Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bayramın Getirdikleri...

Bayramın Getirdikleri...
 

Bayram günlerinde bir başka buruk olur insan...Radyomda, ''Bir zamanlar maziye bak ne kadar şendik; ikimizin de mesut olmak emeli vardı...''Şarkısı çalıyorken bayram misafirlerimden, bir gurubun kapı sesiyle kendime geliyorum...

Bulunduğum kentte görev yapan üniversiteden öğretmen-öğrencilerim sürpriz yapıyorlar... Hepsi de çoluk çocuğa karışmışlar, onlarca yılı geride bırakmışlar; ama geleneklerini bırakmamışlar... Saygı dorukta...

Çok mutlu oluyoruz... Eşimin yaptığı ''Çıtır'' baklavalardan yiyoruz... Hanım bana küçük dilimleri veriyor... Ben atıştırırken de öğrencilerime dert yanıyor... ''Her misafirle bu kadar yerse ne olur hocanın hali ...? '' Diyor...
Ama ben pek oralı olmuyorum... Bayramda büyük olmanın güzel tarafı, ilk gün herkes sizi ziyaret ediyor...

Herzaman kendimi 18 yaşında hissetmeme rağmen bugün bir kızılderili reisi gibi ağır ve oturaklıyım...

Konuklar gidince; çay molası verip radyomun müzik kanalını açıyorum... ''Hani o bırakıp giderken seni...Yüzüme bu türlü bakmayacaktın...'' Çalıyor ve ben yine maziye dalıyorum...

Neden geçmişi özlemle yaşıyorum...? Nerede benim tahta oyuncaklarım... ?Örük saçlı, kara gözlü arkadaşlarım... Soğuk sularını içtiğim pınarlarım...Balina yakalı, kolalı gömleklerim...'' Seni sevda çiçeğim, Tac-ı Serim ''Şarkıları... Şimdi eskisi gibi değil...

Bayram sabahlarında namazdan dönecek olan babamın pamuk ellerini öpmek istiyorum... O güzelim sekiz nüfuslu ailemle kahvaltıya oturduğumuzda radyoda çalan Kandıralı ve saz arkadaşlarının oyun havalarını dinlemek istiyorum...

''Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacak...''''Ömrümüzün son demi...Sonbaharıdır artık....''
''Saçının tellerine ömrümü taktı kader '' şarkıları nerede...?

''Samanyolu''şarkısındaki gizemli nameler, '' Münir Nurettin'' gibi bir ses...? ''Clint Eastwood''lu kovboy filmleri...Hani açık hava sinemaları...Reçine kokulu tiyatro salonları...''Frigo Buz''lu, kapalı sinema salonlarım...?

Bayramlarda şeker toplayan al yanaklı çocuklar.. Mis gibi tandır çörekleri...
Cumbalı ahşap evlerim... Arnavut Kaldırımlı sokaklarım... Ve belinde ''Çember çeviren'' cici kızlar... Rengarenk macuncu şekerleri yok...!

Elinde ''File'' manavdan gelen yaşlı hanımlar...Uzun boylu, ince topuklu, gürbüz ve güzel, tango yapan ince belli sosyete güzelleri... Tam tekmilli ''Çha Çha ''çalan orkestralarım... Buharlaştı mı?

Boynuzlu kırmızı troleybüslerim... ''Gala''gecelerinde takım elbiseli seyirciler... ''Yağmurda sırılsıklam''oluşlarımız... ''Una homme e una femme''... Bir kadın, Bir erkek , melodileri...

Siyah ve gür biryantinli saçlarım... Altın düğmeli gömleklerim... Balina yakalı beyaz mintanlarım...?


Ahmet Gazi Ayhan'dan... Nida Tüfekçiden çalmıyor radyolar... Dallas'daki ''Ceyar'ı , Sue Elleen'i özlüyorum... ''Petroçelli'', Bonanza, Dr.Kimbıl artık oynamıyor... TV'ye de küstüm bu yüzden...

Yaşlılar ayakta giderken, otobüste koltukta oturan... Ve dışarıyı seyreden ''Numaracı''gençler... Nasıl da böyle değiştiniz? Bayram çocukları aksiyon filmlerine özenmiş; sokaklarda ''Roketler'' patlıyor, şimdilerde...

Deryadaki balıklar bile hormonlanmış... Kalemlerde güzelim ağaç kokusu yok...
Neden, yazarlarım eskisi gibi yazmıyor... Dergiler, beni doyurmuyor... Ben geçmişi değil, kendimi arıyorum...

Bayramları bayram yapan sevgidir, neşedir, çocuktur, eğlencedir... Unutulmayan hatıralardır... ''Ah beni de alın ne olur koynunuza hatıralar...'' çalarken, kapı çalınıyor...

Eşim bağırıyor :''-Mesut müjdee...! Oğullarım geldi... Oğulcuklarım...'' Kapıya koşuyorum...

Önce askerden izinli gelen küçük oğluma sarılıyorum...''

''-İşte şimdi, benim bayramım yeni başladı...!'' diye bağırıyorum...

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..