Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Beklemek

Beklemek
 

Böylesi bekleyeni ilk defa gördüm.

Tuhaf,

Korkulası bir bekleyişti onunkisi...

 

Her gün aynı yere gelir, hiç kımıldamadan, yorulmak nedir bilmeden dikilir dururdu gün boyu.

Önünden, yanından yöresinden insanlar gelir geçer ama o kılını bile kımıldatmazdı. Kışın karlar yağardı üzerine, soğuk rüzgarları yerdi döşüne, yağmurlarda bir sokak k öpeği misali ıslanırdı ama umrunda bile olmazdı... içim acırdı.

Bir şeyler olmuş belliydi...

Bir insan kolay kolay bu hale düşmezdi çünkü...

Kurşun bir asker gibi eli şakağında hazırol vaziyette durur, bakışlarını nereye olduğu belli bile olmayan bir yere saplardı.

Herkesleri karşılar, uğurlar.. önünden kedi köpek geçer, yolunu şaşıran arabalar... yol soran kadınlar, adamlar... durup bakarlardı ona tuhaf tuhaf..

Parmakla gösterirlerdi. Liseliler karşısına oturup el- kol hareketi yaparlardı... Annesinin elinden tutmuş yoldan geçen bir çocuğun maskarası olurdu...

Elinden tutup sarsardı haylaz çocuklar kımıldatmaya çalışırlardı ama o, bir adım öteye bile adım atmaz, hiç kımıldamadan bir kaya kadar sağlam dururdu yerinde...

Bakışları iç acıtacak kadar yaralıydı...

Gövdesi defalarca çentilmiş ağaç gibiydi...

Terkedilmiş bir köy kadar yalnız...

Issız bir yol, başı dumanlı dağlar kadar sessiz, derin ve gizemliydi...

Allahım! dedim. Hiç mi bıkmaz insan? Hiç mi "of!.." demez... Hiç mi isyan etmez?

 

Beklemenin sabrını, güzelliğini, asaletini ben onda gördüm...

Tek başınalığın azametini...

Muhtaçsızlığın gururunu...

Beklemenin aslında herkesin harcı olmadığını da farkettim.

&&&

Demek ki beklemek sihirli bir şeydi... bekledikçe etkisini gösteriyor, büyüttükçe büyütüyor, bekleyeni devleştiriyordu.

Dayanamayıp sordum,

Kim bu? dedim

Dudak büktüler.. " Bu böyle her gün gelir bekler" dediler.

Adı sanı bile belli olmayan bir adamcağızdı işte,

Girmeye kalksan içinden çıkılmaz bir sokaktı.

 

Oysa ki her sokak el ayak çekildiğinde sessiz, derin ve yalnızdır.

O sokaklarda kimseciklerin gör(e)mediği köşeler vardır.

Gizli köşeler...

İşte o köşeler ortaya çıkar bazen...

O köşeler var ya o köşeler, o köşeler onulmaz yaralardır...

 

 

&&&&

Söylentiye göre; adını sanı belli olmayan bu adamcağızın beklediği her kim ise, bir yaz akşamı omuzlarına hırkasını alıp arkasına bakmadan çekip gitmiş..

O günden sonra taşı bile çatlatacak bir sabırla beklemiş...

Ammavelakin beklediği kim? bir muamma...

 

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..