Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Ben Balbay’ım, Tuncay’ım, Nedim’im, Ahmet’im, Küçük’üm, Zarakoğlu ve Büşra’yım...

Ben Balbay’ım, Tuncay’ım, Nedim’im, Ahmet’im, Küçük’üm, Zarakoğlu ve Büşra’yım...
 

Onların hepsi BEN,  ben HEPsiyim...

BEN;  IPI (Dünya Basın Enstitüsü) saptamalarına göre, ülkemdeki 68’i  tutuklu, 700’ü yargılanan, çoğuldan tekile dönüşmüş bir gazeteci-yazarım. PARAMPARÇA ama TEK’im...

Çünkü ben,  OKUR’UM...

Hiçbirinin görüşüne katılmayabilirim.

Bazılarının görüşüne katılır, bazılarına katılmayabilirm.

Bazılarının, bazı görüşlerine katılabilirim.

Ama ben, HEPSİyim.

Çünkü ben, OKUR’UM...

Okuma, farklı görüşleri birbiriyle karşılaştırma, öğrenme, kendi özgün düşüncelerimi oluşturma hakkım; onların yazdıklarını  siz beğenmiyorsunuz  diye yıllarca  gasp edilemez..

Çünkü ben, OKUR’um...

BEN,  okuyan, düşünen, yaşamı anlamaya, kavramaya çalışan bir  İNSAN’ım.

Gazetecilerin, terörle ilişkileri varmış. Olabilir...

Kocaman, görünmez ellerin, bilgisayarlara uluorta dalabildiği  sanal dünya teknolojisine  ya da ne idüğü belirsiz gizli tanıklara dayanmayan, kimsenin itiraz edemeyeceği,  sağlam delilleri koyarsın ortaya, yargılarsın,  cezalandırırsın. Suçu yoksa salarsın.

Yıllarca tutukluluk... “Demir kapı, kör pencere”...

Bu ülkenin aydınları,  çoluğundan çocuğundan  ayrı kalmaya, hapisanelere  talimlidir; bilirim, katlanırlar. Doğru bildikleri yolda, kimileri gibi  üç ay değil, yıllarca yatsalar, sızlanmazlar, duygu sömürüsü yapmazlar.

12 Mart ve 12 Eylül gibi apoletli rejimlerinin adı sanı, niteliği belliydi. Pek çok gazeteci yazar, yurtsever içeri atılmıştı.

Şimdiki rejimin adı ise, kimi sol çevrelerin bile umut bağladığı ileri demokrasi(!)...

Alman Yeşiller milletvekili  Claudia Roth hanfendi, bugüne kadar olan basın özgürlüğü ihmallerini, ciddiye almamış. Medyadaki tanıdıkları, çok korktuklarını, haber yapamadıklarını, son tutuklamalarla ilgili olarak da, hanfendinin  demecinin tümünü yazamayacaklarını söylemiş de kendileri çok şaşırmış, nihayet inanmış. (Yorumsuz...)

SON SÖZ:

(“Koşun kurşun eritmeye çağırıyorum” N. Hikmet)

Sevgili okur, bir okur olarak, “Okuma hakkımıza sahip çıkalım!...” diyorum.

Kampanya düzenleyenler!...

Gazeteci ve yazarların  tutukluluğunun sona erdirilmesi, yargılamaların derhal tamamlanması için düzenlenen kampanyalar, gösteriler, seninki benimki anlayışından uzak, TÜM GAZETECİ ve YAZARLARI kapsasın. Güçler büyüsün... Bizler de  hep birlikte onlara omuz verelim.

Saldırı büyüktür ve  her türlü düşünceye yöneliktir.

Saldırı, düşünmeyi ve düşünceyi ortadan kaldırmaya yöneliktir.

Saldırı,  insanları  TEK TİP  düşünmeye zorlamaktadır.

“Sen, ben, o”  deme vakti çoktan geçti. BİZ olma vaktidir artık.

Özgürlüğe ulaşmanın başka yolu da yoktur.

Cesaret, bizlerle olsun !...

O1.11.2011

Vildan Sevil

NOT: Daha önce yazılmış, önce 04.03.2011 tarihinde İzedebiyat’ta, üye olduktan sonra da Milblog’da yayınlanmış, bu konuda,  başka  bir yazımın linkleri:

  1. http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=97002
  2. http://blog.milliyet.com.tr/iceri-alinan-gazeteci-sayisi-altmis-olmus-ben-bu-filmi-cok-gordum/Blog/?BlogNo=313884
 
Toplam blog
: 102
: 882
Kayıt tarihi
: 07.06.11
 
 

1949 İstanbul doğumluyum. Emekli edebiyat öğretmeniyim. Çeşitli edebiyat sitelerinde, çeşitli kon..