Bedri Rahmi'nin keşfi İskilip

Canuş,

Dün sana Çorum’dan bir kart atmıştım. Bugün İskilip’teyiz. Burası çok ilginç bir yer!!! İnsanı büyüleyen, hoşuna giden ve korkutan bir doğa. Dağlar, her yanımızda dağlar. Dün karanlık bastırmıştı. Çevremizi pek göremeden geldik. Bu sabah da, az biraz da yağmur yağdı. Çorum’da bir aydan fazla kaldığıma, bilsen ne kadar pişman oldum. Doğrudan doğruya İskilip’e gelmek varmış. Burası, ressamlar için yaratılmış bir ülke. Daha doğrusu, sadece ressamlar için, bir köşeye saklanmış bir çevre!!

Eğer, Çorum’da birkaç gün daha kalsaydım, dışarıda çalıma arzumu yamamen kaybedecektim! Atölye çalışmalarım, benim bütün gündüz ve gecelerime el koymaya başlayacaklardı. Neyse. Ama benim kıymetli eşim... sen benim yanımda olmayınca, güzel konularla karşılaşmamın ne yararı olabilirdi? Dün, seni buralara günün birinde mutlaka getirmeye, yemin ettim. İnşallah bir dahi sene mutlaka geliriz.

Kendi başına akça pakça bir köyün tam ortasında duran bir dağ silsilesini gözünün önüne getirmeye çalış. İskilip’in çevresi de Çorum’unki kadar geniş ve karşılaştırma kabul etmeyecek kadar fazla bir konu zenginliği var. İşin acı tarafı, Çorum’da hiçbir kimse, buranın tabii güzelliklerinden bana tek bir söz etmediler. Bana aynen şöyle dediler: - Orası da ötekiler gibi küçük bir yerdir!!

Daha önce de Sungurlu ve Alaca gibi iki küçük yer gördüğüm için Çorum’da kalmak daha iyi diye düşünmüştüm. Fakat Çorum’da, çok kıymetli zaman kaybetmişim!! Bundan eminim!!

Çanuşkam... Bu güzel peyzaj bana yeni bir hız kazandıracak... Bundan en ufak bir şüphem yok!! Canuşkam, yolculuk neresinden bakarsan bak çok zor geçti, çok yorucu oldu. Hiç durup dinlenmeden, döne döne insanın başını döndüren yollardan geçmek hiç de hoş değildi.!! Ama güzel bir vazo gibi ortada duran yörenin etrafında fır dönmek, inan çok güzeldi.

Bizim çok dolaşıp çok yer görmemiz gerek Canuş... Bu yörelerden birisini seçip orada kalmamız, Cezanne’ın yaaptığı gibi oradan bir “Aix” çıkartmamız gerek. Veyahut da Van Gogh’un yaptığı gibi tutup İskilip’i bir ressamlar beldesi haline getirmemiz gerek! Seni mutlaka buralara getireceğim. Bundan hiç şüphen olmasın!!”

B.Rahmi

Çorum, 28 Eylül 1942

Bedri Rahmi yurt gezileri kapsamında gelmiş Çorum'a. 28 Eylül 1942 tarihli mektubunda karısına yazdığı gibi hala buralar... Fransa’nın Provence’ı gibi Anadolu’nun İskilip’i...

Kaç gündür dolaşıyorum. Zaman donmuş sanki. .. Dar sokakları dağlara açılan, yeşili, ağacı bol, evlerinin mimarisi, vadilerin ve tepelerinin sarmal dokuları  ile sanki ressamlar için, fotoğrafçılar için yaratılmış bir yer İskilip

Kaymakamı şair, öğretmeni fotoğrafçı İskilip’in. Okur yazar oranı % 94’lerde... Sepetçisi, beşikçisi, sandalyecisi, bakırcısı, semercisi, urgancısıyla 23’e yakın el sanatı var. Arastalardaki dükkanlar orijinal halleriyle kullanılıyor. Çürümüş kapılar, yıkılmış dükkanlar yenileniyor.

Kaya mezarları., tarihi ve değerli kitaplarını barındıran eski halk kütüphanesi,  din alimi şeyhülislam Ebussuud’un babası ve II. Bayezid’in öğretmeni Şeyh Yavsi’nin türbesi,  Bedri Rahmi Eyüboğlu sürekli sergisi ile İskilip, bölgenin  kültür çekim merkezini oluşturuyor.

Huguette Eyüboğlu’nun İskilip yerel idaresinin desteğiyle inşa ettirdiği Kültür ve Sanat Evi’nin  açılışı ve iskilip Festivali davetlisi olarak gitmiştik İskilip’e. 

Yaşadığım güzellikler beni buralara bir daha atacak biliyorum. Hatırşinas ve zarif kişilğiyle Huguette Eyüboğlu çevresinde bir sevgi, saygı, hayranlık çemberi yaratmış ve burada daha birçok çalışmaya imza atacak görünüyor.

İskilip Kaymakamı Mehmet Yılmaz, sağduyusu, tevazu ve uzakgörüşlülüğüyle İskilip için bir şans.

Hitit Üniversitesi Sekreteri Sabri Çiçekçi gerçek bir gönül adamı. Çok sayılıyor ve seviliyor. İskilip’in tanıtım elçisigibi her İskilip ziyaretçisine bıkmadan usanmadan rehberlik yapıyor. Bilgisi, enerjisi ve fotoğraf sanatçısı kimliği ile İskilip için o da başka bir şans. ..

Çatalkara Kültür Sanatevi Yöneticisi Ressam Emre Birinci, kasabaya kazandırılan Bedri Rahmi Eyüboğlu sürekli sergisi ve Çatalkara Sanatevi yapım çalışmalarında çok emeği geçmiş bir insan. Ressamların İskilip’e gelmesine öncülük edecek gibi görünüyor.

Turuncu gelinciği, sarı kırmızı ince lalesi, çiçekli dağ yolları, tepenin üstündeki haşmetli kalesi, kaya mezarlarını, ahşap evlerini görmelisiniz. İskilip dolmasını  yemeniz ardından sirkeli cacığını da içmeniz... 

Nerede mi kalacaksınız? Otel ya da pansiyonu yok. Bir öğretmen evi var şimdilik. Umarım İskilip suni ve süratli bir değişime uğramaz. Ziyaretçilerine olağanüstü konukseverliğiyle kollarını açarken doğallığı ve mahrur kişiliği bozulmaz.... Özgünlüğünü yamyamlara harcatmaz....