Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '10

 
Kategori
Deneme
 

Bedel

Bedel
 

Sis var, yağmur yağıyor ve ben gidiyorum... Sığırcıklar var yol kenarlarında sürü sürü...

Bir güvercine çarpıyor, buğday tanesinin hatırına bir can alıyorum!

Tüye kesiyor ortalık...

Koskoca ben, el kadar kuşa dönüp bakamıyorum

Dikiz aynasından ruhumu gören katilin avukatı oluyorum sonra

Kader” diyorum! “Yazgı bu!”

Planlanmış, kurgulanmış bir şey... Beni bekliyordu bu güvercin... Kaçabilirdi, uçabilirdi yahu...

Hem böyle bir havada, asfaltın orta yerinde ne işi var güvercinin?

Akıl işi değil!

Divane, alık kuş seni!

Bir buğday tanesi uğruna değer mi be arkadaş?

Amaç karın doyurmaksa, cami avlularında, meydanlarda da var güvercinler...

Avuç avuç, çil çil buğday elden, su şadırvandan yahu, daha ne olsun?

Bokunuz bile uğur sayılırken, üzerine sıçtığınız bayram ediyorken, insanların ayaklarının dibine konmak, iki takla atıp, iki kafa hareketiyle bir apartmanın çatı katında meraklı bir kuşçunun başının tacı olmak varken...

Biliyorum kuş beyninle; “küçücük kafes” diyeceksin...

Olacak o kadar yahu, katlanacaksın, kafes mafes yan gelip yatacaksın...

Bedelini ödeyeceksin güvercin!

Barınmanın da, karnını doyurmanın da!

Kendine muhabbet kuşunu örnek al derim, başka bir şey demem...

Kusura bakma bu gece rahat uyumam için kendimi aklamam lazım güvercin...

“Uçsuz bucaksız, masmavi gökyüzü” de...

“Baharda gelinciğe kesmiş kırlar” de...

“Kenarında soluklandığım dereler, çiçek açmış dallarında kestirdiğim ağaçlar”...

“ Kısaca özgürlük” de...

“Bir buğday tanesi için değerdi, değdi de” de...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..