Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '18

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Beklentisiz Yaşamak!..

Beklentisiz Yaşamak!..
 

Evcil insanlar bir şey yaptıklarında mutlaka beklenti içinde olur, bu kaçınılmaz bir gerçektir.

Benim üzerinde durduğum şu: Gerçekten karşılığı olmadan insan bir şeyler yapabilir mi? 

Bir beklentinin olmaması için yeterli fiziksel, zihinsel ve sosyolojik olgunluğa ulaşmak da yetmiyor.

Anlayacağınız hayata bakış, beklentilerin neler olduğu konusunda tercihlere bağlı olarak değişiyor.

Örneğin; stres karşısında oluşturulan bir tepki ve akabinde bir rahatlama da bahsettiğim tercihler, özetle beklentiler arasında yer alıyor.

‘Olumlu yada olumsuz odaklanmalardan kaçının’ uyarısı tümüyle bu hesabın sonucu..

İletişimin aksaması, vaktinde yapılması gereken işlerin duraklaması bunun işareti. 

Hatta ‘bu işte bir hayır vardır’ denmesi de!

Bir konuda haklı veya haksız olmak, bunu kabullenmek bahsettiğim türdeki işlevlerden biri.

Beklenti içinde olanlar; aslında ilişkiler içinde kötü bir niyet olsa bile bazı şeyleri istemenin doğal oluşundan bahsediyor.

Özetle söylemek gerekirse, insanlar isteklerinin bir ucundan tutup kendilerine bir pay kapmaya devam ediyorlar. Hangi alan olursa olsun, bir bilene bu amaçla teslim oluyorlar. 

Ondan alacağı bilgilerin başka zamanlarda kullanmak açısından kendilerinde bir birikim oluşturacağını düşünüyorlar.

Asıl mesele bir toplumun, böylesi bir bekleyişle neden-niçin yaşaması gerektiğine dair zihninde soru işareti bırakacak şeyleri yaratması!

Bu ironik sahnede tuhaflık, ayrımcılık, tahrik, dedikodu, şiddet, merak ve vazgeçilmeyen tutkulardan alabildiğince uzak durmak ve olayları hoş görmenin, ayrımcılık yapmamanın gerekli olduğu düşünülebilir. 

Bunun kolay olmadığını söyleyenler mutlaka çıkacaktır. Ancak, ilk etapta yapılması gereken işler bunlar.

Beyni, çalışma mekanizmasını değerlendirdiğinde ve asıl olanın frekans boyutu ve beklentisiz bir yaşam içinde olduğunu kabul eden yani kuantum beyni esas alanın, beklentisiz bir boyutta olacağını rahatlıkla söylemek mümkün. 

Bu vasfın orijin data ve bilginin açığa çıkması ile İNSAN diye tanımlanan da olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. .

Yani mental olarak hayvan veya evcil insan (insansı) demek istemiyorum.

Anlayın artık!

Kuşkusuz insansı, hiçbir zaman beklentisiz yaşayamaz.

Yani bir insansının beklentisiz hareketlerde bulunabileceğini ve hiçbir şey beklemeden yaşamına devam edebileceğini düşünemiyorum. 

Çünkü beşer olma özelliği zaten bunu getiriyor.

Şeytaniyet özelliği nasıl ki insanları çok değişik formatlarla doğru yoldan caydırabiliyor ve farklı noktalara getirebiliyorsa, beşer özelliği de beklenti ile yaşamalarını öngörüyor. 

Bu, beklenti dünyasında insanın henüz olgunlaşmamış, değişime uğramamış anlamına geliyor.

Bir aşama kaydetmesi için bilginin-data’nın bir kompozisyon olarak açığa çıktığını kabul etmeli.

Eğer beklenti varsa, bunun bir nedenden dolayı olacağı bilgisi akla gelmelidir. 

Bu koşullar, tanrıya yönelen ve tanrıyı tasvip eden bir anlayışın ürünlerini ortaya koyar.

Kendimizde bunu denememiz lazım. Yaptığımız en ufak iyiliğin karşılığı bir anda bizde, duygusal yönde tetiklemesi ile bir beklenti haline gelebiliyorsa, üzerinde durmadan bu vartayı kolay kolay atlatabilmek mümkün değil.

Beşeriyetten kesinlikle düşmek gerekiyor ki, beklentisiz bir yaşam açığa çıksın.

1400 sene öncesinde mevcut beklentiler, o günün koşulları içindeydi. Bugün daha farklı bir şekilde olabilir. O dönem başka, bu dönem başkadır. Bu örnek dahi farklı beklentilerin olduğunu gösterir.

Bunun için beşeriyetten soyunmak gerekiyor. 

Beşeriyetten soyunduğun zaman, TEKlik anlayışının sende açığa çıkması gerekiyor ki bu, NOKTA’nın-KUDRET’in zahir oluşudur. Kudretin var olduğu yerde kişilik ve beklenti kalmaz.

Bu Kudretin açılımıyla birlikte sende beklenti, sıfır noktasına kadar geliyor.

Kudretin beklentiyle bir alakası yok; kudreti açığa çıkaran bir insan zaten yaratıyor, Ben şunu isterim, ben bunu isterim diye yaptığın yaklaşımlar beklentiden başka bir şey değil ve üstelik tanrıya hizmet etmekten başka bir anlam taşımıyor demektir.

Hayatının her dakikası bu olgu içinde geçerken  ‘ben kimseden bir şey beklemiyorum’ diyorsun!

Söylemesi kolay da uygulaması çok zor bir durum.

Beşeri anlayışlardan kurtulmadıkça, beklentilerin sonu gelmeyecektir.

Ahmed F. Yüksel

 

facebook.com/ahmedfevzi.yuksel
instagram.com/sufafy
twitter.com/sufafy

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..