Baykal'a saldırı sonrası Wan (Van) Emniyetinde olanlar!

Bildiğiniz gibi 2 Nisan’da Van’a giden CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal ve CHP heyeti, il kongresinin yapıldığı düğün salonuna otobüsle gelirken yumurtalı ve taşlı saldırıya uğramıştı.

Uzun zaman olayla ilgili bir soruşturma açılmayınca, CHP kurmayları, olayı bir basın toplantısı ile halka bir bir anlattılar. Öyle anlattılar ki, ismen, resimlerle…

Bu anlatımdan sonra mecburen İçişleri Bakanı olayı soruşturmak için müfettişleri görevlendirdi. Ta o zamandan beri bu soruşturma devam ediyordu!

Basına yansıdığı kadarıyla, (Milliyet Gazetesi ve internet siteleri) müfettişler soruşturma esnasında Emniyet’in görevinde ne kadar titiz(!) davrandığını gösterir çok ilginç sonuçlara ulaşmış.

Bildiğiniz gibi son dönemlerde bu saldırı olayları bir hayli arttı. Bu olayın ardından 10 gün sonra, yani 12.Nisan 2010 tarihinde Samsun’da Ahmet Türk’e bir saldırı yapıldı. Yapılan bu yumruklu saldırıda Ahmet Türk’ün burnu kırıldı! Herkes gibi bizde bu saldırıyı kınadık. Böylesine bireysel olayların önüne geçmenin pek mümkün olmadığının da altını çizdik.

Sayın Ahmet Türk’e yapılan saldırının ardından, çok ilginç gelişmeler oldu. Bu konuda ortaya yazı yazanlar faşistlikle suçlandı. (Yılmaz Özdil) Lehte yazanlar, demokrat, ilerici, çağdaş, aleyhte yazanlar ise stükocu, gerici, anti demokrat, gelenekçi ilen edildi.

Bu saldırının ardından, ülkenin her tarafında gösteriler yapılıp, taşlı saldırıların yanı sıra, yakma, yağma ve yıkma eylemlerinin dışında polislere yönelik saldırılarda arttı. Samsun’un Lâdik ilçesinde iki polis, tarandıkları Polis otosunda şehit oldu. Dün Mardin’de polis otosu tarandı. 1 si ağır, iki polis yaralandı.

Polisler bir taraftan ölüp, öbür yandan kendi yaralarını sarmaya çalışırken, Samsun Emniyet Müdürlüğü kadrosunda bu olay anında kim sorumluysa, hepsi görevden alındı. Gerekçe olarak da Demokratik açılım(!)a zarar verme gösterildi.

Kişisel saldırıların bir türlü arkası kesilmiyordu. Ülke ‘normalleştikçe, ileri demokrasi’ yerleştikçe, saldırılar arttı. 19 Nisan 2010 tarihinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a memleketi Kayseri’de katıldığı bir şehit cenaze töreninde yumruklu saldırı gerçekleştirildi! Tıpkı Ahmet Türk gibi Taner Yıldız’ın da burnu kırıldı ve ameliyat edildi.

Enerji Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a yapılan saldırı sonrası, Kayseri Emniyet Müdürlüğünde ne gibi bir deprem(!) oldu bilmiyoruz. Kimler görevden alındı, kimler başka yerlere atandı? Meçhul!

Nerde kalmıştık? Deniz Baykal’a yapılan yumurtalı, taşlı saldırı sonrası Van’a giden müfettişlerin bulgularında!

Evet, müfettişler Van Emniyeti’nin olaydan sonra sahte görev listesi hazırladığını gün yüzüne çıkarmış. Nasıl mı? Şöyle ki; müfettişler, gezi öncesi 38 polisi görevlendiren Van Emniyet Müdürlüğü’nün saldırıdan 3 gün sonra 160 kişilik ikinci bir liste hazırladığını ve buna ilk listenin hazırlandığı tarihi attığını saptamış

İşte ben bu çalışmaya görev aşkı derim! İleride açılacak bir soruşturma esnasında, yetkili ve etkili kişilerin önüne konulacak görevli listesi hazır. Ben görevlendirdim, görevlilerimiz olayları önlemede yetersiz kaldı! Görevlilerimiz canla başla çalıştı! Yörenin ve ilimizin durumu malum…!

Van ilindeki emniyet’in çalışmaları bununla bitmiyor tabi! Eski tarih atılan 2. görev listesinin yanı sıra, müfettişler yaptıkları görüşmelerde, Baykal’ın “yolun dar olması ve otobüsün kongrenin yapıldığı salonun bulunduğu sokağa giremeyeceği belirtilerek, yürümemiz tavsiye edildi” iddiasının da doğru olduğunu belirleyerek, bu konuda tutanak düzenlemişler.

Hani olay sonrası birbiri ardına açıklama yapan Van Valisi ve Emniyet Müdürü, bu tür konuşmaları yalanlayıp, isim istemişlerdi!

İşte benim ülkemdeki çifte standart! Tıpkı Habur’da kurulan Çadır mahkemeleri gibi…