Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '07

 
Kategori
Bayramlar
 

Bayramda mesai

Bayramda mesai
 

Yine bir bayram günü kardeşlerimle birlikte oradaydık.
Yani ennnn zengin akrabamızın kapısının önünde!
Kanarya sesli zili ısrarla çalmama rağmenkapı bir türlü açılmıyordu.
Oysa siyah renkli kocaman kadillak arabaları her zamanki gibi çardağın altına park edilmişti
Demekki evdeydiler. Beklemekte kararlıydık.
Bahçede kurulu salıncağa binerek bir müddet oyalandık.
Tam umudumuzu yitirip yaya olarak dönmeyi kabullenmişken yan pencereden bir hanımefendinin dışarı baktığını gördük

Parmağıyla bekleyin işareti yaptıktan sonra kapıyı aralayarak beyefendiii çocuklar geldi diye içeriye bağırdı. İçeriden yirmişer lira veriver cevabı gelince kendimi dilenci gibi hissetmiştim.
Ellerini öpmeden alacağımız parayı hak etmiş olamazdık,elinde parayla geri döndüklerinde bizleri bulamayacaklardı.
Bu bayramdaki cazip harçlığı elimin tersiyle itebilmiştim ağlarken görünmek istemediğimden hızla oradan uzaklaşmıştım

Kardeşlerimin kısacık adımları ile yol bitmek bilmiyordu.

Eve ulaştığımızda hava kararmıştı.
Annemi merak içinde bizi kapıda beklerken bulmuştuk.

Yürüyerek geldiğimiz için geciktiğimizi ve olan biteni anlattım.

Çok üzüldü ve hepimize sarılarak bu size ders olsun çocuklar ne olur gözünüzün önüne bakın okuyun dedi.

Sadece okuyun büyük adam olun elinizi öpen çocukları kucaklayın,sizde onları yanaklarından öpün.

Çok sevinirler.

Sonraki bayramlarda oraya bir daha hiç gitmedik artık bir kaç kişinin verdiği küçük harçlıklarla yetiniyorduk.

Kurban bayramları daha bir farklıydı bizler için.
Dedem kurbanlık koyu almak için yakın köyleri tercih ederdi, birkaç hafta önceden getirilen hayvancıklar ite kaka kömürlükten içeriye tıkılırdı.
Onları kapı aralığından kavun karpuz kabuklarıyla beslerdik. Bayram sabahı onlarla vedalaşmak pek zor gelirdi debelenmelerinden ürker kaçardık.

Dedem parmağını kurban kanına bulaştırarak alınlarımıza sürerdi,ağıtlarla geçen birkaç saat kavurma yerken sona ererdi
Yemek sonrası ziyaretçi faslı başlardı,damatlar, gelinler ve torunlar bir bir dizilirdi yer minderlerine.
Herkes birbirine Allah kurbanınızı kabul etsin.
Kaça aldınız pekte diriymiş köprüden geçirir inşallah.

Allah kabul etsin. Allah kabul etsin. Allah kabul etsin.

Kurbanlığın derisini sakın parayla satmayın haa çok günahtır mutlaka Camiye verin yan tarafına abdesthane yapılacakmış.
Dedemlerin verdiği kurban etiyle yetinmez ileriki günleri düşünerek bütün komşuları dolaşır çaldığımız kapılardan boş dönmezdik.
Cami etrafındaki hiç tanımadığımız yaşlı amcaların ellerini öptüğümüzde kimisi cebinden çıkardığı şekeri veriyor kimisi yüzümüze Hac dan getirdikleri kokulardan sürüyordu.
Harçlık vermek yerine ömrün çoğolsun diye saçımızı okşuyorlardı.
Ne iyi insanlardı!.

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..