Bayram'da 'hoşgörü' sanatı

Bayram’da ‘hoşgörü’ sanatı

Sevgili Dostlar, ‘Kurban Bayramınızı candan kutlar; sağlık, mutluluk ve sevdiklerinizle birlikte ‘dirlik’ ve ‘beraberlik’ dilerim.

İnsanoğlu ‘iyilikler,’ ‘güzellikler’ ve doğruluklar’ olduğu kadar ‘kötülükler’ ‘çirkinlikler’‘ve ‘yanlışlıklar’  yumağıdır.  

Bayram günleri insanları birbirine yakınlaştıran özel günler, ‘fırsat günleridir.

Bu ‘fırsat günleri’ olan ‘Bayramları’ değerlendirmek biz insanlara düşen ‘’görev’ ve ‘sevap’tır.

Bireyden bireye; insanoğlunun aralarındaki iletişim sürecinde ‘verimli,’ ‘başarılı’ bir  iletişimde ‘hoşgörü’ kavramının ‘rolü’ ve ‘etkinliği’ yadsınamaz.

‘Hoşgörü’ fırsat günleri olan Bayramlarda büyüklere Allah tarafından açılan ‘kredi hesabı’   sayılabilir,

‘Hoşgörü’ kavramı bizi yönetenler, devlet adamları tarafından ‘katalizör’ olarak ‘doğru zamanda’ ‘doğru yerde’ ‘rasyonel’ kullanılırsa;  ‘sosyal barış’a katkıda bulunabilir.

‘Hoşgörü’ ustası Hz. Mevlana, gibi Yunus Emre Hacı Bektaş Veli, Karaca Sultan da yöneticileri ‘hoşgörüye’ davet ediyor ve yaşadıkları dönemde Anadolu’yu ‘hoşgörü’ cennetine çevirmişler.

Bu Kurban Bayramı’nda aynı başarıyı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gösterebilir mi?

Ama ne yazık ki; Başbakan Erdoğan tüm sınır komşuları ile ‘kavgalı’ bulunmaktadır.

Ayrıca iç politikada rakip muhalefet partilerine yaklaşımı ‘önyargılı’ ve ‘niyet okuyuculu’ olmaktadır.

Bu arada ‘etnik kimlikler’ arasında; Kürt’ten söz ederken ‘Benim Kürt Kardeşim,’ Arap’tan söz ederken, ‘Benim Arap Kardeşim’ diye ‘öz evlatlarını bağrına basarken; diğer ‘etnik kimlikler’ ‘üvey evlat’ sayılıyor.

Kendi vatandaşları arasında ‘etnik kimliklerine’ göre ‘ayrımcılık’ yapan, ‘ötekileştiren’ bir Başbakan nasıl olur da ‘hoşgörülü’ olabilir?

‘Hoşgörü’ bir anlayıştır, ‘anlayışlı’ olmanın adıdır.

‘Anlayışın’ kendisidir, anlayışlı olma sanatıdır.

O da her insanda yoktur!

15.10.2013, İzmir, Türkiye

Not: Fotoğraf Alıntıdır.