Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '08

 
Kategori
Dünya
 

Belçika ve siyasi durum

Belçika ve siyasi durum
 

Belçika Başbakanı Yves Laterme ''Belçika bitti.'' dedi ve istifa etti...


Dünyada ki çoğu ülkenin aksine Avrupa'nın batısında yer alan Belçika çok farklı bir sistemle yönetiliyor. Uzun yıllardan beri başarılı olan bu sistem 2008'in başından beri çatırdıyor. Sistemin çatırdamasından önce sistemi genel hatlarıyla açıklamakta fayda görüyorum.

Belçika çok partili federal bir monarşi. Başta Kral var. Hükümet Kral'a karşı sorumlu. Daha sonra ise bakanlar ve devlet sekreterleri Kral tarafından atanıyor. Bakanlar Kurulu 14 bakan (7 Fransızca, 7 Flemenkçe konuşan) ve başbakandan oluşuyor, bu kişilerin parlamentoda koltuğu yoktur. Belçika'nın iki parlamentolu bir sistemi var. Senato ve Temsilciler Meclisi'nin başkanları da hükümetin kurulmasında önemli rol alırlar.

On buçuk milyonluk nüfusa sahip olan bu ülkede kriz bu yılın başında su yüzüne çıktı. Ülkenin karışık etnik yapısını özetleyelim...

Federal Belçika üç bölgeyi tanır. Bunların birincisi; nüfusun yüzde 58'ini içine alan kuzeyde kalan ve genel olarak Flemenkçe konuşulan Flemenkler'in yaşadığı Flaman Bölgesi'dir. İkincisi güneyde konuşulan ve genellikle Fransızca konuşulan, nüfusun yüzde 32'sini içinde barındıran Valon Bölgesi'dir. Son olarak da nüfusun yüzde 10'unu barındıran başkent Brüksel bölgesi.

Flemenkler ile Valonlar arasındaki gerginlik uzun süredir devam ediyor. Flamanlar, derin kurumsal reformlarla bölgesel yönetimlerin yetkilerinin arttırılmasını istiyorlar.

Belçika'da son seçimler 6 Haziran 2007'de yapıldı. Seçimlerin birincisi sağ ittifak olurken hiçbir parti çoğunluğu sağlayamadı. Başbakan Verhofstadt'ın partisinin oylarının düşmesi de siyasi krizi tetikledi.

Uzun müzakerelerden sonra 20 Mart 2008'de Hristiyan Demokrat Parti'den eski Flemenk Bölgesi başkanı Yves Leterme Başbakan olarak atandı.

Yves Leterme başbakanlığının 116. gününde ''Valonlar ile Flamanlar arasındaki görüş ayrılıkları aşılamaz.'' dedi ve istifasını sundu. Kral ile dört saatlik bir görüşme yapan Leterme ''Federal Belçika'nın daha fazla yaşamasının mümkün olmadığını'' belirtti.

Belçika basını Laterme'yi ''korkaklık''la suçladı ve Belçika'nın zor durumunda kaptanın gemiyi ilk olarak terk ettiğini belirtti.

Şimdi Kral Albert'in önünde üç seçenek var: Ülke erken seçime gidebilir, Laterme'nin istifası reddedilebilir ya da hükümeti kurma görevi bir başkasına verilebilir.

Laterme'nin başbakan olmadan önceki açıklamalarına bakmakta fayda var:

Flaman Hükümeti'nin başkanı olduğu dönemde bir Fransız gazetesine konuşan Laterme ''Belçika'nın tarihin bir kazası olduğunu ve Flaman menfaatinin Belçika'dan önce geldiğini'' söylemiştir. ''Belçika'nın gerçeklerine göre Flamanlar ile Valonlar ayrı sınırlarda yaşamalıdır ve bu sistem bitmiştir.'' diyen Laterme'nin hedefinin krizi daha da genişletmek olduğunu net bir şekilde görüyoruz.

Bu durumda ''Hükümet istifası krizdir.'' yargısında bulunabilir miyiz? Kesinlikle hayır. Bir hükümetin yaşaması ne kadar istikrara faydalıysa başarısızlık halinde istifasıdır o kadar istikrara katkıdır. Örneğin, Belçika'da Laterme hükümetinden sonra kurulacak herhangi bir hükümet ülkeyi krizden çıkarabilir ve istikrarı sağlayabilir.

Belçika'da kısa vadede bölünme beklemek yanlış bir beklenti olmaz. Son iki yıldır zorla ayakta tutulmaya çalışılan sistem Laterme'nin istifasıyla daha da sarsıldı. Gelecek günleri bekliyoruz...

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..