Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

Baykal Kent vefat etti.

Baykal Kent vefat etti.
 

Baykal Kent


Usta oyuncu hayatını kaybetti.

Usta Oyuncu hayatını kaybetti diye manşet atmış birçok gazete. Bir çok sanatçı, onun büyük bir sanatçı olduğunu yazmış. Nasıl Ya!

Baykal Kent usta bir sanatçıydı, büyük sanatçıydı, iyi de, biz uzun zamandır onu dizilerde de, sinemada da görmüyorduk. Tiyatroda da yoktu.

Peki usta sanatçı, usta sanatçılığını nerede yapıyordu?

Bilmiyorum.

Benim bilmediğim o kadar çok şey varki!

Hep şaşırıyorum. Şaşırıyorum…

Bir yerde de şöyle yazıyor; sanat hayatının 50. Yılında… Devam ediyor.

Sanat var, 50 yıl var. Yalnız başına... Üstelik parasız ve yalnız diyorlar. Ama büyük sanatçı olduğunu söylüyorlar!

Ben onu sinemalardan biliyorum. Eskilerden biliyorum. Dedim ya yenilerde yok. Olamaz da. Dizilerde oynamak nerede ise mümkün değil. Bazı oyunculara bakıyorum, bir dizide ölmüş, izleyicinin acıklı sahneden gözünün yaşı kurumamışken, o başka bir dizide çoktan boy göstermiş.

Ya da fark etmiyor birkaç dizide oynuyor veya aynı adamlar dönüyor, dolaşıyor. Tabi bunda çok da şaşıracak bir şey yok. Biz televizyonda ne olsa izliyoruz.

Soruyor muyuz? Hayır, yargılıyor muyuz? Hayır. Biz izlediğimize bakıyoruz. Olmadı mı, istemiyor muyuz?  Elimizde kumanda var.

Oh bir dizi, dramsa üzüldük, komedi ise güldük, aksiyonsa heyecanlandık. Sonra gece bitti yattık, kalktık, işimize gittik. Bizim işimiz var, işe gideceğiz, çalışacağız ve ekmek parası kazanacağız.

Peki dizilerde oynamayan bu kadar çok sanatçı ne yapacak? Onların işleri yok? Onların başka meslekleri yok. İşleri bu… Çünkü bu bir meslek.

Garantileri olmayan, bazı insanların, iki dudağının arasında olan, abi, abla sen bir tanesin demesini de beceremiyorsan, araya koyacak hatırları kırılmayacak dostlarında yoksa sonunda yalnız başına mı öleceksin?

Baykal Kent, bu konuda sizce tek örnek mi?

Ben geçen sene bir programda Müjdat Gezen’in bazı sanatçılar için dairesini verdiğini izlemiştim. Çok sevinmiştim. Orada birinin heyecanına tanık olmuştum.

“Banada inşallah bir rol verecekler!”

İnşallah!”

Vermişler midir?

Onlar oynamak isterler, onların yaşamaları için bu şart, onlar kamera görmek isterler, onlar tiyatro sahnesini isterler, onlar alkışı beklerler. Onlar sanatçı!

Sanatla nasıl olursun? Bilmiyorum. Bu işten para nasıl kazanırsın? Bilmiyorum. Bildiğim bu işten iyi para kazananlara sormak lazım. Onlar böyle tek başlarına yalnızlık, parasızlık içinde ölenlerden çok mu büyük sanatçılar? Belkide öyledirler, bilmiyorum!

Bir yerde de şöyle bir yazı okudum. Bir iki sanatçı, bir programa katılmışlar ve demişler ki;

“Baykal Kent’in para sıkıntısı yoktu, Çünkü filanca ile falanca onu parasız bırakmazlardı. İyi de bunu söylemek istiyorum. Çalışmıyordu. Ona para veriyorlardı.

Belki son zamanlarda sağlığı iyi değildi çalışamıyordu. Benim derdim bu değil ki, uzun yıllardır yoktu ki. Bugün kaldığı huzurevinden yapılan bir röportajını izledim.

“Alışmaya çalışacağım” dediğini net hatırlıyorum.

Sonra bir gazetede söyle bir yazı okudum. Onun ifadesini aktarıyorum sizlere. Gerçekten beni çok etkiledi.

''Huzurevine kendi isteğimle geldim. Buradan da kısmet olursa da güzel bir yere gömülüp temiz havada yatmak istiyorum. Artık buradan sonrası güzel bir selvi gölgesi. Buraya huzuru bulmaya geldim, huzurlu ölmek istiyorum. Görmediğim yer kalmadı. En son göreceğim yer burasıymış'' (alıntı)

İnsanın gerçekten içi acıyor.

Baykal Kent’i tanımak için yazılan yazıyı aktarıyorum…

1943 de İstanbul’da doğmuş.

Sanat hayatına tiyatro oyunculuğu ile başlamış.

1963 yılından itibaren sinema filmlerinde figüran olarak çalışmaya başlamış.

Sinemadaki ilk çıkışını 70’li yılların ortasında yapmış

 Daha çok komedi ağırlıklı filmlerin tombul komiği olarak yer almış.

Tiyatro çalışmalarını da yine aynı yıllarda devam ettirmiş.

25 yıl boyunca Ferhan Şensoy’un Orta Oyuncular kadrosunda sahneye çıkmış.

&

1987 yılından sonra faal sinema çalışmalarını azaltan Baykal Kent, özel kanalların açılmasıyla birlikte televizyon showları ve komedi dizilerinde çalışmaya başlamış.

Bugün nerede ise bütün gazetelerde onun vefat ettiği yazılmış. Demekki o bayağı bilinen tanınan bir sanatçıymış, o zaman!

Sinemadan ya da dizilerden anladığımız, çok yakışıklı iseniz, hani esas oğlan denilen, ya da esas kız olan oyuncular için mesele yok. Diğerlerinin dikkat etmesi gerekiyor. 

İyi de ya sanat, ya sanatçı! Dedim ya bilmiyorum.

İçim acıyor, duyduklarımı, gördüklerimi yazıyorum. O kadar! Benim gücüm buna yetiyor sadece…

Allah Rahmet Eylesin.

Güle Güle Baykal Kent…

 

Nazan Şara Şatanahttp://tra.yenimedya.com.tr/say.asp?s=95&b=5064&g=18&u=4897973978102735102489829798510110079148979931020&tm=7

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....