Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '07

 
Kategori
Bayramlar
 

Bayram, O Bayram Olur!..

Bayram, O Bayram Olur!..
 

Üç aydır devam eden rahmet ve bereket mevsiminin sonuna ulaştık. Üç aydır gecelerimiz, semadan inen meleklerce kandillerle aydınlatıldı. Kandillerin sonuncusu Kadir gecesini de iki gün önce huşu içinde yaşamanın huzuruyla dolduk. Uhrevi dünyamızda zirve yapmanın hazzını yaşadık.

Ramazan boyunca ibadetlerimizde daha hassas olduk. Hatimler okuduk, namazlar kıldık… Zekâtlar, fitreler ve sadakalarla ihtiyaç sahibi din kardeşlerimizle bütünleştik. Ve tabii ki dua okyanusuna döndü Ramazan’da gözyaşlarımız…

Şimdi Allah ömür verirse bayramı da hakkıyla idrak etmeye çalışacağız. Tüm şehit yakınlarına Allah'tan sabr-ı cemiller diliyorum. Ben yazımı uzun tutmayacağım. Haddime değil. Ancak şiir gibi geçen Ramazan Bayramı’nı şiirle anlatmak istedim.. Şehrimizin manevi mimarlarından Avlarlı Muhammet Lütfü Efendi’nin bir gazelinden bir dörtlük:

Mevla bizi affede
Bayram o bayram olur.
Cürm ü hatalar gide,
Bayram o bayram olur…

Abdurrahman Karakoç da Avlarlı Efe’nin taşıdığı hassasiyeti benzer bir şekilde şiire dökmüş:

Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?

Ve hep özlemini çektiğimiz o eski bayramlar… Çocuk olarak, komşu olarak, akraba olarak… Hani o eski muhabbet, neşe ve bayramlar?...

Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?

Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?

Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?

Sonra, Abdurrahman Karakoç’ın çok sevdiğim şiiri… Yoksulluk içinde kıvranan bir aile reisinin, bir babanın bayram günü yaşadığı üzüntü ve çaresizliği duygu yoğunluğuyla anlatan şiiri:

Güneş yükselmeden kuşluk yerine,
Bir adam camiden döndü evine,
Oturdu sessizce yer minderine,
Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı..

Eli öpüldükçe içi burkuldu,
Konuşmak istedi, dili tutuldu,
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu.
Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı..


Düşündü kış yakın, evde odun yok,
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok,
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok…
Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini..

Çalışsa ne iş var, ne cepte para,
Dağ oldu içinde büyüyen yara,
Dikti gözlerini karşı duvara,
Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı..


Döndürse yönünü herhangi dosta,
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta,
Yıllar, aylar, günler erirken yasta,
Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı…

Tüm İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı kutlar; sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim. Bayramdan sonra görüşmek üzere...
 
Toplam blog
: 143
: 2341
Kayıt tarihi
: 22.08.07
 
 

Bu âlem içinde aileme zaman ayırmak, gezmek, okumak, fotoğraf çekmek, resim çizmek ve iş hayatı h..