Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '11

 
Kategori
İnançlar
 

Başörtülü kadın yoksa oy da yok

Başörtülü kadın yoksa oy da yok
 

Başörtülü kadınlar dönüp: “Başörtülü kadın yoksa oy da yok” deseler ne olur?


Başörtülüler sandığa gidecekler mi? Aslında gitmeseler haksız da sayılmazlar hani, Demokratik sitemin çarkları arasında Türkiye vatandaşı olup, yaşını dolduran her kesim hem seçer, hem de kendisi seçilir… Ancak Başörtülü sadece seçer… Peki, başörtülü kimi seçer? Dindarı seçer, dinsizi seçer, Türkü seçer, Kürdü, Zazayı seçer, Alevi, Suniyi seçer, başı açık kadını seçer, ama başörtülüyü seçemez…. Seçebilirsin ama seçilemezsin.. Bu devletin kamusal takıntısından kaynaklanmış olup, hukuki hiçbir gerekçesi yoktur, Hukuk herkes için tecelli eder, ancak başörtülü bir ömür Türkiye’nin vazgeçilmez zenci çocuğudur.. Demokratikleşme süreci içinde milli mutabakatların sağlandığı bir dönemde; Seçebilirsin ama seçilemezsin deniliyor başörtülü kadına. Oysaki “seçme ve seçilme hakkı” aynı kanun maddesi iken, Ayrımcılığın, bölücülüğün tabiri caizse devletçe yapılması olayın vahametini gösteriyor. Dönemin Başbakanı Sayın Ecevit halkın temsiliyet evi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ve kürsüsünde; “Bu kadına haddini bildirin” deyip, Başörtülü Merve Kavakçıyı yuhalatarak “dışarı” temposunu oluşturarak bir kanunsuzluğa öncülük etmişti. Kadın, şiddete devleti temsil edenler tarafından maruz bırakılmış, Ve bu şiddet bu cürüm bütün Dünya’nın gözü önünde işlenmişti. “Kadına şiddet terörünü durdurun” sloganları her nedense, 8 Mart dünya kadınlar gününün vazgeçilmez garnitürü, mezesi ve menüsünden öteye geçmemiştir. Dolayısıyla Türkiye’de 8 Mart Dünya kadınlar gününde kadın kullanılmaktadır. Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf: "Kadının istihdamı söz konusu olduğunda ortaya rejim ve kamusal alan engeli çıkıyor. Bu da kadına yönelik açık bir şiddet uygulamasıdır!" demesi ise, Olay Devlet adına hükümet adına tescil edilmiş olmaktadır.

Başörtü mahkûmiyeti bütün azametiyle devam etmektedir, En azılı katillerin en uyuşturucu tacirlerin ve en sapık tacizcilere gösterilen hoşgörü, maalesef başörtülülere gösterilememiştir. Katilin, uyuşturucu tacirinin, Ergenekoncunun seçme haklarının olduğu gibi, seçilme hakları da vardır. Ancak Başörtülü sadece bunları seçmekle görevlidir, seçilme hakkı elinden alınmıştır… Seçim programına demokratikleşmeyi alanların, Başörtülü adaylarının olması gerekmektedir, Aksi halde samimiyet testinden geçmeleri imkânsızdır. Ey AK Parti, ey CHP, ey BDP, ey MHP ve diğer partiler! İşte sizlere tarihi bir fırsat. Vatandaşın karşısına bu kez de Başörtülü adaylarla çıkmayı deneyin. Tıpkı başörtüsüz hanfendilerle çıkabildiğiniz gibi, Alevi, Sünni, dindar, laik, muhafazakâr, liberallerle çıkabildiğiniz gibi, Türkü, Kürdü, Zazayı, Lazı, Çerkezi çıkardığınız gibi çıkın bu milyonların önüne… İnanın kaybetmezsiniz….. AK Parti iktidarı kadın haklarında her ne kadar ciddi iyileştirmelere, yeni düzenlemelere gitmiş olsa da başörtülü kadının örtü mahkumiyeti devam ettiğim müddetçe, AK Parti başörtülülere borcunu ödemiş sayılabilir mi? Başörtülü AK Partiye sonuna kadar oy vermiş ve güvenmiştir. Güvenmeye devam etmektedir… Tıpkı bir zamanlar MHP’ye, Refah, Saadete, CHP ye ve kaybolup giden diyer partilere... Başörtü tüm zamanlarda herkesçe kullanılmıştır, birileri siyasi simge deyip kullanmış, Bir diğeri sembol deyip kullanmış, birileri arka bahçeleri yapıp kullanmıştır…. Ne olursan ol yine gel, Ancaaaaak! Başörtüsüz gel! Her şeye, herkese var diyen partilere, başörtülü kadınlar dönüp: “Başörtülü kadın yoksa oy da yok” deseler ne olur? Saygılarımla… Servet BEKİ www.servetbeki.com 

 
Toplam blog
: 77
: 765
Kayıt tarihi
: 03.05.09
 
 

1968 Bingöl Merkez Ilıcalar Içpınar Köyünde doğdu. Aslen Bingöl Merkez Çukurca köyündendir. İlk v..