Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '13

 
Kategori
Siyaset
 

Batı'nın Ortadoğu'da kaç Truva Atı var?

Batı'nın Ortadoğu'da kaç Truva Atı var?
 

Ülkemizde günden güne daha çok okunduğunu sandığım Muhalif Gazete’den öğrendiğime göre  yine ‘İran'ın hedefinde yine Türkiye’ varmış!

Bu habere göre, ‘Suriye’deki askeri üsler ve sivil havaalanlarını hedef alan saldırıların arkasında ABD ve Fransa’nın bulunduğu, saldırıların da, Amerikan subaylarınca Türkiye’de eğitilen militanlarca gerçekleştirildiği iddia ediliyor’ ve İran’ın Press TV tarafından yayınlanan bir haberde, ‘ABD ve Fransa’nın, yabancıların desteğindeki militanlarca Suriye’deki askeri üsler ve sivil havaalanlarına karşı gerçekleştirilen saldırıların arkasında olduğu’ belirtiliyormuş.

Öte yandan ‘Filistin El Manar sitesine dayandırılan haberde kaçak bir Suriyeli subaya atfen saldırıları Fransa’nın planladığını ve Amerikan subaylarının doğrudan gözetimi altında olan militanlarca yerine getirildiği’  ve ‘Amerikan subaylarının, saldırıları gerçekleştirmek üzere Türkiye ve Ürdün’de militanları eğittikleri’ de savunulmuş.

Bence ne olursa olsun hemen! Türkiye’de Kürecik var! Sayısı belirsiz bir biçimde arttırlabilecek Patriot (vatansever) sürüsü var be! Zavallı bir kuyruk siyaseti avuntusu olsa bile, İran'ın arkasında Ermenistan ile Rusya var ise Türkiye’nin arkasında anlı şanlı Nato, ABD ile İngiltere var! Böylece Batı'nın güç odakları ile Ortadoğu'daki uzantılarınca amaçlanan Türkiye’'nin bölünmesi hızlanacak demektir.

Sıfır Sorun ile kurulan dostluklar neden bir bir yıkıldı?

Bir yıldan beri aklımdaki şu düşünceyi de sizinle paylaşmak istiyorum: AKP İktidarının Komşularla Sıfır Sorun Siyaseti her türlü iyi niyet ile birlikte İran, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Ürdün, Ermenistan ve İsrail ile ne güzel ilerlerken nasıl oldu da bu gerçekçi girişim birden bire allak bullak oldu değil mi?

Ne yazık ki bu tasarı 1200'lerde Edessa, Antakya ve Kilikya Prenslikleri ile ilk denemeleri yapılan ancak Osmanlılar'ın Balkanlar'daki ilerleyişi ile suya düşen savaşçı Türklerin varlığının önce Ortadoğu'dan ve sonra da Balkanlar'dan sökülüp atılması emeli 1700'lerden sonra Rusya'nın da desteği ile Avrupalı İngiltere ile Fransa’nın siyasi ve askeri ağırlığının bulunduğu Düvel-i Muazzama tarafından aşama aşama gerçekleştirilmiyor mu? Bu uğurda nice savaşlar, anlaşmalar, danışıklı döğüşer, sürgünler ve göçler yaşamış atalarımız, unutmayalım.

Gerçekte Mondros Ateşkes Anlaşması ile İşgal Altına alınan İstanbul ile bütün Osmanlı topraklarında başlayan şanlı Kurtuluş Savaşı direnişi ile yaklaşık 100 yıl kadar gecikmiş olan Batı’nın bu 'muazzam’ tasarısı artık dahili ve harici kişi, kuruluş, odak ve orduların sinsi çalışmaları ile yeni bir bölüşüm aşamasına gelindiğini göstermektedir. Bu amaçla girişilen bütün 5. Kol ve diğer siyasi ve teröristik saldırılar ile ulaşılması istenen Ortadoğu paylaşımı evvel’ALLAH İran ile İsrail'in de yardımları ile neden çabuklaştırılmaya başlanmasın?

