Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '14

 
Kategori
Güncel
 

Bayrak İnmez!

Bayrak İnmez!
 

Uzanan hain eller Birer birer kırılsın Ona yan gözle bakan Bütün gözler kör olsun!!!


 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk İzmir’in kurtuluşundan sonra yanına yazar Ruşen Eşref'i ve yaverlerini alarak otomobiline biner, biri otomobilinin önünde diğeri arkasında yer alan iki kısraklı süvari bölüğünün arasında, Konak Meydanı'ndan Karşıyaka'da onu konuk etmek için hazırlanmış eve gitmek üzere ayrılır. Karşıyaka'daki kalacağı eve geldiğinde evin mermer taraçasına çıktıktan sonra kapının önüne ipek bir Yunan bayrağı serilmiştir. Üzerine basılacak bir yol halısı gibi yayılmıştır. Kadın ve erkek orada bulunan İzmirliler:
"Buyurunuz geçiniz.... Bizim öcümüzü yerine getiriniz. Yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir"diye yalvarıyorlardı. Mustafa Kemal yerde serili bayrağın önünde durur, ağlayarak yalvaran kadın ve erkeklere tatlılıkla bakarak; 
"O geçmişte kötü etmiş. Bir milletin istiklalini temsil eden bayrak çiğnenmez. Ben onun hatasını tekrar edemem"der. Bayrağı kaldırtır ve bembeyaz mermerlere basarak içeri girer. Ruşen Eşref Ünaydın "İşte sen İzmir'e ilk gün zaferinle böyle girdin" der. 
Atatürk'ten Unutulmaz Anılar/ Ahmet Gürel Mayıs 2009

   Bayrak sevgisi saygısı bize, atalarımızdan kalan kutsal bir mirastır. Yalnız kendi bayrağımıza değil, diğer milletlerin bayrakları da kutsaldır. Çünkü bayrak bir milletin bağımsızlığının istiklalinin sembolüdür. 
 
Şanlı bayrağımız da bizim istiklalimizin, namusumuzun, onurumuzun, özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın sembolüdür... O bizim her şeyimiz. O göklerimizde nazlı nazlı dalgalandıkça huzurluyuz, mutluyuz, güvendeyiz. Tarih boyunca Onu gönderinden indirmeye kimse cesaret edememiş. Edenler de bedelini canları ile ödemişler.
 
Çocukluğumuzda, daha ilkokul sıralarında öğrettiler bize bayrak sevgisini. Bağımsızlığımızın sembolü ay yıldızlı bayrağımızı gururla söylediğimiz İstiklal Marşımızla lisenin son yıllarına kadar göndere hep milli bir ruh ve heyecanla çektik. Öğretmenlerimiz, anne- babamız bayrak ve Atatürk sevgisini canımızdan aziz bilmemizi ilmek ilmek işlediler yüreklerimize…
  Kutsal değerlerimize saygıyı biz küçücükken öğrendik.Yerde gördüğümüz bir ekmek parçasını nimet bilip öpüp yüksekçe bir duvar kovuğuna koymayı, eski yazı ile yazılmış bir kâğıt parçasının okumasını ve manasını bilmesek bile dinimize olan saygıdan dolayı yerden kaldırmayı, Kuran-ı Kerimi odamızın yüksekçe bir yerine asmayı çocuk yaşta öğrettiler bize. 
İşte bu sebepledir ki, vatanımızın ve Milli Egemenliğimizin sembolü olan ve onun dalgalandığı yerde kendimizi güvende hissettiğimiz bayrağımızı hep yüksekte tuttuk. Onun yere düşürülmesine, indirilmesine asla tahammülümüz yoktur. 
 
Hal böyle iken, bu topraklarda yaşayan, suyunu içen, ekmeğini yiyen insanların ata mirası bayrağımıza ihanet etme gibi bir özgürlüğü olamaz. Çünkü hepimiz onun dalgalandığı yerde, akşam huzur içinde uyuyor, sabah güvende hissederek kalkıyoruz. 
 
O bayrak ki “Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Senin altında doğdum, Senin altında öleceğim, Tarihim, şerefim, her şeyim” diyen Arif Nihat Asya’nın dizelerinde en güzel ifadesini bulan hepimizin bayrağıdır. 
 
Biz, bayrak denince Ulubatlı Hasan’ı biliriz; kınalı kuzularımızı biliriz. Kurtuluş Savaşı’nda “Ölürsem kefenim olur” diyerek göğsünde bayrak taşıyan kahramanlarımızı hatırlarız. “Bayrak inmez, ezan dinmez” diye şehit olan yavrularımıza ağlarız. Bu millet, tarihin var olduğu günden bugüne değin kendisini, varlığını ve bağımsızlığını sembolleştirdiği ve kutsal bildiği bayrağı dalgalansın diye sayısız şehit vermiş, kan dökmüştür
 
Bizler onu daima canımızdan aziz bildik. Onu hep yükseklerde tuttuk. Dikildiği ve dalgalandığı yere vatanımız dedik. Mülkümüz dedik. Bu mülkün sahibiysek bu topraklarda ay yıldızlı bayrağımızdan başka bayrak görmek istemiyoruz. 

Üzerimize tarihin noterliğinde şehit imzalarıyla tapulanan bu imanlı topraklarda bayrağımıza yapılan saldırıyı ihaneti şiddetle, nefretle kınıyor ve lanetliyoruz.
 
 
Bu vesile ile, Bereat Kandilinizi kutlar; milletimize, tüm islam ailemine ve tüm insanlığa barış, huzur ,hak ve adaletin gelmesine vesile olmasını diliyorum.
 
Muhabbetle
Hanife MERT
 
Toplam blog
: 149
: 4363
Kayıt tarihi
: 08.06.12
 
 

Anadolu Üniversitesi İktisat  mezunuyum. Emekli muhasebeciyim. Felsefe, İlahiyat, Sosyoloji ve Ps..