Belgeci belediyeci!...

"Belgelerin efendisi" Kılıçdaroğlu, belgeciliği ileri götürüp sudan konularından dürüstlük numuneleri çıkarmaya başlayınca, çarkın kendisine de döneceğini hesap etmeliydi.

Belgecilik bir yere kadar iyi de sizi İstanbula Başkan adayı yapan "irade" nin aksine, milletin yed-i kudretinde bulunan "milli irade" sizden "belediyecilik" beklemektedir.

Ama, "belgeciden" ne kadar "belediyeci" olurdu ki..

İşi projelere değil de belgelerle kotarmak isteyince, karşınıza belgeler çıkacağı belliydi.

Siz, düello silahında öylesine ısrar ettiğiniz ki- aslında kullanmasını bildiğiniz tek silah olduğu için- rakipleriniz de sizin seçtiğiniz silahla silahlanmak zorunda kaldı:

"Muhalefete yandaş" medyamız nasıl sizin belgelerinizi ballandırıyorsa, "İktidara yandaş" medyamız da şimdi sizin aleyhinizdeki belgeleri ballandırıyor.

Üstelik bu savaş daha yeni başlıyor. Televizyon ekranlarında "belge göstermek" konusundaki becerinizi, yüzünüze tutulan belgeler karşısında da gösterebilecek misiniz, bakalım..

İşte bugün, bir çok gazetede yer alan iddia:

"Türkiye’de ‘kara delik’ diye anılan ve ilk kez CHP’li Kılıçdaroğlu’nun Genel Müdürlüğü sırasında açık veren SSK’nın nasıl battığı ortaya çıktı. 7 yılda yandaşlara verilen ihalelerde kurum 2.4 milyar TL zarar etti. (Star Gazetesi)

İddiaya göre, kendinize yakın bulduğunuz şirketlere epeyce kar ettirici fiyatlarla iş vermişsiniz..Şirketler kazanmış ama başında bulunduğunuz kurum zarar etmiş.

Bu da bir iddia elbette ama, belgeyse onlar da belgeler yayınlamışlar..

Siyaset'te "belgecilik"le tanınmış biri iken, sizi "belediyecilik" alanına süren "irade" nin, aslında sizi nasıl bir "tehdit" olarak gördüğünü ve bu yüzden İstanbul'a "sürdüğünü" şimdi anladınız mı?

Belgelerle donanmış bir dürüstlük şovalyesi olarak gittiğiniz İstanbul'dan, süngüsü düşmüş, zırhı delinmiş mağlup bir cengaver olarak döneceksiniz Ankara'ya..

Belgecilik işini bu kadar abartmadan, birilerinin gazına gelmeden yapsaydınız, Ankara'da iyi bir yeriniz olabilirdi..Hem o kadar iyi ki, mensubu bulunduğunuz partinin bir numaralı koltuğu bile olabilirdi bu yer..

Bunu siz bilmiyordunuz ama bir numaralı koltuğun sahibi iyi biliyordu..

Yazık oldu size, yazık..