Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '11

 
Kategori
Çocuklar ve ilkler
 

Bedeni küçük yüreği büyükler

Bedeni küçük yüreği büyükler
 

Yaş yedi ve ilk karne heyecanı. Ne çabuk büyüdün sen gözümüzün önünde. Hergün aynı dediğimiz hayatta adım adım yetişmekte minikler. Dünlerini sahiden de dün gibi hatırladığımız çocuklarımız, kadeşlerimiz, yeğenlerimiz.. Henüz cinsiyet ayrımı yapılmaksızın ve yaptıklarından sorumlu tutulmaksızın sevdiğimiz tek canlı onlar. İlk adımları, ilk kelimeleri, kurdukları ilk cümleleriyle ve hatta cisimlere taktıkları değişik isimlerle başlar anıları. Birgün bakarsınız ki, okul üniformasıyla karşınızda beliriverirler. 

Bugün İlköğretimler de "ara karne" heyecanı yaşandı.Küçücük bedenler sıralarında yerlerini alıp, vermeye başladıkları ilk emeğin mükafatını bekledi heyecanla. Tabii en az onlar kadar mutlu olan melek anneleride yanlarındaydı. İki yeğenim var birbirinden güzel ve yüzlerine baktıkça masumiyetini gösteren. Herkesin çocuğu, yakını kendine tatlı. Yarkın henüz yedi yaşında. Ama konuştuğunda kelimelerini titizlikle seçip cümleleyen, gözlemlemeyi seven, merhamet duygusu oldukça gelişmiş, sorumluluklarını bilen ve her çocuk gibi alkıştan hoşlanan bir yumurcak. 

Okulun ve eğitimin ciddiyetini, başarının gururunu ilk defa bugün anladığını düşünüyorum. Daha telefonda göğsü kabara kabara anlattığı notları ve karne sevincini sesine öyle bir yansıtmıştı ki... Nefes nefese aralık vermeksizin konuşuyordu. Minik eller ne yazılar yazmışta o göz nuru notları almış? Avucumda elleri kaybolan bu küçük adam nasıl olurda henüz bu yaşta aklını ve yeteneklerini bu kadar güzel kullanır? Allah hepsini korusun, o kadar değerliler ki... 

Düşünceleri kafalarında şekillenmeye başladı artık. Bugün gösterdiği duyarlılığı sizlerle paylaşmak istedim. Televizyon seyrederken birden susup dikkat kesildi. En sevdiği reklamı paylaştı benimle. TESYEV! Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı.Konusu; tekerlekli sandalyeye mahkum bir çocuğun camdan bakarak, aşağıda maç yapan arkadaşlarını izleyip kendini orada hayal etmesiydi. Yedi yaşındaki bir çocuğun bu reklama gösterdiği hassasiyet ve duyarlılık beni gerçekten şaşırttı. Düşünün biz onları çoğu zaman küçüksün diye sustururken iç dünyaları ne kadar derin ve hassas. Aslında en büyük onlar! Beyinler tazeyken o kadar çok emeğe karşılık veriyor ki, bir zaman sonra beklentisiz kendileri çözümlüyor gördükleri ve duyduklarını. Engelliler benim için çok can alıcı bir konu. Hepimiz birer engelli adayı olarak ne kadar duyarlıyız tartışılır. Ama küçükler diye adlandırdığımız bu grup bizim göremediğimiz çok ince nüanslara dokunabiliyor. 

Köşe yazarı ve TESYEV' in başkanı değerli A.Yavuz Kocaömer' in bir yazı başlığı geldi aklıma hemen. Daha bir kaç gün önceki yazısında "Çocuk Kalbinin Duvarları Yoktur" demişti. İşte bugün ve Yarkın bunun ispatıydı. Bütün bedeni küçük, yüreği büyük çocuklarımıza hayatta sonsuz başarılar. 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..