Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '15

 
Kategori
Blog
 

Baygın kokusu ıhlamurun

Baygın kokusu ıhlamurun
 

O değil de;

Günlerden Cumartesi ve kahvaltı saat 10:00’daydı. Yolum uzundu ve trafiği de dikkate alarak evden 08:00’de çıktım. Otobüsü kaçırdım ve bir sonraki otobüsle geldiğim halde her nasıl olduysa 08:30’da Üsküdar Red&Black Cafe’nin önündeydim.

Daha karga kahvaltısını etmemişti. Tamam ben de etmemiştim ama o saat o saat değildi.

Denizde fırtına vardı ve dalgalar kayalıkları dövüyordu. Martılar yalpalayarak uçmaya çalışıyorlardı. Çok etkileyici bir sahneydi, film gibiydi. Sahilde yürümeye başladım. Deniz neden bu kadar kızgın, dalgalar neden bu kadar hırçındı!

Sabah sporumu ve beyin jimnastiğimi bu şekilde yapmıştım…

Üşümüştüm, ayıptır söylemesi biraz da boğazım ağrıyordu. Mekana geldiğimde garsonlarla bakıştık, ‘Hayırdır abla rüyanda mı gördün!’ dercesine baktılar. ‘Blog Milliyet toplantımız vardı, onun için şeyetmiştim’  dediğimde bizler için ayrılan masaya buyur ettiler. Oturmadım tabii. Daha ev sahibemiz olan Sayın Yazarım Sema Şener ve misafiri Sayın Yazarım Ayşen ortalarda yoktu. Hatta garsonlar ve benden başka hiç kimse yoktu. Üstelik toplantı saatine de daha vakit vardı.

Manzarası en güzel olan cam kenarı bir masaya kamp kurdum. Ihlamur boğazıma iyi gelebilirdi ve başımda nöbet tutan garsondan ıhlamur rica ettim. O güzelim Üsküdar karşımda tablo gibi duruyordu.

‘bahçe kapısına varmadan daha/baygın kokusu ıhlamurun/gölgesinde bir sıra der gibi, oturun/rüzgar esmez konuşur/uçurtmalar uçun, çamaşırlar kuruyun…’

Şiir eksikti… Ihlamur kokusu, rüzgarı, fırtınası tamamdı... Eksik kalanları limonlu ıhlamurumu içerek eşsiz manzara eşliğinde yâd ettim...  

Saat gelmişti ve masanın ilk konuğu olarak yerimi aldım. Benden hemen sonra da Sayın Yazarım Şükran Okyay geldi. Sonrasında ev sahibemizle misafirimiz ve diğer konuklar gelmeye başladılar. Güzel bir toplantıydı. Yeni arkadaşlar tanıdım, eski olup yeni tanıştıklarım oldu. Bkz. Sema Şener… Biz galiba bundan böyle daha sık görüşeceğiz…

Yenilen içilen bize kalsın, keyifli bir gündü…

Sayın Abim Ahmet Balcı son katılımcıydı. Finali o yaptı…

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..