Batı Medeniyeti; İnsanlığın Sonu

Medeniyet Üzerine

Medeniyetler oluk oluk kan akıtırken bizim gibi safdillere medeniyete medeniyet demek kalıyor. Eşeğe eşek diyemiyoruz bari medeniyete medeniyet diyelim.

Türk batılılaşmasında yaşanan saçmalık tıpkı mehter marşı gibi iki adım ileri, iki adım geri derken yerinde duran sığ bir görüntüden başka bir şey değil gibi görünüyor.

Medeniyet batıda.

Batı vahşetin, zulmün, ölümlerin, sahtekârlığın zirvesi. Anlayana yapaylığını hemen hissettiren anlamayana ise devasa heykeller, süpernovalar, süper ötesi her şey. Ama hiçbirisi gerçek değil. Fransız medeniyeti dediğiniz şey kaç yüz yıllık ve ne yapmış, İngiliz medeniyeti kaç yüz yıllık ve ne yapmış, Alman medeniyeti ne ve gerçekte ne yapmış, Rus medeniyeti ne ve gerçekte ne yapmış? Tümünün yaldızını kazıyınca altından çıkabilen tek şey hile, desise veya ayak oyunları.

Sistematik bir saflığın zirvesini yaşayan biz ve bizim gibi doğu toplumları, hayatın anlamını batıda arayarak kendilerine yazık ediyorlar, başka bir şey değil. Ama anlayana.

Konuyu fazlaca açamıyorum. Aklı midesinde veya başka bir yerinde, medeniyeti kıyafetinde, olanlar bu yazıyı okumaz nasılsa. Mesele anlaşılmak değil, anlamak, doğru anlamak. Kurt koyun postunda aramızda dolaşıyor ve bizleri sofrasına gönüllü olarak gitmemiz konusunda ısrar ediyor ve bizlere özgürce koyunluğumuzu yaşatmıyorken ne desek boşuna mı olur? Bildiklerimiz anladıklarımız kesinlikle değilken, dostlarımız da kesinlikle dostlarımız değil.