Bayramlar kutlanırken...

Yine geldi bir bayram. Ne çabuk geçiyor zaman. Oruç tutanlar yorgun, tutamayanlar üzgün. Bunun nafilesi de var. Sağlıcak olsun can.

Nerede o eski bayramlar dedik bir ara özlemlerle.

O zaman da eskiydi eskiler. Saftık aslında. Bozulmamıştı daha ekmekler, çalınmamıştı umutlar, analarda emekler.

Menü belli değişmez. Yalancı dolma, ıspanaklı, kıymalı börekler. Sofralarda misafirler. Ee tatlı da iki çeşit olmalıdır, bozulmasındı dengeler. Herkesin farklıydı sevdiği onlara önem verilmeliydi.

Bulaşık makinaları olmadığından yetişmezdi servise tabaklar. Hemen bir aralıkta yıkanırlar.

Yine çalındı kapı. Sıra sıra beklenenler. Ana çıkarır önlüğü kızı girer devreye.Kaş göz işaretiyle başlar ikramlar. Ahh bu yeni kızlar ana dürtüklemeden başlamazlar.

Damatlara hazır edilmiştir mendilleri. Kızlar onore edilmeli.

Damatlara özeldir saygı kızım üzülmesin diye midir kaygı?

Çocuklara verilir harçlıklar. Çıkar lunapark için masraflar.

Eli bol amcalar özellikle anılırlar.:)

Yorucuydu galiba ama güzeldi ritüeller. Evet  sıcaktı ilişkiler.

Sonra başladı tatilciler. Bayram günleri ayıplandı bir süre gidenler.

Kaçıyor artık denildi zamane gençler. Sonra bu söylem de tutmadı zira gençler duymadı.

Trafik canavarları hortladı.

Bayramlar belki takvimlerde olacaklar. Kimbilir.

Değişmeyen tek şey değişim.

Ancak insanların duygularının değişimi kimi, zamanı durdurmak isteyenlere zor geliyor.

Zor dostum zor eski ile yeninin harmanı. Geçti bolluk zamanı, kalmadı kimsenin dermanı.

Tanrı yazmış fermanı. Uyacaksın zamana yok bunun ayarı.

Yine de iyi bayramlar.

Sade kahveleriniz, yanında bon bon şekerleriniz, gül kokulu lokumlar  ve de saksılarda çiçekleriniz ve konsol üstü kolonyanız eksik olmasın ikramlarınız.

gelenekler güzeldir yine de.

Tekrarını dileriz.

Bize de bekleriz.

Temmuz 2015 miş...

Cahideden