite sınavına 1 milyon 932 bin adayın girdiği ve bunların 1 milyon 100 bininin açıkta kaldığı. Ve böylesine bir tabloya rağmen İç savaşın sürdüğü Suriye’de ve darbeden etkilenen Mısır’daki öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelere sınavsız gireceği Yök tarafından kararlaştırılmış. Ayrıca şu da varmış, yurtdışında liseyi bitir gel Türkiye’de üniversiten hazır.

Öncelikle kendimi,  Öss’ye hazırlanırken yaşadığım onca stresi, maddi, manevi her türlü emeği tenzih ederek PES diyorum. Hatta YUH!

Ya inanılır gibi değil senin ülkende 1 Milyon 100 bin öğrenci mağdur arkadaşım. Onu geçtim bu ülkede asgari ücret denilen ücret(!) yine senin kurumlarının yaptığı açlık ve yoksulluk sınırlarının kat be kat aşağısında.  Binlerce çocuk sokakta yaşıyor. Ve milyonla ifade edilebilecek kadar çocuğun da sosyal güvencesi yok.

Daha neler neler… Geçen gün mevsim geçişlerinden dolayı yakalandığım soğuk algınlığı nedeniyle hastaneye gittim. Eczaneye geldiğimde bir de ne göreyim. Aldığım ilacın üç katı bir meblağ hastane ücreti adı altında ödeme yaptım. Ne kadar güzel değil mi? Vergi kaçıranların bedeli bir yerden çıkarılıyor işte böyle.

Bu ülkede 11 yaşında evlendirilen kızlar var yaaa… İçler acısı…

Anlam vermekte gerçekten zorluk çektiğim yukarıda anlattığıma benzer olaylar yazmakla bitmez, sayfalar yetmez.

Asıl konumuza dönecek olursak yazımın giriş bölümünde belirttiğim mağduriyet ve büyük harflerle, kalın puntoyla yazdığım başlık bu ülkede üniversite sınavını kazanmak için çaba sarf eden, 1 milyon 100 bin(Bu veri her yıl değişir ama 1 milyonun aşağısına düşmez) kişiyi aşıp, sınavı kazanan ve okulunu layıkıyla bitiren, sonrasında iş bulan şanslılardan olup bu ülkeye vergi ödeyen herkesin hakkının gasp edilmesidir.

Allah der ki: “her türlü günahınızı affederim ama bana kul hakkıyla gelmeyin.” Bunun bir ayet olmadığını iddia edenler olabilir lakin Kur’an’ı hakkıyla okuyup mealini kavrayanlar bu kutsal kitabın tırnak içindeki cümlenin üzerine bina edildiğini zaten bilirler.

Bu yazımın muktedir olana bir başkaldırı olduğunu söyleyenler de olabilir. Evet, bu ülkede belli sorumluklara sahip, çalışıp, emek vererek bir yerlere gelmeye çalışan bir kişi dahi huzurla uyuyamıyorsa bu muktedir olanın sorunudur. Muktedirin A veya B olması hiç fark etmez. Seçimle başa gelip sadece seni seçenleri kucaklamak da insanlığa sığmaz.

Bu ülkede vergisi her ay düzenli olarak maaşından kuruşu kuruşuna kesilen bir ailenin evladı olarak hakkım olanın bu şekilde gasp edilmesine göz yummam mümkün değil. Elbet bir gün hesaplaşacağız.

Biz böyle bir millet değildik. Arakan’a, Myanmar’a, Gazze’ye yardım edip, Suriye’ye Mısır’a kucak açarken ülke sınırları içindeki komşunun çocuğu aç acına uyudu veya öldü haberimiz yok. Doğu Türkistan’ın Müslüman coğrafyasına yapılan yardımın dışında tutulmasına da bir şey demiyorum, daha önce dedim çünkü.

Ayrıca bütün bunlar yanı başımızda dağ gibi dursun, bizim evlere şenlik nur topu gibi bir “paket”imiz var artık. Bu paket sayesinde ne mutlu çok demokratiğiz diyene(!)

Yuh! Demişken Aşık Mahzunî  Şerif’i anmamak olmaz. Aslında bunca anlatılan onun sözlerinde gizli…

“Uzaktan yakından yuh çekme bana
Sana senin gibi baktım ise yuh
Efendi görünüp bütün insana
Hakk’ın kullarını yıktım ise yuh

Yuh yuh soyanlara soyup kaçıp doyanlara
Fakire, yetime, halka kıyanlara
Yuh nefsine uyanlara yuh

Ben hoca değilim muska yazmadım
Boş boşuna arap halkı gezmedim
Kuvvetliyi sevip zayıf ezmedim
Namussuza boyun büktüm ise yuh

Yuh yuh ben böyleysem
Yuh yuh sen öyleysen yuh

Ne demek efendi, bey ve bu köle
Fakir soymak yakışır mı kamile
Her dakka başımda bin bir hile

Yapıp yapıp kafa çektim ise yuh

Yuh yuh soyanlara soyup kaçıp doyanlara
Nefsine uyanlara yuh

Bu kadar milletin hakkın alanlar
Onları kandırıp zevke dalanlar
Diplomayla olmaz hakim olanlar
Suçsuzun başına çöktüm ise yuh

Yuh yuh soyanlara soyup kaçıp doyanlara
Memlekete kıyanlara yuh

Mahzuni'yim benden başlar asalet
Asillere paydos bey'e nihayet
Şu insanlık derde girerse şayet
Ben bu sefillikten bıktım ise yuh

Yuh yuh ben böyleysem
Yuh yuh sen öyleysen
Yuh yuh soyanlara insan kıyanlara
Yuh uyuyanlara yuh yuh”

 
Toplam blog
: 37
: 1229
Kayıt tarihi
: 18.06.12
 
 

Farkındalığı fark ettirmenin amaçlı yolcusu. ..