Belediye Başkanlığı seçiminde son durum

Bugün Boyabatlı olmayan bir arkadaşla birlikteydik. Evet, doğru okudunuz Boyabatlı değil; ama Boyabat sevdalısı bir dost. Hatta, Boyabat delisi de diyebiliriz. Deli diye bilinenlerin çoğu aslında akil adamdır. Zaman zaman onlarla bir araya gelmek, sohbet etmek faydalı oluyor ne hikmetse.

O’nu sıkıntılı olduğu zamanlarda gördüğümde bile Boyabatlı birisiyle karşılaştığında o asık surat gidiyor, yerini gülen bir yüz alıyor hep. O, tam bir gülen adam. Hayır, hayır gülümseyen adam desem doğru olacak.

Tanıştırılmasaydım, tanımasaydım kendini, bende sizler gibi inanmakta zorlanırdım belki. Kendim gibi düşünüyor ve sizleri anlıyorum.

Şimdi aramızdan birisi kalksa: Ya, elin memleketlisi Boyabat’ı nerden bilir; Boyabatlıları ne kadar anlayabilir, sevebilir dese. Hemencecik inanırız. Doğru söylüyorsun der, tasdiklemeye çalışırız. İşin aslı öyle değil işte!...

O, Boyabat’a sık sık gidip geliyor. Boyabatlıların çoğuyla tanışıklığı var. Deyim yerindeyse, O, İstanbul’dan Boyabat’a gidiyor, İstanbul’daki Boyabatlılar da onun yanına. İyi bir gözlemci. Meselelere bağımsız bir şekilde bakmaya çalışıyor...

Hal hatır sorduktan sonra: Dışarısı soğuk değil mi? dedi. Evet dedim.

İstanbul yine soğuktu bugün.

Yudumladığımız çaylar içimizi iyiden ısıtmış, sohbeti de derinleştirmişti. Birer çay daha içeriz değil mi? Çünkü siyasetle ilgi anlatacaklarım var. Önemli olduğunu düşünüyorum. Gün gelir değerlendirirsin belki dedi.

Biz sohbet ederken sehpanın üzerindeki sıcak çay bardağından buhar kıvrılarak yükseliyor, kısa süre sonrada kayboluyordu.

Boyabat Belediye Başkanlığı seçiminde görüntü sık sık değişiyor. Haberin olsun. Her hafta farklı şeyler ortaya çıkıyor. Bu dönem partilerin hemen hemen hepsi bilgili, tecrübeli, güvenilir kişileri aday göstermiş. Benim gördüğüm bu. Sen de bunları bir kenara not et dedi.

Başladı anlatmaya:

Seçimin favorisi Ak Parti kendi ayağına kurşun sıkmaya devam ediyor sanki. Öncelikle, Belediye Başkan Adayını belirlemeyi aşırı şekilde uzatması zararlı olmuş. Bir buçuk aylık aday belirleme süresince aday adaylarının taraftarları iç mücadeleye fazla kendilerini kaptırmışlar ve kendi aday adaylarına bağlılık parti taraftarlığının önüne geçmiş gibi görünüyor. Benim adayım olmayınca öteki de olmasın noktasına gelinmiş. Hİç hoş bir durum değil....

Sayın Mehmet Ermiş’in insan içine çıkmadığı, orta çarşıya giremediği iddia ediliyormuş. Bizim bildiğimiz: sayın Ermiş birebir ilişkileri yıllardır sürdürüyor. Ne düğün kaçırır ne hasta evi, ne de cenaze evi. Herkesle bire bir ilişki kurar. İki dönemdir seçiliyor olması yüz eskimesine sebep olmuş olabilir. Bu durumu da tamamen yeni bir belediye meclisi ile aşmayı düşünüyormuş. Dolayısıyla partisi de yepyeni bir Belediye Meclisi ile seçmenin önüne çıkacakmış. Hala seçimin favorisi olarak Ak Parti görünüyor. Ancak Ak Parti’liler kendi ayaklarına kurşun sıkmaktan usanmıyorlar. Abdullah Çağları liste başında diye duyurup sonra da liste dışı bırakmışlar. Sayın Çağlar böyle durumlarda bir kenarda sessizce oturacak bir kişi değil. Zaman kaybetmeden bir basın açıklamasıyla kamuoyunun önüne çıktı bile. Ak Parti listelerinden bazı istifalar kulağa geliyor. Dere geçilirken At değiştirilmez derler atalarımız. Seçim sathı mahilinde havayı değiştirebilecek gelişmeler bunlar. Bunlardan şiddetle kaçınmak gerekir. Bu tür arızalar parti içi huzuru zedeleyen şeyler. Bu gibi arızalar Sayın Mehmet Ermiş’in seçimi almasını zora sokabilir. Kazanacaksa da kolay olmayacak. (Geçen yazımızda da belirtmiştik) Huzursuzluklar giderilmezse Sayın Ermiş’in seçimi kaybetme olasılığı halk tarafından tartışmaya açılabilir. İşte o zaman Sayın Ermiş kazanmak için, eski rakibi Hasan Kara’ya seçimde başarılı olması için çok dua etmesi gerekecek.

