Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '09

 
Kategori
Deneme
 

Başlıksız

Bu günlerde en çok annemi düşünüyorum. Hayat karşısında duruşunu, hayattan beklentilerini düşünüyorum en çok. Onu anlamaya çalışırken ve düşünürken gamzeli gülüşü aklıma takılıveriyor. Arada "Gamzelerini kızından esirgeyen annem!" diye takıldığımdan sanırım.

Eski albümleri tıkıştığı yerlerden çıkartırken annemin güzelliğini, babamın gençliğini, kardeşimin tombul bir çocuk olduğunu, dahası kaşları hafif çatık, ince dudaklarıyla gülümseyen, yumuk ellerini nereye koyacağını bilmeyen bir kız çocuğuna takılıyorum en çok. Albümde yumuk ellerinin dokunabildiği, karalayabildiği her boşluğun içinde onun çizgilerini görünce daha da gülümsüyorum. Fotoğrafların üzerinde hiç karalama yapmadan, aradaki boşlukları kimi zaman oynayan çocuklarla, kimi zaman ağaç, kimi zaman ev, kimi zamanda anlaşılmaz çizimlerle tüketen yumuk elleri albümün her yerini doldurmuş bu kız çocuğu.

Tekrar anneme bakıyorum. Gelinliği içinde ince, uzun boylu, saçları uzun dalgalı, gülümseyen gamzeleriyle, gözleri ışıldayan anneme bakıyorum.

İçimizden bir hayat hikayesi diye anlatılan hayat hikayelerinden onun hikayesi de. Bizim zamanımızda diye başlanılan anılardan oluşan bir hayat hikayesi onun hikayesi de.

Nedense çoğu zaman sıradan hikayelerin anlatılması ilgimizi çekmez dahası "Neden bunu anlatmış? Bize ne?" deriz. İnsanoğlunun hayat hikayesi aslında hep benzer yaşam hikayelerinden oluşur. Ama anlatılmaya değer hikayelerde hep bir mucize olsun, ilginç, farklı bir şey olsun beklentisi içine gireriz. Bu beklentilerinde haklı tarafları var. En azından okuduğumuz yazılarda, hikayelerde ve hatta kitaplarda yaşadığımızdan farklı şeyler olsun isteriz. Örneğin Che Guevera'nın hayatını okuduğumuzda kendimizi de devrimci gücüne sahip hissederiz. Onun ütopyasının gerçekleşmeyeceğini bile bile... (Lafı daha fazla uzatmadan :) )

Annemin hikayesini anlatacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Aileyi bir arada tutanın aslında onun varlığı olduğunu düşünüyorum. Yedisiyle de yetmişiyle de muhabbetinin güzelliğini düşünüyorum. Bunu başarabilsem de çoğu zaman benim gibi karamsar olmayışını hatta gözlerindeki ışığı hiç kaybetmediğini düşünüyorum. Evlatlarının babalarına karşı laf söyletmemesini, babalarının da evlatlarının kalbini kırmaması için yaptığı çabalara hayran kalıyorum. Kadınlığına hayran kalıyorum belki de. Hikayesinin erkeğinin tek babam olmasına hayran kalıyorum.

"Ben bu dünyada kimi sevsem annemin beni sevdiği gibi sevdim. Ben bu dünyada kimi sevsem ya çok sevdim ya onun ölüsüne sarılıp ağladım."

Evet öyle sevdim ama annemi annemin beni sevdiğinden çok fazla sevdim.

 
Toplam blog
: 128
: 1145
Kayıt tarihi
: 23.11.07
 
 

Herkes gibi yazar, çizerim. Dünyamı boyarım hepsi bu!..