Bayan Glashoster doktora gitmiyor...

Bayan Glashoster oturduğumuz binanın üçüncü katında oturur. Ufak tefek yerinde duramayan çok hareketli ve sürekli ağzında bir şeyler mırıldayan hoş mu hoş bir insan...

Kendisi 86 yasında, 40 yıl fabrikada çalışmış. Anlattığına göre hiç evlenmemiş. Hayatta hiç bir akrabası da yokmuş. Emekli olmasına rağmen oturduğumuz binanın karşı tarafında bulunan katolik kilisesinde gönüllü olarak çalışır..

Bayan Glashoster insan canlısıdır. Her bayram ve yeni yılda çocuklarımıza mutlaka bir hediye alır ve defalarca teşekkür ederek “ Ne güzel, üç çocuğunuz var. Koca binada sevecek çocuk yok millet rahatına düşkün. Çocuk yapmıyorlar. İyi ki sizin çocuklarınız, var onlar geleceğimiz“ diyerek çocukları mutlaka sevindirir..

Biz de bayan Glashoster´i yalnız bırakmayız tabi, onun doğum günlerinde kendisine mutlaka bir çiçek alıp yaş günlerini kutlar, gönlünü alırız...

Yine geçtiğimiz günlerde binanın asansöründe karşılaştım kendisiyle. Yüzünün aşık olduğunu görünce dayanamadım. Neyin var diye sorduğumda bayan Glashoster “ Ne olsun komşu yaşlılık işte her gün bir tarafımız ağırır. Bir gün belimiz diğer gün başımız say da say“ deyince Bari doktora görüneydiniz gittiniz mi doktora deyince bayan Glashoster´in gözleri başından fırlayacakmış gibi heyecanlı bir şekilde “Olur mu? Doktora gideceğim ama bir sürü para gidecek. Sonra belki doktor hastaneye havale edecek, ardından belki ameliyat edileceğim. Bunların hepsini bir hesapla bir sürü masrafa mal olacağım devlete. Ne olacak o zaman?

Sağlık kasasından bir sürü para çıkacak. Düşünün bir kere benim gibi yüzlerce insan böyle yapsa hastalık kasaları boşalır. O zaman memleketin hali ne olur? “ dedi...

Bayan Glashoster´in evhamlı olduğunu bildiğimden bir an sustum. Sonra asansör üçüncü kata gelmiş olmasına rağmen bayan Glashoster´in benimle biraz dertleşeceğini anladığım için ben de üçüncü katta indim ve başladık bıraktığımız yerden yeniden dertleşmeye...

“İşte böyle komşu, öyle her hastalandığında doktora gitmek olmaz. Benim de onaylamamı ister gibi “Devleti düşünmek lazım değil mi ama“ dedi. Ben ise istemeyerek de olsa kafa sallayarak onaylar gibi yaptım. Sonra da bayan Glashoster bana tekrar hoşça kal dedikten sonra o evine gitti ben de bir üst kata merdivenden çıkarak eve gittim...

Bayan Glashoster ağrılarına ve her geçen gün sağlığının bozulmasına rağmen doktora gitmiyor devletin sağlık kasaları boşalır diye ama devlet, kendisinin 40 yıllık çalışmışlığına rağmen maaşına yıllardır bir kuruş bile zam yapmadığını ağzıyla defalarca kendisi söyledi...