Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Bazen de acı gerek, yoksa yaşadım sayma kendini!

Bazen de acı gerek, yoksa yaşadım sayma kendini!
 

Tadıyla tuzuyla geçer bir ömür, eğer sen istersen.
Hele ki birde konuşurken tüm olumsuzlukları unuttuğun bir arkadaşın varsa eğer.
Ne ayrılık dünyanın en büyük acısıdır o zaman.
Ne de aşk’ın tarifi masallardaki gibi abartılıdır.
Mutlu hissedersin o zaman kendini!
Bir sorun dikilse bile karşına, hiç takmazsın.

Tekrar yalnız kaldığında ise yine bir şeyler dürter seni.
İnsanın doğasında vardır bu, aranırsın ısrarla!
Kendin çizmeye yeltenirsin kaderini.

Gerçek mutluluğun adını kendin koymak istersin bu defa.

Fedakarlık nedir bilmeden, sıkıntıya gelmeden kolaycılığa kaçarsın.

Ve hiç merak etme gecikmez aradığın, ansızın çıkar gelir!

Dünyanın binbir türlü derdinden bir tanesi seni bulur!

Kendin dışındakilerin nasıl da anlayışsız olduğunu düşünürsün.

Ve nasıl da haksızlığa uğramış olduğunu.

Azıcıkta acı gerek demelisin o zaman.

Hayat'ta herşeyin yaşanabileceğini kabullenmelisin.

Böylesi anlarda mutlaka dikkatini dağıtmalısın, kendini avutmalısın.

Bu eski bir fotoğrafa bakmak olabilir.

Ya da bir alo sesi, veya geçmişten aklında kalan bir şarkı olabilir.


İlle de gerçek aşk’ı aramak çabaları ise hep acıdır, acıtır!

Çünkü aşk, ışıl ışıl bakan bir çift göze acemice bakakalıp hazırlıksız yakalanmaktır!

Mutluluk vermenin öncelikle karşı taraftan bekleniyor olmasıdır!

Ben aşkın bu halini pek sevmiyorum aslında.

Oysa karşılık beklemeden verilmelidir ki, kişiyi şımartması mümkün olsun.

Verdiklerin kat be kat fazlasıyla geri dönsün.

Aksi halde sonuç hiç değişmez.

Verdiğin sürece mutluluk, beklediğinde ise ayrılık!

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..