Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '09

 
Kategori
Haber
 

Bazen “O… Ha…” demek farz oluyor…

Bazen “O… Ha…” demek farz oluyor…
 

Aman dikkat!... Babanız Apo'ya benzemesin...


Öyle <ı>“Haberler”le karşılaşıyoruz ki, şöyle içinizden, ta yüreğinizden gelerek <ı>“O… Ha…” diyesiniz geliyor. Hatta içinizden gelmesi yetmiyor, daldıra daldıra <ı>“Ooo… Haaaaa…” diyerek de uzatıyorsunuz.

İşte onlardan biri, daha doğrusu, gün yüzüne yeni çıkan bir haber…

Ankara Gölbaşı’nda başarılı ve sevilen bir avukatın bürosuna <ı>“Abdullah Öcalan’ın fotoğrafını asmış” ihbarı gelmiş. İhbarı alan Terörle Mücadele ekipleri, 26 Mart 2009 günü büroyu basmış.

Polisler yaptıkları inceleme sonucunda, duvarda asılı bulunan fotoğrafının Öcalan’a ait olduğu tespitini yaparak şöyle bir tutanak tutmuşla.

<ı>“Ofis olarak anılan odanın duvarında tahminen büyüklüğü 40x30 santimetre ebadında Atatürk portresinin bulunduğu, yine portrenin yanında 40x30 ebadında yasadışı PKK bölücü PKK/KONGRA-GEL örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın siyah beyaz, gülümseyen elleri göğsünde oluşturulmuş halde, gömlekli ve bıyıklı resmin asılı olduğu tarafımızdan görülmüştür.”

Tabi, polislerin ihbarı alınca, hangi yasal yetki ile avukatın ofisini bastılar, o ayrı bir konu, ancak durmamış devam etmişler

Polisler, ellerinde bu tutanakla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukat hakkında <ı>“PKK terör örgütünün propagandasını yapmak” suçlamasıyla suç duyusunda bulunmuş. Bunun üzerine savcılık, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak avukatın bürosunda arama yapılmasını istemiş. Mahkeme de savcılığın talebini yerinde bularak, 7 Nisan 2009 günü arama kararı vermiş. Aynı gün avukat Gölbaşı Adliyesi’nde duruşma beklerken polisler tarafından gözaltına alınmış. Saatlerce süren büro aramasında polisler avukat ve sekreterinin kullandığı bilgisayarların hard disklerine el koymuş. Yapılan inceleme sonucunda sekreterin bilgisayarında Youtube gibi sitelerdeki bazı Kürtçe kliplerin izlendiğine ilişkin izler tespit edilmiş. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amirliği Data İnceleme Raporu’nda, avukatın bilgisayarında tahkikata esas olacak herhangi bir kayda rastlanılmadığı yönünde bir rapor vermiş.

İyi mi?

Sonra?...

Sonra ne olacak, <ı>“Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı” dedikleri, avukatın babası çıkmış…

Hani şimdi içinizden şöyle sunturlu bir <ı>“Ooo… Haaaaa…” çekmek gelmedi mi?

Benim geldi ve daldıra daldıra da çektim doğrusu…

Öncelikle, bir avukatın ofisi, öyle <ı>“Hadi gidelim de bir avukat ofisi basalım” diye basılmaz. Basan varsa, ardından da <ı>“Hukuk” diye bir şey varsa, o basan, basma emrini veren adamı öttürürler…

Bu olayda galiba kimse <ı>“Ötürülmemiş” ki, haberde bununla ilgili bilgi yok…

Zaten ülkede doğru dürüst <ı>“Hukuk” olduğunu da savunamaz hale geldik…

Abi…

Bir yerde/yerlerde <ı>“Apo’nun fotoğrafı asılı” diye kaç soruşturma açtınız, kaç kişiye bu konuda ceza verdiniz? Gidin DTP’llerin mekânlarına, her yer Apo fotoğrafı ile dolu. Hangisine bu güne kadar <ı>“Hukukun içinde kalmak kaydı ile” soruşturma açtınız da ceza verdiniz?

Bırakın Apo’nun fotoğrafını, istiklal marşı çalmadılar, Türk Bayrağı bile asmadılar…

Her gün her yerde, ülkenin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya yönelik konuşmalar, açıklamalar yapanlar, bildiriler yayınlayanlara ne oldu?

Alenen <ı>“Irkçılık” yapanlara ne oldu?...

Hiç… Hiçbir şey olmadı…

Ama bir avukat, ofisine babasının fotoğrafını asmış. Adam, kendini büyüten, okutan babasının fotoğrafı ile ofisini süslemiş, kendine göre <ı>“Babaya minnet borcu”nu ödüyor.

Sen kalk, adamın ofisini bas, babasının fotoğrafı için bir de <ı>“…40x30 ebadında yasadışı PKK bölücü PKK/KONGRA-GEL örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın siyah beyaz, gülümseyen elleri göğsünde oluşturulmuş halde, gömlekli ve bıyıklı resmin asılı…” diye tutanak tut…

<ı>

<ı>“Oooo… Haaaaa…” be birader, <ı>“o ha…”

<ı>

Başka ne denir ki… Ben bilemedim, siz biliyorsanız söyleyin…

<ı>14 TEMMUZ 2009 <ı>

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..