Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '09

 
Kategori
Dünya
 

Bazı İslam ülkeleri üstüne bir analiz

Bazı İslam ülkeleri üstüne bir analiz
 

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı İslam ülkeleri, Washington Post’da John Esposito tarafından 25 Ağustos 2009 tarihinde analiz edilen bir makalede ; Ilımlı İslam modeli, günümüz uygulamalar üzerinde irdelenirken, iç ve dış politik bağlantıların birbirleri ile ilişkileri göz önüne seriliyor.

İslamcı partiler, 20. yüzyıldan beri, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Lübnan, Türkiye Ürdün, Kuveyt, Bahreyn, Malezya, Endonezya gibi Müslüman ülkelerin politik bir gerçeğidir. Bu gerçek 21. yüzyıl ile birlikte çoğu ülkelerde iktidara dönüşmüştür.Parlamento üyeliğine, iktidara veya belediye yönetimlerine gelen , seçimle yönetimleri ele alan İslamcı partiler, rakipleriyle mücadele ederek seçimlerde başarı sağlamışlardır.

2001 yılı ile birlikte, Pakistan, Türkiye, Bahreyn, Fas ve aynı zamanda, Filistin, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerde İslami düşünce içinde olan partiler iktidara gelmişler veya iktidarlarını pekiştirmişlerdir.

ABD ve çoğu Avrupa ülkelerindeki yöneticiler bugünkü ana sorunu, iktidardaki İslamcı partiler içinde, radikal olanlarla ılımlı yol izleyenleri ayırt etmek olarak görmektedirler.

Fas, Tunus ve Mısır gibi ülkeler aşırı İslamcı grupların tehdidi altındadırlar.

Hamas ve Hizbullah ülkelerinde seçilmiş olmalarına rağmen, İsrail işgaline karşı, aynı parti militanları terör şiddeti kullanmış partiler olduklarından Amerika ve Avrupa ülkelerince geçmişleri ile ilişkilendirilmektedirler.


Amerika'nın Irak'ı işgali ile başlayan ve Saddam Hüseyin sonrası devam eden süreç, tüm bölge ülkelerini kaygılandırmaktadır.Obama ile ABD güven tazelese de İslam ülke halkları arasında güvensizlik sürmektadir.Söz konusu makalenin araştırmalara dayanarak vediği bilgiye göre, Amerika'nın demokrasiyi getireceğine Mısır ve Ürdün halkının yüzde 24'ü, Türk halkının ise sadece yüzde 16'sı inanmaktadır.
El Kaide terör örgütünün yayılabilme tehdidi ve etkisinin İslam ülkelerine dağılacağı korkusu vardır..

Sonuç olarak , ABD ve Avrupa, İslam Ülkelerinde, orta yolu izleyen, ılımlı, biraz da dümen sularından giden, görünüşte insan haklarına saygılı, laik ve demokrat yapıya sahip yöneticiler istemektedirler.

İslam ülkelerinin çoğunda, yalnız seçimle işbaşına gelmiş olmak yetmiyor.Seçimle iktidar olunsa bile Otokrat ve baskıcı uygulamalar devam ediyor.Bu durum, İslam ülkeleri insanlarının kültürel ve eğitim yapısı ile ilgili. Ayrıca, yukarıda belirtildiği gibi iç ve dış etkenlerin rolü fazla.

Bazı İslam ülke politikacılarının ve iktidar sahiplerinin, yönetimlerini İslam’la harmanlayarak ABD ve Avrupa’ya sunma gayretleri, İslam ülkelerine ne götürüp, ne getirecek, zaman gösterecek.

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..