MHP’ye gelince, Sayın Bilal Şimşirgil yola çıkarken dezavantajlarını bilerek yola çıktı. Yaz başından beri kendisinin önüne çıkacak olan MHP içi direnci kaldırabilmek için akıllıca çalışmalarda bulundu. MHP küskünlerini kazanmayı başardı. MHP içindeki birbiri ile pek bağdaşmayan iki grup muhtemel bir başarı için işbirliği yapıyor. Sadece küçük bir itiraz geliyorsa da o itirazda kimse kulak asmıyor. Seçime kadar bir çatlak görünmüyor. Liste sorunları ustalıkla aşılmış. Listeler fire vermeden yapılmış. Bir tek sorun kalıyor Sayın Hasan Kara.

Sayın Hasan Kara elinden geldiği kadar seçime asılmaya çalışıyor. Başkanlığı kazanma konusunda ne kadar muvaffak olabilir şimdiden bir şeyler söyleyebilmek zor. Sayın Hasan Kara hayranlarının en başarılı oldukları alan Boyabat Gazetesi haberlerine yorum yazmak. Haberleri yorum rekorları kırıyor. Bazı kişiler sürekli olarak Hasan Kara lehine yorumlar yaparak güçlerini göstermeye çalışıyorlar. Sayın Kara’nın Mehmet Ermiş’e karşı girdiği son seçimde CHP’den oy aldığı biliniyor. CHP gene Ak Parti’li biri seçim kazanmasın diye bir başka adaya oy verebilir. Ancak bu adayın Hasan Kara olabilmesi için seçimin son gününe kadar asılması ve MHP’den önde olduğuna CHP’lileri inandırması gerekiyor.

Gördüğümüz kadarıyla Boyabat’ta MHP’li Bilal Şimşirgil seçmeni peşinden sürüklüyor gibi. 28 Şubat’ta açtığı seçim bürosu önünde oluşan kalabalık bunun göstergesi.

Seçimleri bir ölçüde etkileyecek bir adayda Sayın Beşir Elmacı. Saadet Partililer adaylarıyla birlikte dükkan dükkan, ev ev dolaşıyorlar. Sayın Elmacı güler yüzlü ve son derece sempatik bir kişi. Birçok kişinin elini sıkarak ben buradayım ve adayım diyor. Halkın gönlünü kısa sürede kazanmış. Boyabatlılar tarafından çok sevilen rahmetli babası Muhsin Elmacı’nın referansı burada unutulmamalı.

Bu seçim için Boyabatlıların söylediği şu: Hasan Kara’nın çalışması Mehmet Ermiş’e yarıyorsa, Beşir Elmacı’nın ki de Bilal Şimşirgil’e yarıyor…

Sözü CHP’ye getirirsek; CHP adayı Hüseyin Atıkara çok iyi bir kişi olarak bilinmesine rağmen, çok tanınır bir kişi değil zannımca. Kendini seçmenine göstermek zorunda. Mesleği dolayısıyla toplumdan uzak kalmış. Burada CHP ciddi bir görev düşüyor. Adaylarını tanıtma konusunda etkin bir çaba göstermeliler. Faaliyet olarak en az faal parti CHP görünüyor. Güzel bir web sitesi kurmuşlar. Boyabat Gazetesi’nede bir reklam verdiler. Yankı ve Boyabat Gazetesi’nde de tam sayfa reklamları varmış, ama gene de Aday dediğin seçmenine gidecek, çayını içecek ve eline sıkacak. Hüseyin Atıkara bu konuda oldukça utangaç bir görüntü çiziyor. Öyle görünüyor ki bu seçimde de CHP oylarının bir kısmını Ak Parti adayının karşısındaki adaya verecek. Bu adayın da Bilal Şimşirgil olması daha akla yakın görünüyor. Ama CHP’liler bu konuda kararlarını seçimin son günlerinde bireysel olarak verecekler. Bazı CHP’liler bakacak ve kim öndeyse ona verecekler anlaşılan.

Önümüzdeki haftalarda seçimin favorisi iki parti kalacak. Diğerleri bizim sohbet ettiğimiz sırada içtiğimiz çay bardağının üzerindeki buharlar gibi kıvrılarak yükselecek ve kaybolacaklar…

Ertuğrul MEHMED
emehmed@gmail.com
ermehmed@mynet.com