Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '13

 
Kategori
Deneme
 

Belediye bahçesi

Belediye bahçesi
 

orjinal.


Beldiye bahçesi vardır. Ara sıra gider otururum. Oturmama sebep; yalnızlıklarım bir nebze de olsa dursun. Kendimden kaçmalarım geri gelsin ve sosyalleşeyim diye... Bir de kahveciye, garsona, ocakcıya iki çay parası nasip olsun.

Acaba?

Bunlar görünür sebeblerim aslında yukarıda yazdıklarım da kahvede, kahvecide bahane, ora da sohbet var olduğu için zevk alırım.

Bazen hükümetten başlanır bilinmez nedeni kunduracının boyasından çıkılır. Kimin düğünü, hastası, derdi, tusası varsa haberdar olurum.

Şansına emekli bir öğretmen anlatıyorsa üstüne bir de edebiyatcıysa; dinlediklerin okkalıcadır ve şöyle bol köpüklü şekerli kahve keyfi verir.

Fakat laf ebesi denenlerce anlatılıyor ve yorumları da uyuşmuyorsa diken olan yorumları atarsın zihninden ve artık "Yok hükmündedir" anlatımdaki bütünden.

Güneş ışıklarının kapladığı alana girmek için yol bulamadığı çınar ağacı yaprakları ve yetmediği yerde sera örtüsüyle gölge sağlanır bahçede. Olsun o da gölge, yetiyor ya.

Hele garsonun saatte bir yerlere sürahilerle serpiştirdiği su serinliği veriyor. Bir de yanı başınızda ölüm saçan içilmiyorsa, toprağın kokusu da mis gibi içinize işliyor. Çayınızı yudumlarken.

Simitcide, boyacıda belediye bahçesinin yan tarafındaki yol üstünde duruyor. İsteyen çağırdığında geliyor. Çağırmalarda genel de mahalle işaret dili devreye giriyor. Sohbet bölünmüyor.

Çaylar, soğuk içecekler derken sohbetin bittiğini oluşu veren sesizlikten anlıyorsun.

Ayrılma vakti çoktan kapıyı çalmış. Kalkıyorsun "eyvallah" diyorsun ve şapkanı giyiyorsun. Giderken ayrılığın; bahçeden veya bahçede aturanlardan değil de biten sohbetten olduğunu anlıyorsun.

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..