Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '08

 
Kategori
Mizah
 

Belge-obsesif..

Belge-obsesif..
 

Siyasi hayatımızın yeni hastalığı bu; belge-obsesiflik..

MFÖ üçlüsünden Mazhar Alanson'un "Şapkasız çıkmam abi.." diye ifade ettiği şapka takıntısı gibi, şimdi de siyasilerde bir "belge" takıntısı başladı; "belgesiz çıkmam abi.."

Orijini itibariyle bir bürokrat olan Kemal Kılçtaroğlu, bu yeni dönemin tetikleyicisi oldu.. Bu yeni dönem, "belgen kadar konuş.." dönemidir artık..

Tek Partili Cumhuriyet zihniyetinin günümüze yansımış halidir bu "belge" takıntısı.. Çünkü, Tek Partili Cumhuriyet dönemi aslında tam bir "her şeye kadir mevzuat" dönemidir. Bu, kudreti kendinden menkul Tanrı mevzuat dönemi, merhum Menderes döneminde sarsılıyor; ama gazabı çetin oluyor.. Demirel dönemleri'nde de "Mevzuat putu" Tek Partili dönem kadar olmasa da etkindir.. Mevzuat putuna sıkı bir darbe indirmek için, Özal'ın gelmesi gerekiyor..

Ancak, ne olursa olsun, Mevzuat putunun yerle bir edilmesi söz konusu değil.. Çünkü hala, inananları var, tapınanları var.. Bunların mabedi de CHP oluyor..

Kemal Kılıçtaroğlu, bu "belge savaşları" dönemini başlattı ya, artık ne belgeler göreceğiz, karşılıklı... Bayramdan sonra, CHP Çankaya belediyesindeki rüşvet durumları, Deniz Baykal'ın banka hesapları gündeme gelecek.. İşin piri Kemal Kılıçtaroğlu da elbette yeni belgeler peşinde olacak..

"Benim belgem senin belgeni döver.." yahut ta; "ben belge'ye belge demem, belge benim olmayınca" veya "bana belge demen belge değilim, bir belge var bende belgeden içerü.." gibi halleri yaşayacağız topluca; bir kısa "bayram" arasından sonra elbette...!

Evet, yeni obsesyon'umuz bu.. Obsesyon yani takıntı... Takıntılı milletizdir, taktı mı takarız.. Şimdi siyasi arena havada uçuşan belgelerden görünmez hale gelecek.. O kadar çok belge göreceğiz ki, sonunda başladığımız yere dönüp eski kanaatlerimizde sabit kalacağız.. Karşılıklı belgeler "birbirini götürünce" sonuç, "sıfıra sıfır, elde var sıfır" durumu olacak yani..

Olsun, bizde boş zaman çoktur.. Yapacak fazlaca işlerimiz de yoktur.. Biraz da "belgecilik" oynayalım ne olacak..! Kurumuş tezekleri dürtükleyip "bok" unu çıkarmak bizim eski adetimiz..

İyi hoş da sonunda bir şey değişmiyor.. Yine eski tas, eski hamam, yine herkes yerli yerinde.. Örneğin, ne olursa olsun Baykal'ın yeri hiç değişmiyor..

"Belgelerin gücü adına.." kazandığı son başarılardan sonra Kemal Kılıçtaroğlu bir yer değişikliği yaptırabilir mi, Sayın Baykal'a.. Hiç sanmam.. Çünkü, bu ülkede Baykal'ı devirmek, "Tanrı mevzuatı" devirmekten daha kolay değildir.. Üstelik, eski bir bürokrat ve abd-i mevzuat olan Sayın Kılıçtaroğlu için hiç mümkün değildir..

Her neyse.. Önümüz bayram.. Demek ki, bir reklam arası kadar nefes alacağımız bir bayram arası olacak.. Bu da bir şeydir..

İyi tatiller..!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..