Batı'nın hedefi "Kürdistan" değil

Tarihe not düşmek için yazıyorum..

Batı'nın hedefi Ortadoğu coğrafyasında bir "Kürdistan" kurulması değil. 

Ve sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim:

Batı'nın hedefi; bu bölgede "Hıristiyan bir Kürdistan" kurulmasıdır.

Bunun da iki ana stratejik sebebi var:

1-Dinî

2-Siyasî ve ekonomik

Bilindiği üzere Ortadoğu, üç büyük dinin doğduğu yer.

İsa'nın doğum yeri olarak bilinen yer, Filistin Özerk Bölgesinde, Batı Şeria'da bir kent olan Beytüllahim'dir.  Ancak İsrail'in kuzeyinde bir kasaba olan Nasıra, İsa'nın çocukluğunun geçtiği yerdir. Hıristiyan kaynaklarda sıklıkla "Nasıralı İsa" olarak geçer. Bu nedenle hıristiyanlık dini "Nasranilik" olarak da adlandırılır.

Hıristiyanlar için dinî açıdan bu derece önemli olan ve üç dinin başlangıç noktası olan bu bölgede bugün itibariyle müslüman devletler ve tek yahudi devleti var ancak hıristiyan nitelikli bir devlet yok. Bu bölgenin en ateşli yerinde ve Akdeniz'in doğusunda bulunan İsrail, Batı için stratejik olarak son derece değerli. Ancak "yalnız" ve sınırları küçük bir ülke..

Çok uzun yıllardan beridir İsrail de dahil olmak üzere Batı dünyasının en büyük hedefi, İsrail'in bu yanlızlığını kırmak ve bölgede güçlü ve "daimî" bir müttefik yaratmaktır.

Yoksa asırlardan beri hemen her fırsatta bu bölgede bir Kürt devletinin gündeme gelmesinin nedeni Batı'nın Kürtler'in kara kaşı ve kara gözlerine aşık olmaları değildir. 

Diğer yandan siyasî ve ekonomik olarak baktığımızda, yer altı zenginliklerinin bulunduğu geniş alanda Batı'nın kendi üs ve uydusunu kurması ve bu bölgede "kendi güvenliğini" sağlaması stratejik bir önem arzediyor.

Peki bunun için Batı'nın bugün itibariyle siyasi müttefiki konumunda olan Türkiye yeterli değil midir?

Şüphesiz ki değildir. Batılılar çok iyi bilmektedirler ki, her ne kadar demokrasi ile yönetilse de sonuçta müslüman bir ülkenin bir şekilde ve herhangi bir zamanda müslüman kimliği ağır basabilir. Bugünkü siyasi gelişmeler bu tezi doğrular niteliktedir.

Peki neden Türkleri hıristiyanlaştırmak gibi bir hedef yok?

Asırlardır müslümanlığın savaşçısı konumunda bulunan ve hıristiyanlığa karşı göğsünü siper etmiş olan, belli bir güce ve medeniyete sahip Türklerin hıristiyanlığa dönmesi mümkün bir hedef olarak görülmüyor.

Bu durumda; Batı'ya göre, bağımsız bir devlete sahip bulunmayan, bu amaçla Batı'nın desteğine muhtaç, ekonomik gücü zayıf bir toplum durumunda bulunan Kürtler, bu çok uzun vadeli plana bölgedeki en uygun topluluktur.

Tekrar etmekte fayda var: Asırlardan beri hemen her fırsatta bu bölgede bir Kürt devletinin gündeme gelmesinin nedeni Batı'nın Kürtler'in kara kaşı ve kara gözlerine aşık olmaları değildir. Dikkat edilirse Batı'nın destek hedefinde olan iki devlet sürekli olarak Ermenistan ve Kürdistan'dır.

Ermenistan hedeflerini büyük ölçüde gerçekleştirmiş durumdalar.

Bugün itibariyle Türkiye'ye yakın sınır bölgeleri de dahil olmak üzere Irak Devleti sınırları içinde kalan Kürt bölgesinde, bir şekilde "dünyanın gündeminden uzak tutulan"  ve pek dikkat çekmeyen müthiş bir misyonerlik faaliyeti var.  

Bu bölgede yanyana bulunan bir çok köyün bir kısmı halen müslüman, bir kısmı ise hıristiyan. Hangi köyün hangi dine ait olduğunu anlamak için kilise veya camiyi görmeye gerek yok. Batı'nın hıristiyan köylere götürdüğü hizmet ve yardımlar olağanüstü.

Eğer kötü bir durumda, alt yapısız, buram buram fakirlik kokan bir köylü olarak, hemen yanı başınızda başta okul ve ibadet yerleri pırıl pırıl binalar, tertemiz bir çevre, altyapısı tamamlanmış, iyi giyimli insanların bulunduğu köyleri gördüğünüzde ne düşünürsünüz?

İşte bölgede böyle bir değişim var.

Bu değişim, kısa bir süre önce düşünülmüş ve kısa vadeli bir planlama olmasa gerek. 

Hıristiyan olmayan bir kürt devletinin Batı için bir anlam ifade edeceğini düşünmüyorum. Kurulması için yüzyıllardır çaba harcanan devlet "Kürdistan" değil, "Hıristiyan bir Kürt Devletidir". Yani "hedef" bence budur..

Dedim ya, tarihe not düşmek için yazdım..