Baykal'ın istifası

Baykal istifa etmez, koltuğuna yapıştı derken Baykal bugün istifa etti. Bana göre böyle olmamalıydı. Çok samimi olarak üzüldüm.

Bugüne kadar Baykal'ı eleştirdim çokça, olmayınca olmuyor, yeter bu kadar, zorlamanın manası yok dediğim çoktur. Niye ısrarla CHP'nin başına demişimdir. 2007 Temmuz seçimlerinden bile "CHP oylarını arttırmıştır" açıklamasıyla koltuğundan zarar almadan çıkması pes dedirtmiştir birçok kişiye.

Fakat bu şekilde bitmesi de insanın içini sızlatıyor ister istemez. Ne var ki böyle bir şey oldu ve artık bu yoğun gündemde bu konuyu daha fazla kaşımadan yavaşça sonlandırmak gerekiyor. NTV'de Oğuz Haksever'in söylediği gibi, bir anamuhalefet partisi genel başkan seçmez, başbakan seçer. Dolayısıyla bu noktada düşünülmesi gereken tek soru vardır: KİM?

Deniz Baykal'ın bu süreçte sıfır etkisinin olacağı elbette söylenemez. Mustafa Özyürek "CHP kurultayına Baykal katılmayacak" açıklamasında bulundu. Bu açıklamanın doğru olduğunu kabul ederek bir CHP kurultayı önerisi yapmak istiyorum.

CHP'nin başına geçmesi gereken isim bana göre Gürsel Tekin'dir. Kemal Kılıçdaroğlu'nu işaret etse de birçok kişi, Kılıçdaroğlu'nun liderliği durumunda bile Gürsel Tekin, Ankara'ya çağrılmalı ve partinin Türkiye genelinde etkin hale gelmesinde rol oynamalıdır. İstanbul'daki görece başarılarında Gürsel Tekin'in çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum.

Baykal'ın işaret edeceği ismin seçileceğine dair işaretler görülüyor. Ayrıca partı içinde Baykal gelsin, Baykal dönsün diye sesler de yükselmekte. Şimdi burada oturup gerçekçi düşünmenin de yararı var. Baykal'ın başına gelenler tasvip edilemez, nefretle kınıyorum, iğrenç bir komplodur Baykal'ın da dediği gibi, belaltı siyasettir. Fakat böyle bir olay madem yaşandı Baykal'ın adı temize çıkana kadar CHP'nin başına geri dönmesi CHP açısından zarar verici olacaktır.

Baykal'ın Önder Sav, Onur Öymen, Mustafa Özyürek gibi kendisine yakın isimleri işaret etmesi de CHP'ye zarar verir, oy kazandırmak bir yana oy kaybettirir. Dolayısıyla Gürsel Tekin-Kemal Kılıçdaroğlu ikilisi partinin halkın önüne çıkan vitrininde düşünülmeli ve partide etkin rol oynamaları sağlanmalıdır.

Bunları konuşmak için doğru zaman değil, Baykal'ın gidişi daha taze diyenler, CHP bir anamuhalefet partisidir ve anında konuşulmaya başlanmalıdır. Gündem çok yoğun, önümüzde bir referandum var, AKP'nin yine bir kurnazlıkla yaz aylarına getirdiği referandumda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve hukuk açısından önemi de açıkça anlatılmalıdır. Açıkça söylemek gerekirse "hayır" oyu çıkması için çaba harcanmalıdır Türkiye'nin geleceği açısından. Bunu da yapacak kurumlardan biri de CHP'dir.

Yeniden söylemek istiyorum ki Baykal'ın bu şekilde gidişi üzücüdür ve konuşmayı izlerken ben de üzüldüm, fakat CHP'nin bu noktadan sonra sorması gereken sorular: Genel başkan kim olacaktır? Kukla başkan istiyor muyuz?

İkinci soruya hayır cevabını verirlerse iş çok daha kolay olacaktır. Süreç bunu gerektirir, CHP kukla bir başkanla Baykal'ın olayının soğumasını ve Baykal'ın dönmesini bekleyemeyecek kadar yoğun olmalıdır bu süreçte.