Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '18

 
Kategori
Blog
 

Bayan Rosa'dan

Bayan Rosa'dan
 

Gazetecilik yaptığım 3 yıllık süre zarfında onlarca insan tanıdım, haberlerini yazdım. Onların sorunlarını, söylemlerini, düşüncelerini, yaptıklarını, yapacaklarını haberleştirdim. Bu kişiler bazen ideolojisini anlatan bir siyasetçi, derdi olan bir esnaf, hasta çocuğuna derman arayan bir anne baba, bazen ise projesi olan yetenekli hayalperestlerdi. Ama gazeteci olarak haber aktörlerimizi ülkenin siyasi atmosferi de göz önüne alınca çoğunlukla politikacılardan seçtiğimiz yadsınamaz bir gerçek. Dolayısıyla bu yüzden bu haberler sosyal medyanın da gözümüze gözümüze sokmasıyla birlikte dijital dünyada da kaçamadığımız en yaygın içerik türü maalesef.

Bu 3 yılın sonunda en severek yaptığım haberlerin insan hikayeleri olduğuna karar verdim. Derdi olan, hikayesi olan, projesi ve hayalleri olan insanlar… Ayrıca en dokunaklı ve en faydalı haberler de onlardı bana göre. Çünkü bir haberle o insanın hikayesini başka insanlara duyurabilir ve o habere kayıtsız kalamayan insanları haberdar edip onlar arasında köprü görevi görebilirsiniz. Çocuğu hasta olan bir anne babaya siz yardım edemezsiniz belki ama yardımcı olabilecek birilerini haberdar edebilirsiniz. Ölmek üzere olan bir köpeği siz ameliyat edemeyebilirsiniz ama onu ameliyat edebilecek bir veteriner mutlaka vardır. Ve hatta belki de yanı başınızdadır. O haber sayesinde birbirlerini bulabilir köpeğin sahibi ve veteriner. Projesi ve yeteneği olan bir insanın başarı hikayesi, yeteneğini içinde saklı tutan bir insanı harekete geçirebilir. ‘Ben de yapabilirim’ dedirtebilir. Kabuğunu kırmasını sağlayabilir.

Gel gelelim haber çok nankör bir tür. Bugün milyonlarca kişinin konuştuğu sansasyon yaratan bir haber yarım saat sonra bayatlar. Ertesi gün ise çöp olur, kimsenin hatırında kalmaz. Bir sinema filmi çekebilirsiniz. Seneler sonra bile tekrar açıp izleyebilir, hatırlayabilirsiniz. Bir kitap yazabilirsiniz. Yıllarca kitaplığınızda durur, açar açar okursunuz. Bir şarkı yapabilirsiniz. Yıllar sonra bile birileri hatırlamasa da en azından melodisini duysa mırıldanır. Ama haber öyle değil. Bugün etki etse de yarın bambaşka bir olay olur, sizin haberinizin esamesi bile hatırlanmaz. Siz o habere iki cümle daha ekleyebilmek için kılı kırk yarsanız da bir başkasının bulduğu detayla sizin haberiniz çöp olur. Zaman, elinizdeki haberin üzerine basar, un ufak eder. Ne sizin ne de elinizdeki haberin hatırası bile kalmaz.

Bu yüzden 4 yıl önce kendimi geliştirmek için açtığım ama bir harf dahi yazamadığım bu blogda insan hikayelerini toplamaya karar verdim. İdeolojiden uzak, sadece insanların hikayelerini. Çünkü hepimiz insanız ve her birimizin farklı bir hikayesi var. Hepimiz farklı ailelerden geliyoruz, farklı hayallerimiz var. Farklı hayatlar yaşasak bile hepimiz gülüyoruz, ağlıyoruz, acı çekiyoruz. Mayamız aynı. Hepimiz etten ve kemikteniz, benzer şeyleri hissediyoruz. Rüzgarda savrulan yapraklar gibi hepimiz farklı yönlere savrulsak da bizi savuran rüzgar aynı. Bu nedenle sadece hikayesi olan insanları yazacağım bu blogda.

Blogumun ismi Bayan Rosa. Rosa, 2 yıl önce ölen ve öncesinde ise 5 yıl bizimle yaşayan Golden Retriever cinsi köpeğimin adı. Goldenlar çok neşeli köpekler oldukları için Rosa’nın da bana kattıkları yadsıyamayacağım bir gerçek. Neşe, eğlence, mutluluk, sabır, teşvik etme gibi birçok güzel şeyi Rosa sayesinde kazandım. 4 yıl önce bu blogu açtığım zaman Rosa hayattaydı ve kalemimi güçlendirmek için bu blogu onun ismiyle açmıştım. Bu 4 yıl boyunca ise üniversite kazanıp evden uzaklaşma ve hayat mücadelesine girme sürecimle birlikte deyim yerindeyse bir çivi dahi çakamadım. Şimdi ise yazma ve paylaşma zamanı.

Önceleri deneme türünde yazacaktım bu bloga. Ama klavye başına her geçenin kendini yazar addettiği, web sitesi açan herkesin kendini duayen gazeteci zannettiği bir dönemde o topa hiç girişmedim. Okuması kolay görünse de deneme ağır bir türdür. İşin ilmini kapmayan hiç kimse bir konu üzerinde kalem oynatmamalı. Edebiyat, resim, sinema, politika, aşk… Her ne konu olursa olsun. Bu yüzden ben de hem bir gazeteci olarak hem de keşfetmeyi seven genç bir kadın olarak hepimizin iç içe yaşadığı insanlar hakkında yazmaya karar verdim. Aynı havayı soluduğum, aynı sokaklarda yürüdüğüm, sabahları canhıraş işe veya okula yetişmek için aynı otobüse bindiğim insanlar… Kimisi benimle en özel sırrını, acısını paylaştı, yapmak isteyip de yapamadıklarını, hayallerini paylaştı. Kimisi mücadelesini, kahkahasını, bilgisini, bir bardak çayını, sohbetini paylaştı. Bu yüzden her birinin hikayesi paylaşılmaya ve yazılmaya değer.  Çünkü yazdığımız sürece özgürüz…

 

 
Toplam blog
: 6
: 163
Kayıt tarihi
: 01.03.18
 
 

Bayan Rosa, umut verici insan hikayelerinin yer aldığı bir yaşam blogudur.  Eğer sizin de paylaşa..