Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Batılıların gözünde İstanbul, Çargrad mı yoksa Konstantinopolis mi?

Batılıların gözünde İstanbul, Çargrad mı yoksa Konstantinopolis mi?
 

Katolik ve Ortodoksların Paylaşamadığı Şehir; İSTANBUL


İstanbul, Kudüs ve Mekke. Ayasofya, Süleyman Mabedi ve Kabe

Alman TV kanalını seyrettim dün. Yapım İngiltere'ye aitti ama Alman kanalında Almanca olarak seslendiriliyordu ve konu İstanbul ve İstanbul'un fethi idi. Çok güzel ve detaylı hazırlanmıştı.

Dünya üzerinde en önemli dinsel özellikleri olan 3 şehir vardır. Mekke, Müslümanlar için vazgeçilmez ve önemli bir şehirdir çünkü Kabe buradadır. Kudüs, Yahudiler için vazgeçilmezdir çünkü burada Süleyman Mabedi vardır, İstanbul Hristiyanlar için vazgeçilmezdir çünkü burada Hristiyanlığın ilk ve en büyük mabedi Ayasofya yapılmıştır ve bu Hristiyanlığın en önemli yapıtıdır.

Alman kanalı İstanbul için Konstantinopolis dedi fakat bu önemli değildi, önemli olan bu şehre Hristiyan şehri vurgusunu yaparken Osmanlı imparatorluğuna İslam İmparatorluğu, Osmanlılara ise Müslümanlar diyor görüntülerde Arabistan Yarımadasından Arap müslümanları gösteriyordu. İslam İmparatorluğu derken kale üzerinde Ay Yıldızlı bayrağı gösteriyordu. Haritada kırmızıya boyanan yerler İslam, Mavi (AB ve Yunan rengi) alan Bizansı gösteriyordu.

Batı Avrupa için Türk ya da Müslüman demek hala iki aynı kavramdır. Bu Balkanlar da ki Sırp ya da diğer Müslümanlar için de böyledir. Bir Bulgar Müslümanı "Elhamdülillah Türküm" demesini İslamı Türkler tanıttığı için ha Müslüman ha Türk olmuşsun aynı şeydir kafasındaki. Biz Anadolu insanı 80 senedir Türklük ve İslamı ayırmışız ve bu yüzden Anadolu'da Kürtler artık Türküm demiyor. Şimdilik olmasada ilerde Lazlar da böyle demeyecek. Kendilerine "Kuzeyin Evladı" demeye hafiften bölge bilinci sokuşturmaya başladılar bile.

Gelelim Rusya'ya, 1993 yılında Kazakistan'da İngilizce öğretmeniyken satın aldığım Sovyet dönemi haritalarında Rusça olarak İstanbul yazmıyordu. Ne yazıyordu biliyormusunuz? "Tsargrad".

Rusça'da Tsar, Çar demek, Grad ise genel slav dillerinde "Şehir" demek, yani Çarkent, ya da Çarşehri diye çevirebiliriz. En şaşırdığım şeyse, Sovyetler döneminde hala okullarda "İstanbul değil Çargrad" diye şarkılar bile söyletilmişti. Ben bu şarkıyı dinledim. Bu şarkının hala söyletilip söyletilmediğini bilmiyorum.

Dönelim Belgesele. Belgeselde İstanbul fethiyle ilgili asla Türk televizyonlarında izlemediğim şeyler vardı. Fatih'in toplarının aynısını yapıp patlattılar, deney yaptılar, o topların o dönemin en ileri teknolojisi olduğunu ve gücünün bilimsel ölçümlerini verip şimdiki en modern tankları bile geçen güçte gülle attığını görüntülerle tespit ettiler.

Kendi kendime yuh artık dedim. Bize okullarda Ulubatlı Hasan'ın kaleye yüzlerce oku yiyip bayrağı dikmesinden başka bişi anlatmadıkları, en fazla gemileri karadan nasıl çektiklerini üstün körü anlattıklarını hatırlıyorum. Fetihle ilgili her araştırmada ilginç şey bulmaktaydım. Elin adamı oturmuş Fatihin toplarınının teknik özelliklerini Kale duvarlarının teknik özelliklerini tek tek anlatıyordu.

Bu topları Macar kökenli Urban dökmüş, ama toplara verilen isim İslam topları şeklinde.

Tarihçilerin ya da anlatıcının sözlerinde Osmanlı'dan çok İslam İmparatorluğu, İstanbul'dan ziyade "Hıristiyan şehri" terimini defalarca duydum.

Sonuçta şu ilginçti, 20 milyonluk devasa bir kent olan İstanbul'a Ortodokslar "Çargrad", batılılar "Konstantinopolis" dedikleri ve bir türlü paylaşamadıkları için Türklerin elinde kalmasına son 150 yıldır fazlaca ses çıkartmamışlar.

Kenti Ruslar alsa, Ruslar Ege'ye, Akdeniz'e ve Karadeniz'e hakim olacaklardı, İngilizler bu seferde Ruslar buna karşı çıkacaktı. Kalıcı bir barış için Türklerin elinde kalması en uygunuydu.

Kudüs'e gelince, işte durumu ortada, Müslümanların elinde olmadığı için bir türlü ne İsrail ne de Filistin huzur içinde yaşayabiliyor. Gazze'yi uğursuz toprak olarak görmeselerdi orayı da asla Filistinlilere bırakmazlardı.

Kabe, zaten İngilizlerin kurduğu mezhebe tapan Vahabilerin elinde.

Bu arada Türkiyedeki TV kanallarını ve Alman kanallarını izleyince arada ki fark inanılmaz doğrusu. Bir tarafta kendi halkımızı aptal, birşey vermeyen, cinsellik, şiddet ve çatışmalı, silahlı dizilerle uyutuyoruz, elin Almanı bolca belgesel koyuyor. Bence bu gidişata bir dur denmeli, bu kadar dizi insanları ahlaksızlaştırıyor, yozlaştırıyor ve uyutuyor. Kesinlikle Dizilerden şiddeti, silahı, cinsel şiddeti, tecavüzü, dizisel gentrification'ı* kaldırmalılar....

Saygılarımla

Not. Buna Türkçe uygun bir çeviri bulamadım...

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..