Beklenen 7.2 lik İzmir ve İstanbul depremi suni eylemler sonucu mu yoksa doğal yolla mı gerçekleşece

Bugünlerde kiminle bir araya gelsem herkesin dilinde İzmir ve İstanbul'da beklenen 7.2 lik deprem. Acaba bu depremler suni eylemler sonucu mu yoksa doğal yolla mı gerçekleşecek? Ben de bu konuyla ilgili olarak sanal alemde bir gezinti yaptım, ve hiç iç açıcı bulgulara rastlamadım.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nda (USGS) görevli uzmanlar İstanbul ve İzmir’in depreme hazır olması gerektiğini açıkladı.

USG de görevli araştırmacı Tom Parsons " İzmir'in, Ege'nin "Hareketli bir bölgesinde" yer aldığını söyledi. Parsons'un "En son 5 Aralık'ta 4.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Ne zaman olacağını bilemem ama 7.2 büyüklüğünde bir deprem olması kuvvetle muhtemel" açıklamasına tepki geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Uluğ, bu sözlere ilişkin, "Saçma sapan bir açıklama. Öyle atmak tutmakla ansiklopedi bilgileri ile açıklama yapılmaz. Ortada yapılmış somut bir çalışma bir bulgu yok. Fikrini söylüyor. Şanssız olan konu, rakam vermesi. Neden 7.2 de 7.3 değil. Bir de bu yıl içinde yaşanacağını söylemiş, hangi somut bulgulara göre bu açıklama yapılıyor?" dedi.

Ayrıca USGS’de görev alan ve Washington Üniversitesi’nde profesör olan John Vidale, bu yıl İzmir bölgesi diğer bölgelere oranla şiddetli bir depreme daha fazla hazırlıklı olmalıdır'' dedi

Gelelim komplo teorilerine!!

1900'lerin basında Sırp asıllı Amerikalı Nicola Tesla adinda bir bilim adamı, düşük frekanslı elektromanyetik ışınımla yüksek enerji transferi yapan bir teknik geliştirdi. Tesla makinesi, olusturdugu elektromanyetik alan sayesinde yeraltinda biriken enerjiyi harekete geçirebiliyor hatta istenilen bölgeye yönlendirebiliyordu.

Amerika'da California’yı kuzeyden güneye 1300 km boyunca saran ve San Andreas fay hattında meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zarar vereceğini bilen ABD, yer kabuğundaki değişimleri izleyerek, daha deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik noktalardan patlatıp boşaltarak, büyük depremi küçük depremler haline dönüştürmenin yolunu bulmuş.

Bu yüzden sanal alemde Gölcük depremi ve Van depreminin suni olarak Amerika tarafından TESLA denilen deprem makinesi ile deprem üretildiği söylentileri var.

Gölcük depreminde bu eylemin Amerikalılar tarafından İsrailli subaylara yaptırıldığı söyleniyor.

Bir çok insan Gölcük depreminden hemen önce ve sonra , Gölcük'ten Avcılar'a kadar olan bölgede bir ateş topu gördüklerini söylüyorlardı.

Van depremi ise bilim adamlarına göre beklenmedik bir depremdir, Van depremi fay hattında değildir ve Van'ın sürekli sallanması normal değildir diye söylemler var.  Bu depremin karakteristik özelliğinde magma ve  yeraltı yapısı mevcut değilmiş.

1996 yılında "Komplo Teorisi" isimli filmin başrollerini Mel Gibson ve Julia Roberts oynamış. Filmin konusunda 1999 yılında Türkiye'de Marmara bölgesinde çok büyük bir deprem olacagı, onbinlerce kişinin ölecegi ve bundan sonra 1999 kasım ayında ABD Başkanının Türkiye'yi ziyaret edecegi söyleniyor. Buyrun cenaze namazına.... Nereden biliyorsun geleceği, üç yıl sonrasının olaylarını???

 Acaba Amerika şimdi de gözünü İzmir'e mi yoksa İstanbul'a mı dikti, Yine yeni denemeler peşinde mi olacak? Yaptığı denemelerin, eylemlerin sonucunu biliyor da sonuçlarını bilim adamları vasıtası ile mi kamuoyuna aktarıyor?

İstanbul ve İzmir depremi doğal bir deprem mi olacak ya da suni eylemlerle meydana gelecek bir deprem mi olacak acaba? Gel de bu kadar söylentilerden sonra ve bazı uzman görüşlerinden sonra bu ihtimallerin gerçek olduğunu düşünme!!!

Şimdiden herkesi bir kaygı aldı ve uzmanların önleminizi alın lafına da kızmaktalar. Öyle ya onlara göre Türk halkı altınlar içinde yüzüyor ve önlemini almıyor bile bile, herhalde öyle bir görüntü var. Bir de her yeri yıkma furyası başladı deprem bahane edilerek. Tabii ki müteahhitler biraz daha fazla kazansın. Bu işte rant büyük. Türkiye'de müteahhit olmak varmış. Bir şeyler yapılıyor birkaç yıl sonra yap boz tahtası gibi yeniden yıkılıp yapılıyor. Hiçbir şey bütünlüğünü, kişiliğini koruyamıyor.

Ne diyelim, sonumuz hayrola!!

Kaygısız ve güzel günler sizin olsun.

Sibel Koçarslan