Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '12

 
Kategori
Tarih
 

Bekirağa bölüğü ve Dr Reşit Bey'in intiharı

Bekirağa bölüğü ve Dr Reşit Bey'in intiharı
 

Mütareke dönemi


Osmanlı Devletinin son zamanlarına kadar Harbiye nezareti Dairesi olarak kullanılmış olan Beyazittaki İ.Ü. Hukuk ve Tıp Fakülteleri binalarının avlusundaki tevkifhaneye “Bekirağa Bölüğü” denirdi. 1908 Temmuz inkılabından evvel tevkifhane memurluğu yapan Bekirağanın adına nispetle bu ismi almıştı.

Mütareke yıllarında, Damat Ferit Paşa Hükümeti, İngilizlere sırtını dayayarak, özellikle ittihatçıları ve muhalefeti susturmaya yönelik korkunç bir insan avına başlamıştı. Avlanan İnsanlara Techir ve harp suçları isnat ediyorlardı. Türk subayları ve üst düzey yöneticiler topluca tutuklanıyordu. Tutuklanmadan önce Emniyet Müdürlüğünde ve Karakolda birkaç tutulan zanlılar sonrasında cezaevine gönderiliyordu.

25 Ocak 1919 günü Bekirağa Bölüğünde İstanbul’u sarsacak bir olay meydana geldi. İlk tutuklulardan Diyarbakır eski Valisi Dr. Reşit Bey cezaevinden kaçmayı başarmıştı. İngiliz yüksek komiseri Calthorpe İngiltere’ye gönderdiği raporda Reşit Beyin kaçışından Osmanlı Hükümetinin sorumlu olduğunu ve bu kaçışın bir meydan okuması olduğunu bildirmişti. İstanbul Basını Hükümete saldırıyor, İstanbul’un Tüm Güvenlik Teşkilatı seferber ediliyordu. Dr. Reşit Bey Anadolu’ya geçmeye çalışıyordu ancak dostlarının “teslim ol” telkinleriyle karşılaşınca, onların evinde de barınamadı. Beşiktaş ile Nişantaşı Bayırında sıkıştırılan Dr. Reşit Bey oracıkta intihar etti.

İntihar etmeden önce yazdığı mektup şöyle idi.

 Pek sevgili refikam ve Çocuklarım,

Firarımdan dolayı korunan muhafız paşa ile Polis Müdürü, bütün şiddet ve kuvvetiyle beni arıyorlar. Ermeni tazıları da bunlara iltihat etmişlermiş. Gayretsiz ve hissiz bazı dostlarımın ihmali, programımı sekteye uğrattı. Utanamadan teslim olmaklığımı tavsiye ediyorlar. Neticeyi karanlık görüyorum. Yakalanıp, hükümetin oyuncağı ve düşmanlarımın eğlencesi olmamak için son dakikada intihar etmek fikrindeyim. Rovelverim (tabanca) bir dakika yanımdan ayrılmıyor ve hazırdır. Hayatımın bence hiçbir kıymeti kalmadı. Belki bir vakt-i müsaide milletime son vazifemi yapar ve bakiye-i hayatımı ile size hasr ve tahsis ederim, ümidiyle yaşamak isterdim.

Ne çare, her istenilen olmaz. Sizi milletim için çok ihmal ettim, istikbalinizi düşünmedim. Herkes beni ermeni malı ile zenginleşmiş biliyor. Halbuki sizi temini maişetten aciz bırakıyorum. Buda talihin bir cilvesi yahud nankör milletin gafletidir. Beni en ziyade mütellim edeb refikamın bakiye-i hayatıdır. Kendisine saf bir aşk ve muhabbet (….?) sinden başka bir şey bırakamıyorum. Hayatının son zamanlarının zehirlenmesine sebep oldum. Şimdi de matem içinde bırakıyorum. Beni affet sevgili Mazlumem, şahsında ismin gibi mazlummuş.

………………………….

Son ricam şudur; Refikam bütün metanetini toplayarak, Çocuklarımızı bize layık bir his ve fikirde yetiştirsin. Çocuklarımda annelerine muti ve hürmetkar olsunlar ve onu hiç üzmesinler. Ahlaklı, metin ve ilim ve marifet sahibi olsunlar. Kayınpederim ve kayınvalidemden de rica ederim.; Mazlumenin bol bir şefkatte ve tatlı muameleye çok muhtaç olduğunu unutmasınlar ve çocuklarıma özksüzlüklerini hissettirmemeye çalışsınlar.

………………………….

Ziyade yazmaya teessürüm manidir. Mazlumem, Nimetim, Şinasi, Cezmi, Fikret, İsmet ve Cehdi yavrularım hepiniz gözümün önündesiniz. Ben size giyaben değil, adeta karşımda hissediyorum. Ne olurdu hepiniz birer defa öpüp kokladıktan sonra ölseydim. Kayınpederimi ve kayınvalidemi muhabbetle kucaklarım. Dostlarıma ve sevdiklerime selam söylersiniz. Belki bu satırlardan sonra daha çok yaşarım. Fakat belki de siz son hitabımdır. Elveda sevdiklerim.

“Son nefesine kadar sizi seven ve unutmayan Reşid”

 Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi 

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..