Ben bir resital izlemek isterdim

Tüm Türkiye dört gözle bekledik bu derbiyi. Hepimiz taraftarı olduğu takıma umut bağladı. Ya yıllardır süre gelen gelenek bozulmayacak ya da Galatasaray tarihinde yıllar sonra bir mutluluk yaşayacaktı. Olmadı ne Galatasaray 10 yıllık geleneği bozabildi ne de Türk futbolunun iki devi futbol adıan güzel şeyler yaşatabildiler.
Bir Galatasaraylı olarak kendi takımımı eleştireceğim. Pazar günü savunma berbattı, kanatlar yoktu, forvet kaybolmuştu.

Savunmadan konuya girecek olursak, pazar günü yenilen gollerde kademeli bir savunma olmadı. Savunmanın açığı ilk anda Fenerbahçe tarafından farkedlidi ve iyi kullanıldı. Savunma Emre AŞIK ve Servet ÇETİN ' e emanet edilmişti. Ama unutulan birşey vardı. Biz Emre 'yi bu yıla kadar ne kadar iyi gördük ki bütün sorumluluğu ona emanet ediyoruz. Benfica maçındaki bir anlık göz boyamaya aldanıp bu sorumluluk altında onu derbide oynatmak bir yanlıştı. Servet 'e gelince elinde olduğu kadar sahada olmaya çalıştı genelde gelen atak toplarını kesen oydu. Hakan BALTA ile nöbetleşe çalıştı. Birinin olmadığı yerde mutlaka ikincisi vardı.Hakan elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı ama bu maç temposunda yapabilecekleri sınırlıydı. Sol kanatta Arda TURAN ' ın açığını kapatmaya ve savunmaya ne kadar yetişebilirdi. Sabri SARIOĞLU paar akşamının belkide en büyük düş kırıklıklarından biriydi. Arada bir atağa kalktı ama ne çare Fenerbahçe'nin sağ kanat oyuncusu onu mahvetti.

Orta saha diye adlandırılan yerden bahsetmek dahi istemiyorum. Çünkü belirli bir orta saha yoktu Fernando MEİRA ' nın o mevkii için yanlış olduğu kaç maçtır bağırıyor ama belli ki Michael SKİBBE bu bağırış için kulakalrını çoktan tıkamış. Cassio LİNCOLN pazar günü birşeyler yapmaya çalışanlardan biri de oydu. Topun her gelişine karşılık verdi zaten attığı gol takdir edilmeyi hak ediyordu. Rakibi Selçuk 'un tehlikesini farkettiği andan sonra ona odaklandı ve onu bitirmek için Brezilya futbolu oynamaya başladı. Milan BAROS Benfica maçındaki benim burda işim yok denen bir yerdeydi sağ kanat Fenerbahçe ' nin pazar günü en çok bindirme yaptığı yer Baros dar alanda oynayamayan hele hele sağ tarafa çekilerek oynatılacak bir adam hayatta değildi ve olmadığını da gösterdi.

Santrafor mevkiine geldiğimizde ise durum içler acısıydı Ümit KARAN Fener savunmasından fırsat buldukça-ki fırsat bulabildiğine inanmıyorum-elinden geleni yapmaya çalıştı o da bizim Benfica maçındaki en büyük aldanışımızdı.

Kaleci Morgan De SANCTİS ' e geldiğimizde ben oyunda galatasaray lı bir kaleci göremedim. Benfica maçında panter olan Sanctis yerine her amana ki Sanctis vardı SAnctis bir düş kırıklığı yaratmadı her zaman ki gibi oynadı son maçta olan bir 90 dakikalık göze boya çalmaya inanmak saçma olurdu. Emre'nin kendi kalesine attığı golde Emre kadar Sanctis de sorumluydu top çok hızlıydı ve Emre kayarak müdahale etti. O adam istesede o topa istediği ve gerektiği gibi müdahale edemezdi ve senin bunun için dikkatli olman lazımdı.

Michael SKİBBE ye gelince pazarın en berbat ismiydi belki de iyi bir teknik adam olmaığını bir kez aha kanıtlamış oldu. İyi bir teknik adam maçta yaptığı müdahalelerle maçın kaderini değiştirebilmeliydi. Ama onun yaptığı değişiklikler sadece kuru gürültüydü. Harry KEWELL ' i oyuna soktuğu anda baros ve ümit 'in çıkması çok açmaydı.

Sonradan giren oyunculardan Kewell elinden geleni yaptı ama önde adam olamdığı için belli bir yere kadar ilerleyebildi. Shabani NONDA maç eksiği olduğunu ve derbi için hazır olmadığını maç esnasında göstermiş oldu. Aydın'a gelince daha yeni olmasına rağmen iyi bir oyun setgileyemeye çalıştı bir an da ondan herşeyi beklemek saçmalık olur Arda ilk geldiği zaman nasılsa belki o da bocamlaam dönemleri yaşıyordur.

Arda TURAN ' a ayrı bir paragraf ayırmak istedim. Ben pazar akşamı sahada ne TÜrko olan Arda ' tı izledim ne de güleryüzlü sempatik Arda 'yı. Nedenini kendisinden başka kimsenin bilmediği-bilinmediğini umut ediyorum eğer biliniyorsa o moral bozukluğu ile o oyuncu sahada neden oynatıldı. -bir nedenle suratı asık çıktı sahaya. Sol kanadı iyi kullanamadı bir orda bir burda şansını denedi serbest oynadı olmadı ne kendi istediğini yapabildi, ne kendisinden beklenenei yapabildi ne de yeteneğinin gerektirdiğini yapabildi. Maçın sonunda tribünle yaşadıkları hiç hoş değildi. Maçlar adına bir yorgunluğu olduğunu anlıyorum ama tribüne karşı bu kadar agresif olamsı gerekmezdi. Büyük ihtimal bu agresifliği tribünlerden artık her derbi maçında yediği küfürdü. Daha sakin olmalıydı bu her ne kadar imkansız gibi görünsede ondan istenilen kendine ve onu sevenlere göre gibi davranması. Unutulmamalı ki onu var eden izleyicidir. Bu arada moral bozukluğunun hemen giderilmesini en içten dileklerimle temenni ederim.