Öte yandan Rusya ile İngiltere'nin Fransız Devrimi esintilerini de arkasına alarak 19. yüzyılda büyük bir kararlılık ile başlattığı Ermenicilik akımının bir benzeri olarak başlatılan Kürtçülük akımının silah ve siyaset ile yüklenmesi sonucu Türkiye'nin parçalanması için Oslo gizli görüşmelerinin içerisinde Majestelerinin İngilteresi de hazır bulunduğuna göre geleceğimizin toslayacağı 'karanlık gelecek' gün gibi açığa çıkmaya başlamıştır.

Bu süreçte 1960’lardan beri hızlandırılan özerkçi Kürtçülük yanında  Silahlı Terör ile onların uzantısı siyasi güçlerin dayatmalarının bulunduğunu da unutmayalım. Gelecekteki amaçın ise başta Batı’nın enerji kaynaklarını yönetmeye başlaması ve olası bir Arap ve Türk dünyası uyanmasına karşılık gerekli çok yönlü tedbirlerin alınması için ne kadar ivedi çalıştıklarını da görmezden gelemeyiz. Paris'te üç terör örgütü üyesi kadının öldürülmesinin ardından koparılan kızılca kıyamet için kimilerince umutla beklenen olası bir barış (!) için Uludere bombalanmasının peşinden ne kadar anlam taşıdığını da bilmem nasıl çözebileceğiz. Gelişmelere göre AKP İktidarı sanırım ömrünün en zor dönemeçlerinden birini yaşamaktadır.

ABD'li tarihçi Dr. Griffin, 'İngilizler ile Amerikalılar Türkleri öldürene kadar sevecekler'

Ayrıca yenice okuduğuma göre aşağıdaki değerlendirme de hiç de yabana atılacak gibi gelmiyor bana. Türkiye ve Suriye sorunu konusundaki analizi  sanal ortamda dolaşan ABD’li tarihçi Dr. Griffin Tarpley, ‘Obama Erdoğan’ı aldatıyor, Türkler kaybedecek’ diyor kısaca. ‘Obama’nın her hafta Erdoğan’ı aradığını, kibir ve hırsı ile oynayarak onu bir yere ittiği’ iddiasını ortaya atan tarihçi Dr. Tarpley, ‘Mübarek’in düşürülmesinden sonra Türk hükümeti Yeni Osmanlı İmparatorluğu fikri ile kandırıldı. Bu aldatmaca ile sıfır sorundan, başta Kürt sorunu olmak üzere, onlarca sorunlar dizisine geçiverirsiniz’ dedikten sonra  ‘Türkiye’yi ziyaret ettim, pek çok siyasi lider ile görüştüm. Türkler öncelikle Amerika ve İngiltere ile ittifakın ‘öldüren bir kucaklama’ olduğunu anlamalı; bir başka deyişle İngiliz- Amerikalılar Türkleri öldürene kadar sevecekler. Türkleri Suriye’ye karşı kullanacaklar. Ve çatışmayı modern Türkiye’yi yok etmek için kullanacaklar. Korkarım, Obama’nın aldattığı Erdoğan ve Davutoğlu bu psikoloji ile kendi çukurlarını kazıyorlar. Kazanacakları hiçbir şey yok ve kaybedecekler’ açıklamasında bulunuyor.

Yukarıdaki iki ayrı kaynaktan gelen açıklamalara göre Türkiye’nin Suriye konusundaki dostluk içerikli siyasetinden dönüşümü ve giderek artan terör saldırılarının peşinden son on beş günden bu yana gündeme düşen Savaş ve Barış Görüşmelerine göre Suriye ve Irak ile PKK / KCK ve BDP yayılmacı Batı’nın b e ş  başlı Truva Atı değil de nedir sizce?

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..