Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Belki de Yaşanan Trajedinin Üstü Örtülecek.

Belki de Yaşanan Trajedinin Üstü Örtülecek.
 

Mehmet Ali Birand’ın karşısında bütün bir heybeti ile oturup, bir yerlere mesaj yağdıran Albay Arif Doğan Mutki’de çıkan toplu mezarlara ilişkin “Onlar PKK’lı teröristlerin cesetleri” ifadesini buyurmuştu.

Bir toplumda devlete olan inancın yerle bir olması için yeterli bir itiraftır Albay Arif Doğan’ın itirafı. En yalın, en katışıksız, en anlamlı itiraflardan birisi aslında Albay’ın ağzından süzülerek çıkan bu cümle… En nihayetinde bahse konu olan hadise “Terörist cesedi”, ne anlam ifade eder ki? Öldürüldü ve gömüldü… Bu denli açık, bu denli net… Ve o edası ve heybeti ile gözlerden sakınırcasına ağzından süzerek çıkartmış olduğu bu cümle ile aslında bir devletin gelmiş olduğu noktanın neresi olduğunu fazlası ile gözlerimizin içerisine soktu albay. Hukuku hiçe saymak, keyfince, dilediğince hareket etmek özgürlüğünün pratiğini görüyoruz bu yalın itirafta.

Ve daha bir yalın şekilde düşünecek olursak…

“Devletin en ayırt edici özelliği nedir?” sorusuna verilecek en yalın yanıtın “Gücüdür” tanımlamasında hem fikiriz sanırım. Elinde silahı ve o silahı kullanacak olan eğitimli personeli ile ciddi bir baskı unsurudur devlet. Bu güç keyfi bir şekilde kullanılırsa, hukuk ile şekillendirilmiş olan devlet yapısı, gücü eline dolamışların umuruna amade olmaktan çıkmış ve keyfe keder hale bırakılmışsa pek tabii ki o devletten korkmak evladır. Ülkenin bir bölgesinde devlete olan inanç yitiminde pik yapan durumların ortaya çıkmış olmasını da bu sebepten dolayı hiç de tuhaf bulmuyorum. Hiçbir rahatsızlık duymadan devletin bir personeli, bütün hukuksal prosedürleri yok sayarak, “Onlar çatışmalarda öldürülen teröristlerin cesetleridir” diyebiliyorsa, ben bu topraklarda yaşayan insanların “Vay haline” demekten kendimi alamıyorum.

Şu anda gözlerimizi Mısır gerçeğine dikmiş durumdayız. İnsanlar ayaklandılar ve mevcut devrik iktidar sahibinin oturduğu koltuğu altından çekip aldılar. Aynı anda iki ülkede baş gösteren halk ayaklanmalarına tanık olduk. Kim derdi Araplar ülke yönetimlerine karşı ayaklanıp, mevcut diktatoryal iktidarlarını devirecekler diye? Daha birkaç ay öncesine kadar böyle şeylerin esamesi dahi yokken, bu gün durum bir hayli değişik bir şekle girip, ilginç gelişmelere doğru ilerliyor. Mısır ve Tunus hadiselerini önemsiyorum ama ülkenin ciddi bir gerçeğini de görmezden gelinmeyecek kadar önemli buluyorum. Mutki’de ortaya çıkan toplu mezarlar hiç de yabana atılmayacak denli önemlidir. Oysa halen bu yüz kızartıcı durum ülkenin gündeminde dikkat çekici bir yere oturabilmiş değil. Acaba insanlar gerçekten o yılları unutmak, zihinlerinden silmek mi istiyor? Bu acıları hatırlamak istemiyor mu?

Ana akım medya toplu mezarlar hadisesine gözlerini tıkayarak gerçekten bir dönemin acılarının hatırlarda silinmesi için mi çabalıyor? Pek tabii ki durumun böyle olmadığını biliyoruz. Toplu mezarlar hadisesi dünden öte bilinmiyor muydu? Hem de her aklı başında insan tarafından bilinen gerçeklerdi. Hukuksuzluğun hukuk olduğu bir bölgede, hukuksuzluğu meşru kılanların başında ana akım medyanın geldiğini toplumun her kesiminin fazlası ile bildiğini düşünüyorum. Ve artık şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, ana akım medya bir dönemin pisliklerinin üstünü örtmekle meşgul. Israrla görmezden gelerek veya ısrarla bir takım noktaları işaret ederek sanki o suç noktalarında delillerin kaldırılması, izlerin silinmesi için bir yerlere sinyaller veriyor.

Toplu mezarlar!

Böyle bir cümlenin soğukluğunu uzun zamandan beri zihnimde hissediyorum. Üzerinde yaşadığımız vatan diye bildiğimiz topraklarımızda hiçbir kaydın olmadığı, hiçbir hukuksal sürecin işletilmediği toplu insan cesetlerinin gömüldüğü topraklar… Ve yöre vatandaşları durum hakkında öyle veya böyle bildiklerini bir bir söyleme ihtiyacı duyuyor şu günlerde. Belki de önümüzdeki birkaç gün içerisinde yeni yeni toplu mezarlar ortaya çıkacak… Belki de toplu mezarlar üzerinden yeni bir ışık saçılacak her bir yana. Belki de kamuoyu duyarlı hale gelecek. Belki de hiçbir şey… Koca bir hiçbir şeyle sonuçlanacak kazılar.

Belki de yaşanan trajedinin üstü örtülecek.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..