Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '09

 
Kategori
Hızlı Tüketim
 

Bedava yiyos, içiyos, işimiz işos!

Bedava yiyos, içiyos, işimiz işos!
 

harca...harca...daha çok harca...


Seçim konuşmalarından birinde kredi kartı mağdurlarını dürüst olmamakla suçlamıştı Recep Tayyip Erdoğan... Açıkçası, vatandaşların kredi kartını kullanırken dürüst olmadıklarını, yani kartları kullanırken iyi niyetli olmadıklarını ve yaptıkları harcamaları bankalara ödeme niyetinde olmadıklarını ama kredi kartlarını alırken harcamaları ödeyeceklerini taahhüt ederek bankaları kandırdıklarını söyledi... Söyledi de ne oldu? O kredi kartı mağdurları da oy kullandılar seçimde ve sonuç malum!

Elbette bu yazının konusu seçim sonucu değil. Beni bu yazıya yönlendiren, Başbakanın kredi kartı mağdurlarına yapıştırdığı bu yaftanın adresinin doğru olup olmadığını merak etmiş olmam. Kart kullanıcılarının gerçekten dürüst olup olmadıkları konusundaki merakım, ortada bir kandırmaca varsa kandıranın kim, kandırılanın kim olduğu... Aslında bu konu daha önce TBMM’nin gündemine gelmiş ve Bankaların tüketicileri karınca duası gibi sözleşmelerle kandırdıkları gerçeğinden hareketle 2003 yılında “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un 6. maddesinde değişiklik yapılarak sözleşmelerin en az on iki punto ve siyah harflerle yazılması zorunluluğu getirilmişti.

Pekiyi, tek kandırma aracı karınca duası gibi yazılmış ve destan uzunluğundaki –yani okunması mümkünsüz- sözleşmeler midir? Kişileri tüketim konusunda özendiren reklâmların da dürüst bir nitelik taşıması, ortalama reklâm izleyicisinin algılama düzeyi ile reklâmın tüketici üzerindeki olası etkisi göz önünde bulundurularak hazırlanması, aynı kanuna dayalı olarak düzenlenmiş olan Reklâm Yönetmeliği’nin ön gördüğü bir koşul.

Son bir kaç gündür sıkça bir reklâm çıkmakta ekranlarda. Genç bir bay ve bayan tatile çıkıyor, seyahat ediyor, yiyip, içiyorlar ve bütün bunlar olurken iki erkek ve bir bayandan oluşan cazcı kardeşler triosu ellerinde gitarları şarkı söylüyorlar. “Uçuyos, geziyos, yiyos, içiyos, s.çıyos (o kadar yiyip içtikten sonra zorunlu olan bu eylemi de ben ekledim!) adios... Yatıyos, kalkıyos, para vermiyos, adios...” ve sonra kredi kartı çıkıyor altında bir yazı “Bedavaya çok acayip seyahat ettiren kart... adios...”

Ben bütün duyargalarımı seferber ederek izledim reklâmı, hem de kaç kere. Ama bu bedava yeme içmenin faturasını niçin o bankanın ödediğine ilişkin göze çarpar, kulağa değer hiç bir bilgilendirme algılayamadım. Demek ki benim algı düzeyim ortalama reklâm izleyicisinin algı düzeyinin altında... Sonra şu kanıya vardım ki, muhterem başbakanım dedi ya “sadaka bizim kültürümüzde var...” İşte o yüzden bankanın başının gözünün sadakası niyetine yiyos, içiyos, s.çıyos herhalde...

Sonra içim rahat etmedi, o bankanın web sitesine girdim, yine aynı reklâm...”Bedava yiyos, içiyos...” Yetmeyip araştırınca aşağılarda bir yerde “Adios nedir?” diye bir buton gördüm ve tıkladım da açılan sayfadan öğrendim ki o kartla harcamalar yapıyor, puanlar biriktiriyor ve binlerce, on binlerce liralık harcama yaptıktan sonra “bedava yiyos, içiyos anasını satayım...” diye şarkı söylüyorsunuz.

Yine de hala emin değilim; kanan kim, kandırılan kim?

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..