Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '10

 
Kategori
Güncel
 

Belgeci geldi hanım!

Belgeci geldi hanım!
 

Bohçacı kadınlar


Wikileaks.org isimli web sitesi ABD ile diğer ülkeler arasındaki gizli ilişkileri açıklayacakmış. 

Herkeste bir merak, bir heyecan ki, görmeyin! 

Sanki şimdiye kadar, gizli hiç bir şey yayınlanmadı. Sanki bir kısım sırlar ilk kez faş oldu.

İşin garibi, şu anda bu heyecanı yaşayanların bir kısmı Ergenekon, İrtica ile Mücadele Eylem Plânı, Balyoz, Poyrazköy vs. ile ilgili belgeleri hiç önemsememiş, hatta inkâr bile etmişlerdi. Halâ da öyleler. Demek ki, belgeden belgeye fark var! 

Doğrusunu söylemek gerekirse, açıklanacak olan bilgiler beni hiç heyecanlandırmıyor. İçimden bir ses bunların, dünya siyasetini (azıcık ta olsa) tanıyan insanları da pek şaşırtmayacağını söylüyor. Çünkü bir çok kimse, yayınlanacak belgelerin muhteviyatını bilmese de Amerika'nın, dünya devletleri üzerindeki etkisini biliyor. O zaman neye şaşıralım ki? 

Açıkçası Amerika'nın, kimlerle nasıl ilişkisi olmuş hangi arap emiri, "İran'ın güvenilmez bir ülke" olduğunu söylemiş hiç merak etmiyorum. Zira biliyorum ki, efendi buyurur, kul itaat eder. En muteber köle, kraldan daha kralcı olandır. Bir kul, efendinin düşman gördüğünü, "daha düşman" görür ve "sahibi"ni hoşnut etmek için elinden geleni yapar. 

Konunun Türkiye ile ilgili bölümünde de fikrim değişmeyecektir. Belki ileride, ilginç bulduğum bazı bölümler hakkında görüş belirtebilirim. Fakat bu, "way be!" Amerika bize neler yapmış, bizi nasıl kafakola almış şeklinde olmayacaktır. Çünkü ben zaten eskiden beri Amerika-Türkiye ilişkilerinin, o belgelerde yazıldığı biçimde yürüdüğü ya da yürütülmeye çalışıldığı kanaatini taşımaktayım. 

Peki kim bu konuda şaşırmış ya da sanki, hiç bir şey bilmiyormuş ta hayretler içinde kalmış gibi yapacaktır?
 

Derin devlete, fail-i meçhul cinayetlere ve darbe teşebbüslerine inanmayanlar. Tüm sağ iktidarların, (özellikle de AK Parti'nin) ülkenin başına gelmiş en büyük musibet olduğunu düşünenler. Ergenekonu inkar edenler. PKK'nın, kürtlerin değil, derin devletle bir kısım dış mihrakların Türkiye üzerindeki hakkını korumak amacıyla kurulduğunun farkına varamayanlar. 

Yıllardır, cumhuriyet adı altında yürütülen sistemin, aslında bir baskı rejimi olduğunu anlayamayanlar. Bundan dolayı da değişime ölesiye direnenler. Hak ve adaletten yana olacakları yerde, açığa alınan paşalardan yana tavır koyanlar. 

Batı düşmanlığı yapmalarına rağmen, (sekiz yıl öncesine kadar) en çok desteği batıdan görenler. Amaçlarına ulaşmak ve koltuklarını korumak için hukuka takla attıranlar. Yargı kurumunu, belli bir ideolojinin muhafızı derekesine düşürenler. Kendi yüzlerindeki çamuru görmeyip başkalarının gözündeki kirpiğe takanlar. 

Ak Parti'ye kapatma davası açıldığında, "İddianamedeki belgelerin internet çıktısı olduğunu, dolayısı ile bunların delil sayılamayacağını" söyleyenlere, "Suçlu değilseniz berat edersiniz, niye korkuyorsunuz?" derken, Ergenekon davası gelince fikir değiştirenler. Yani masumların "beraat edeceğine" dair kanaatlerini yitirenler. Balyoz davası sanığı paşaların açığa alınmasını, "sivil darbe!" olarak niteleyenler. (Örnek, Kemal Anadol) (1)

Neden? Çünkü yayınlanacak olan gizli belgeler, en çok bunların işine yarayacaktır da ondan! Biliyoruz ki bu ülkede, (muktedir olamasalar da) son altmış yıldır büyük ekseriyetle sağ partiler iktidar olmuştur. Bu da Amerika'yla olan gizli/açık görüşmelerin kahir ekseriyetinin sağcı hükümetlerce yapılması demektir. 

Kanaatimce bu belgeler, mevcut iktidarı ve geçmişte hükümet kurmuş diğer sağ partileri eleştirmek için kullanılmaya müsaittir. Bu nedenle bazı kimseler bunlara dört elle sarılacaklardır. Sanki sol partiler iktidar olsaymış, Amerika'ya kafa tutup, kök söktürecekmiş gibi 

Not: İlk ortaya dökülen belgeler, dindarlaştığımızı düşünen Mossad Başkanı Meir Dagan'ın, "Türkiye'nin lâik kimliğinin savunucusu olan ordu, bu duruma daha ne kadar sessiz kalacak!" dediğini de yazıyor. (Ağustos 2007) Galiba buradan dincilere de ekmek çıkacak! Bakınız, Milliyet 

Önemli Not: Akşam yukarıdakileri yazmıştım. Saat on olmuş, yazım hala yayına girmemiş. Gelişmelere baktım ve bir iki not daha ekleme ihtiyacı duydum. 

Sabahleyin izlediğim gazete ve tv. haberleri, belgelerin içeriğinin pek te "Amerika'nın sırlarını açıklamadığı"nı gösteriyor. Şu ana kadar yayınlananlar, , "O buna şunu demiş, bu şuna bunu demiş" şeklinde uluslararası dedikodulardan ibaret. Yayınlananlar içinde doğrular kadar, güvenilirliği su götürür bilgiler de var. 

Meselâ: 25 Şubat 2010 tarihli belgeye göre Azerbaycan lideri İlham Aliyev, "Türkiye’nin bir enerji merkezi olamayacağını ve Türkiye’deki Erdoğan hükümetinden hoşlanmadığını" söylemiş. Büyük ihtimalle bu iddia doğrudur. Çünkü Aliyevin, Türkiye'ye ilişkin tavırlarından böyle bir sonuç çıkarmak mümkündür. Suudi Arabistan'ın kendi iradesiyle El Kaide'yi finanse ettiği iddiası ise kocaman bir yalandır! Kanaatimce Suudi Arabistan, en azından El Kaide konusunda Amerika'nın istermediği bir şeyi yapamaz. 

Konuyla ilgilenenlerin anlattığına göre bu belgeler, "Hayret, Amerika dünyada neler yapmış, filan devlet başkanının burnunu nasıl sürtmüş, falancanın ipini nasıl çekmiş" kabilinden bilgiler içermiyor. Ayrıca ben bu belgelerin, Amerika'nın engellemeye çalışmasına rağmen yayınlanıyor olduğu düşüncesine de katılmıyorum. Bence bunlar, bizatihi Amerika'nın yetkili kurumlarının denetimi ve izni altında yayınlanıyor. 

(1)-Bereket, Başkan Kemal Kılıçtaroğlu böyle düşünmüyor. Paşaları görevden almayı, yasal ve idari bir tasarruf olarak görüyor.
 

Resim: http://img.haberler.com/haber/438/bohcaci-kadinlar-mikro-krediyi-sevdi

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..