- Kategori
- Bayramlar
Ben bayrama bayram demem,
Bayramın bayram olması için ebeveynler olacak. Çocuklarının gelmesini bekleyen sevgi dolu bir anne ve mutlaka bir baba…
Anne, çocuklarının sevdiği yemekleri yapmış olacak, babanın gözlerinde ise sevgi ve huzur yer bulacak. Oğullar, kızlar, gelinler, damatlar, torunlar hep birlikte, bir sofrayı paylaşacaklar. Ailedeki herkesin birbirine karşı sevgisi ve saygısı olacak. Kimse kimseye küsmeyecek, alınmayacak. Rahatça şaka yapılabilecek. Sessiz bir iş bölümü ile hazırlanacak sofra. Hep birlikte oturulacak yemeğe ve babanın gözünün içine bakarak, o başladıktan sonra yemek yenmeye başlanacak. Hep güzel anılardan söz edilecek. Bayramın aileyi bir araya getiren mutlu bir gün olduğu, en küçüğünden en büyüğüne kadar hissedilecek. Çocuklara kızılmayacak, bağırılmayacak. Ne de olsa, dede ve nine var ortamda.
Yemekten sonra birbirlerine bayram hediyelerini verecekler. Sevgiyle kucaklaşacaklar. Diğer zamanlarda çok sık görüşmeseler de, hepsi o günün tadını çıkaracak. Sımsıcak bir ortam. Sıcaklık yanan kalorifer veya sobadan değil, insanların ilgisinden kaynaklanacak.
Bayram böyle olmalı işte. Güzel hayal değil mi? Ne yazık ki sadece hayal. Yoksa şimdi bayramın ilk günü yalnız başıma oturmuş bu yazıyı yazıyor olmazdım.
Eğer böyle bayramları yaşıyorsanız kıymetini bilin. Böyle özel günlerde yalnız kalmak zordur, sıkıcıdır. Hayat bu ama… Kız evlat olarak, gelin olarak, torun olarak yaşamadım böyle bir bayramı ama belli mi olur? Nine olarak yaşayacağım illaki…