Bazen boş konuşuyoruz

Bu sene Vedat Muriç in lig maçında sarı kartlı ile iken son dakikalarda gördüğü ikinci sarı kart çok tartışma yaratmıştı hatırlarsanız. Bir sonraki hafta ligdeki rakibi Başakşehir in buna itiraz etmesi , tepki göstermesi çok doğaldı. Ama Başakşehir den daha çok konuyu gündeme getirenler o günlerde Trabzonspor ve Galatasaray tarafları idi. Çünkü o an için düşündükleri Vedat sız Fenerbahçe nin Başakşehir karşısında puan kaybetme ihtimalinin yüksek olması idi. Yani temeldeki istek Fenerbahçe nin puan kaybetmesi idi. Bugün geldiğimiz noktada Trabzonspor ve Galatasaray takımları her iki Fenerbahçe maçlarından toplam 4 puan çıkarırken, Başakşehir ise iki maçta 0 puan çekmişti. Şu an için Trabzonspor ile Başakşehir in aynı puanda olduklarını düşünürsek, geldiğimiz noktada o maçta Vedat ın oynaması ve Fenerbahçe nin o maçı kazanmış olması dolaylı olarak Trabzonspor un çok işine yaramış görünüyor. Hatta daha da ileri gidelim bugün Fenerbahçe li bir çok kişi Trabzonspor değil Başakşehir şampiyon olsun diyecektir ve geriye dönüp bu maçlara baktığında keşke o gün berabere kalsaydık diyecektir. Yani kimsenin iş ahlakının peşinde olduğu falan yok, herkes skor peşinde. Hayat da böyledir işte, bazen o an için aleyhimize gözüken şartlar zaman ilerlediğinde aslında bize avantaj sağlamış olabilirken, bazen de görmezden geldiğimiz ufacık bir detay sonuçta bir yerde bizi istemediğimiz bir sonucla karşı karşıya bırakabiliyor. Esas olan  ahlak ve  hukuk herkese bir gün lazım olur ve olaylara , durumlara göre bu görüşlerimizi değiştirmemmeliyiz.    

Hafta sonu Rizespor-Galatasaray maçında Galatasaray ın  iki oyuncusu birden sakatlandı. İnsanı olarak baktığımızda her ikiside son derece üzücü. Ama hep beraber Muslera için üzüntülerimizi yüksek tonda haykırırken, diğer spor emekçisine sanki fazla haksızlık ettik. Üstelik bu sene ikinci kez sakatlanmışken. Bu durum bize bir tespit ama bir de uyarı veriyor. Ne iş yaparsanız yapın , işinizi Muslera gibi dürüstçe , yüksek iş ahlakı ile   ve centilmence yapın. Toplum sizi mutlaka başka yere koyuyor. Gençlere rol model gösterecekseniz Muslera yı gösterin. Ama işin diğer tarafı Andone de o takımın ve bu oyunun bir elemanı  ve oda sakatlandı. Muslera yı daha fazla sevebiliriz, bunu sağlayan Muslera nın kendisi.Ama hiç birimiz Andone nin durumuna Muslera dan daha az üzülemeyiz. Siz siz olun ailenizde, iş yerinizde, çevrenizde davrnışlarda hakkaniyetli olmayı seçin. Birini daha fazla sevin , ama sırf bu yüzden diğerlerini daha fazla üzmeyin. 

Muslera nın sakatlandığı pozisyona Fatih Terim isyan etti maçtan sonra. Evet bir yere kadar haklı olduğunu kabul edebiliriz. Haklı olduğu sınır bu kuralın yanlış olması kısmıdır. Yoksa sakatlığının faturasını hakeme yüklemek çok acımasızca. Mesela birisi de çıkıp Galatasaray iyi çalıştırılsaydı o pozisyonda stoperler kademeye girerdi ve Muslera sakatlanmazdı derse ne olacak. Demem o ki insanları kolay yoldan haksızca suçlamayın, birileri de rahatlıkla sizi suçlayabilir. Can yakmak en kolayı,seçmeyin bu yolu.  

Son konu Galatasaray Hasan Kartal için ne söylüyorsa haklıdır. Bu kara düşüncelerin spor da yeri olamaz. Hemen spordan uzaklaştırılması lazım .Ama her pozisyonda aynı duruşu sergilemek lazım. Rize dönüşü kurşunlanan Fenerbahçe otobüsü olayından sonra yaşananlar , paylaşımlar arşivde duruyorken hele de. Her daim duruşunuz aynı olsun, yoksa günün birinde ortada kalabilirsiniz ve günü geldiğinde haklı olmanıza rağmen  sizi destekleyen çok kişiyi yanınızda bulamayabilirsiniz.

Sözlere değil eylemlere bakamadığımız için, bizde maalesef sahada oynanan oyuna değil, saha dışında oynanan oyunlara takıldık yine. Üzgünüm...

Yoksa hem Trabzonspor hem Başakşehir oyun olarak bu hafta övgüyü sonuna kadar hak ettiler.