- Kategori
- Güncel
Beğenilme İhtiyacı
Şu fani hayatımızı yaşarken ; daha önce hiç olmadığı kadar ‘onay’a ihtiyaç duyduğumuz başka bir dönem yoktur sanırım belki de hiç olmayacak. Hem onca gelişen teknolojinin, kendi kişisel gelişiminde belli seviyeye gelmiş insanların yaşadığı modern çağın tam da ortasında bu kadar bağımlı görünen insanoğlu .. Nasıl bir tezat..
Her zamankinden daha özgürken her istediğimizi yaparken eskiye nazaran sayısız fırsatlarla çevriliyken bunun yanında bir o kadar da onaylanma ihtiyacına bağlılık.. Nasıl ki; bir insan yetişirken fiziksel ihtiyaçları varsa sosyal ihtiyaçları da vardır. İşte tam da burada ihtiyacı karşılamak en doğal olan ve normal zaten . Bir yere, bir gruba ait olmak, sevilmek, beğenilmek, onaylanmak, saygı görmek ve karşısındakine saygı duymak, her insanın ihtiyacıdır. Özellikle ergenlikten başlayan bir süreçle birlikte bilinçli bir hal almaya başlayan da bir süreçtir aynı zamanda. Fakat hatırlayalım sadece ergenlikte mi fark ettik bu ihtiyacı.. Okulda, sınıfındaki arkadaşlarından önce matematik sorusunu bilip çözen çocuk ilk fırsatta bunu kimlerle paylaştı? Onay alacağı ve ‘aferin’ i duyacağı kişilere ..O zamandan bu zamana ne değişti ortalama bir insan hayatında..
Konunun başında bahsedilen duygunun tıpkısının aynısıJ .. Uzay çağına gelmişken, duygu kopyalayabilen insansı makinelerle ilgili her geçen gün yeni haberler duyarken ,internet çağıyla kendimizden yeni ‘sanal ben’ ler yaratırken bizde bu nasıl bir alışkanlık geldi de onsuz depresyona girer olduk. Gerçek duyguyu saklayıp kendi kurallarını kendi oluşturduğu sosyal medyada olduğundan farklıymış gibi görünüyor olmakta bulduk saadeti.. Aşırı mutluluk, aşırı acı halleri, hastaneden olumsuz görüntülerle fotoğraf paylaşma vs hep bir başkasının dikkatini çekme isteği oldu bu davranış çoğu zaman . Zaten sevdikleriyle bir telefon uzağında olmuyor mu insan.. Neden; bu az ya da çok tanıdıklarınla tüm özelini paylaşmak? .. Buna sahiden sevgi ihtiyacını karşılamaya çalışmak diyebilir miyiz? Bunları bütün olarak düşünürsek; alınan ‘like ‘ lar insanı bu kadar nasıl etkileyebilir?
Sosyal medyanın yeni yeni trend olduğu zamanlarda haber programlarında; yeterli like (beğeni) alamadığı için intihar girişiminde bulunan gençlerin hikayelerini izledik. Orada çok derin bir mesaj vardı aslında. O kadar uç noktalara gitmiyor gibi görüyoruz belki ama normal hayatında birey kendi değerini ; aldığı ya da almadığı like larla belirlemeye başlıyor bir zaman sonra. Onu sanal dünyada arkadaşı olarak görmediği , reddettiği kişiyle gerçek hayatta da bağını koparabiliyor. Uzaklaşabiliyor karşı taraftan bağımsız ve nedensiz farklı davranmaya başlıyor.
Bu davranışların hiçbiri tesadüf değil. Daha önce de belirttiğim gibi sevilmeye saygı duyulmaya ihtiyacımız var. Tıpkı Maslov’un’ İnsanın İhtiyaçlar Piramidi’nde anlattığı gibi..Hayatta kalmak için gerekli fiziksel ihtiyaçlarımız, sosyal ihtiyaçlarımız gibi ihtiyaçları içeren.. Peki biz bu dünyadaki çılgın like beklentisiyle nasıl bu noktaya geldik?
Bunun cevabı da; çoğunluğa uyma(sürünün bir parçası olma) çabası, dışlanmadan kendini kabul ettirebilme gerçeğiyle örtüşmekte.. Şimdi bazı uygulamaların; beğeni adetlerini belirsizleştirmeyle ilgili aldığı kararların çabası (kişilerin ruhsal ve duygusal dünyalarını etkilememek için) için yeterince geç.. Artık kendi kendini yeniden yaratabilme hazzı , tüm dünyanın zihnine kazındı.. Bu duygu, yeryüzünde ilk insandan beri hiçbir topluma bu kadar aleni olarak fütursuzca dağıtılmamıştı. Eskiden izlediğimiz fantastik uzay filmleri bile kendinden yeni bir ‘sen’ çıkaramıyorken şimdi gelinen nokta düşündürücü..
Bunca sosyalleşmeyle arada kalmış biçare insanlığa kalansa: ‘beğeni bağımlılığı’ ... Eğer olur da mutlu ederse; Hepinize bol beğeniler dilerim..:)