Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '09

 
Kategori
Haber
 

Bedrettin Dalan anlattı

Bedrettin Dalan anlattı
 

Eski İstanbul Belediye Başkanı ve İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan İstek Vakfını kurarak Kolejleri ve Yeditepe Üniversitesi ile uygarlık yolunda önemli adımlar atılmasına katkıda bulunmuş, aydınlık yüzlü modern bir insan olarak biliriz... Şimdi Dalan da, Ergenekon davasında aranan" firari şüpheli" lerdenmiş. *


İSTEK Vakfı Okulları ve Yeditepe Üniversitesi modern eğitim araç ve gereçleri ile donanımlıdır. Öğretmenleri de Türkiye'nin aydınlık yüzünü yansıtan uygar insanlardır. Hali vakti yerinde olan aile çocuklarının yanısıra, İSTEK Vakfı okullarında pek çok öğrenci de vakıf bursu alarak okumaktadır. Kuşkusuz böyle bir kurumun eğittiği öğrencilerin de uygar, çağdaş, eylemleri ve yüzleri aydınlığa dönük bireyler olarak yetişmesi kaçınılmazdır.

Şimdi Bedrettin Dalan bir takım suçlamalarla karşı karşıya. Poyrazköy'deki İSTEK Eğitim A Ş. arazisinde silah ve cephane bulunması okuduğumuz son haber.

Taraf gazetesi "Askerî bölgede Dalan cephaneliği" başlığıyla veriyor haberi. Cephanelerin üzerine DALAN damga mı vurmuş da bu başlığı atıyorlar, atabiliyorlar gazeteye?

Radikal gazetesinde Dalan ile yapılmış bir telefon görüşmesi haberi de var. Okumanızı diliyorum, linki aşağıda.

"19 yıldır bize ait olan ve üzerine yapılan kazılarda çeşitli silahlar bulunduğu ileri sürülen, böylece İSTEK ismiyle bu
silahları yan yana getirerek yürütülen
psikolojik harp konusunda açıklama yapmak için sizi arıyorum” diye başlamış söze Bedrettin Dalan.

Bedrettin Dalan bu araziyi 19 yıl evvel aldıklarını ama daha sonra arsanın yanına SAT Komando Okulu yapıldığını ve arazilerinin de 15 yıldır yasak bölge kapsamına alındığını belirtiyor.

Sivillerin girmesinin yasak olduğu bir araziden söz ediyoruz. Hatta arzinin sahibi olan vakıf yetkililerinin bile yargıç eşliğinde girebildikleri bir araziden söz ediyoruz.

Arazide SAT komandoları eğitim yaptığına göre, ayrıca da, savaş durumuna hazırlık amaçlı malzemelerin toprağa gömülme stratejileri- daha başka bölgelerde yapılan kazı ve aramalarda da- gündeme geldiğine göre, niye bu olasılıklardan bahsedilmeden doğrudan vakfın adı olayla birlikte anılıyor? Ben bunu anlayamadım.

Üstelik tek olasılık da bu değil ki. Bu konuda binlerce milyonlarca senaryo yazılabilir:

Yasak ne kadar kontrol edilebilir ya da edilemez o da ayrı bir sorun. Bedrettin Dalan ve vakıf yetkilileri yasal yollardan tek başına araziye girememişlerdir. Bugün motor tutan gazeteciler de engellenmiştir ama öncesinde de aynı dikkatli koruma her zaman var mıydı?

Herhangi bir sivilin girmediğini ya da giremeyeceğinden nasıl emin olabileceğiz? Varsayalım ki üzerine tiyatro kostümcülerinden erbaş kıyafeti ya da komando kıyafeti giyen birisi, çitlerden varsa duvarlardan ya da sahilden içeri sızamaz mı örneğin ? Bunu neden söylüyorum. Hangi ildeydi unuttum hükümet görevlisininin yanında serbestçe girebilen ve polislerin özel koruma , özel korumaların da polis sandığı şahsın haberini daha dün okumadık mı? Oysa şahıs kendi kendini görevlendirmiş.

Örneğin Dalan okullarını ve verdiği eğitimi içine sindiremeyen birileri de pekala vakfın arzilerine komando talimlerden kalan ve bulunduğunda siviller için suç konusu olabilecek silah vs gibi şeylerin olduğunu bildikleri için, bir taşla iki kuş vurma hevesine kapılmış olabilirler mi?

Ya da birileri taşoran olarak kiralanarak, araziye fazladan cephane bırakılması sağlanmış olabilir mi? Kısacası amaç vakfın itibarını zedeleyerek okumakta olan öğrencileri okullardan soğutmak ve kaçırmak da olabilir mi?

Bir başka senaryo ise silah kaçakçılığı yapan çok uyanık ve gözükapara** birilerinin, nasılsa Ergenekon davası sürecinde bulunan her mermi ve bomba Ergenekon'a mal edilecek mantığı ile kolayca işlerini yürütmesi olamaz mı? Kendileri namına kaçak ticaret yapan bu kişiler sivil olabilir ya da askeri görevler taşıyor olmaları da tüm askeriyeyi zan altında bırakılmasını gerektirmediği gün gibi ortadadır.

Çağdaş ve uygarlık yolunda ilerici olan İSTEK Vakfı Okullarının ,modern, çağdaş ve Atatürk İlke ve Devrimlerine yürekten bağlı öğrenciler yetiştirme çabalarının, bu tür olaylar karşısında yara almadan daha çok kenetlenerek devam edeceğini düşündürdü bu son yaşanalar...

* http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=932483&CategoryID=77

http://haberus.com/haber.php?hid=2053720

http://www.showhaber.com/120821yazdir.html

foto:

http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://i.radikal.com.tr/644x385/2009/03/29/fft5_mf145863.Jpeg&imgrefurl=http://www.radikal.com.tr/Default.aspx%3FaType%3DDetay%26ArticleID%3D928540&usg=__-81gEE1w23K5ce5Qn6RfXJjyg3I=&h=417&w=327&sz=17&hl=tr&start=1&um=1&tbnid=SY896l3VIo0KPM:&tbnh=125&tbnw=98&prev=/images%3Fq%3Dradikal%2Bbederettin%2Bdalan%26hl%3Dtr%26rlz%3D1T4ADBF_enTR251TR253%26sa%3DN%26um%3D1


gözükapara= gözükara ve paradan başka şey düşünmeyen

 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..