- Kategori
- Siyaset
Bedelli askerlik! "Memed nöbete"
Günlerdir sağdan soldan dillendiriliyordu.
Nihayet Bedelli Askerlik geldi.
Önce yok dediler, olmaz bu ayırım, haksızlık dediler.
(Ama sarayın- uçağın parasını çıkarmaları gerekiyordu, söylediklerini yuttular, halkı uyuttular.)
18 bin lirayı veren askerlikten yırtacak.
Bir Türk gencine yakışan, 20 yaşına gelen her gencin eğer bedensel bir engeli yoksa toprak rengi bir giysiye bürünüp vatan görevine gururla- törenlerle gitmesidir.
Yurttaşlık Bilgisi kitaplarında buna “vatandaşlık görevi” deniyor.
Kolay iş değildir askerlik.
Önce bir talimden geçeceksin.
Yat, kalk, koş, sürün… komutlarının gereğini hakkıyla yapacaksın.
Soğukta, sıcakta nöbet tutacaksın. Dağda bayırda yatacaksın.
En önemlisi de siperlerde düşman kurşununa göğüs gereceksin.
Savaşlarda veya iç kalkışmalarda ölün mü gelir, dirin mi belli olmaz!
Yoksul mesleğidir askerlik.
İnanın subaylarıda, ast subaylarının çoğuda yoksul çocuklarıdır.
Vatanı beklemek ve savunmak yoksulların, onun nimetlerinden yararlanmak zenginlerin işidir.
“Ne o öyle bu vatan hepimizin değil mi?
Bir kısmı para verip askerlikten sıyıracak, diğerleri canını ortaya koyarak vatanı bekleyecek!
Olmaz böyle şey!” diye düşünüyorsunuzdur.
“Paralı bedel kanunu çıkarmak, zenginler yaşasın, fakirler gebersin demektir. Herkesin görevi cepheye gitmektir.”
Ama eski bir asker olarak biliyorum ki, o dönemden kalma yoksullar ve orta halliler askerlik anılarını anlatırken, askerliğini bedel vererek savuşturmuş olanlar utangaç bir şekilde susup otururlar.
Günümüzde de bazı hatırlıların çocukları askerlik anısı olarak orduevlerinde geçen günlerini utanmadan anlatırlar.
Dağdan bayırdan cenazesi gelenler hep köylü ve işçi çocuklarıdır.
Onlar Kuvayı Milliye Destanı’nda anlatıldığı üzere askerlikten önce işsiz olan, askerden döndükten sonra da işsiz –kahvede oturmaya devam edecek olanlardır.
“Memed hadi askere, Memed hadi sandığa. Ben sarayım da sanatçıları ağırlayacağım.”
ozcanvural33@hotmail.com