Beklentiler hayalkırıkları getirir!

Beklentilerimiz o kadar çok çeşitli ve çoktur ki fakat ne yazık ki sonu hayalkırıklıkları ile neticelenir; genellikle sonuç budur.

Nedir bu beklentiler? Değer verdiğimiz, önemsediğimiz kişilerden dostluk ve vefa belki de aynı karşılığı beklemek doğal olarak olması gereken bu derken, bir de bakmışsınız ki karşı tarafın umurunda bile değilsiniz!

Biraz meyil verdiğinize kalbinizi, samimiyetinizi vermişsiniz, ondan da aynısı olmasa bile biraz sevgi, biraz dostluk bekliyorsunuz... Sonuç: Hayalkırıklığı.

Özel günlerin çok özel geçmesini bekliyorsunuz, sıradan bir günden bile daha yavan geçiyor...

Uzakta olan bir arkadaşınızı özlemle bekliyorsunuz, dönüşte basit bahanelerle sizinle görüşmek için hiçbir çaba harcamıyor...

Bir davete gideceksiniz saçınıza, görünüşünüze çok emek veriyorsunuz, beklediğiniz sonuç olmuyor...

Peki hep mi karamsarız, hep mi hayalkırıklığı? Beklentiye girdiğimizde bu soruların tek bir cevabı var "evet".

Beklentiye girmeden hayatı ve insanları oldukları gibi görüp, kabul etmeli. Herşeyin herkes için olduğunu bilip, kendimizi üzmeden, enerjimizi gereksiz yere sarfetmeden, anı yaşayarak; şu üç günlük dünyada eğlenerek öğrenmeye çalışarak.

Beklentisizlik zor ama en az beklentiye girerek, açık bir kapı bırakıp, yaşam kalitemizi yükseltebiliriz.

Ben şimdi bu yazımın okunması beklentisine gireceğim, tavsiyemi kendime uygulamalıyım

Eğer az okunursa; üzülmemeliyim; ortalama bir okuyucu kitlesine ulaşırsa " bak yazımı sevdiler diye sevinmeliyim; hiç okunmazsa ölmeyi düşünmeliyim... Beklentiler, beklentiler, beklentiller....

Hayalkırıklıkları aslında bizi pişirir, olgunlaştırır, öğreticidirler ama çok can yakarlar, acıtırlar..........